Bugün: Temmuz 14, 2025
Temmuz 13, 2025
6 dk. okuma

Yapay zekâlı Selin ile işte liyakatsizliğe kesin tahlil

Sevilay ÇOBAN
[email protected]

‘Ono’ aslında bir kısalt­ma. Açılımı da ‘One New One’ olan giri­şim, 2019 yılında kuruldu. Eği­timini Işık Üniversitesi Fi­zik Mühendisliği bölümün­de tamamlayan Ono Kurucusu Tunç Erman, İngiltere ve Tür­kiye’de 20 yıla yakın insan kay­nakları alanında çalıştı. Ya­pay zekâ konusunda henüz çok anlamlı adımların atılmadı­ğı 2019’da işe alım süreçlerin­de yapay zekânın kullanımına yönelik projeler üzerinde çalış­maya başladığını DÜNYA Ga­zetesi’ne anlatan Erman, 2021’e kadar Ar-Ge çalışmaları yap­tıklarını söyledi. Erman, “Son­ra 2023’e kadar yoğun bir dönem geçirdik. 2023’te İTÜ Çekir­dek çatısı altına girdik. İTÜ’nün Big Bang ya­rışmasında ilk yatırı­mımızı aldık. O zaman şirketin değerlemesi 1 milyon dolardı ve biz de 100 bin dolarlık bir ya­tırım aldığımızda şir­kette 3 kişiydik. Yapay zekâlı işe alım platformumuzun yeni ver­siyonunu da 2024 Ocak’ta çı­karmayı başardık. Bu süreç bi­zim için verimli geçerken, top­lamda 750 bin dolara ulaşan iki yatırımla büyümeye devam et­tik. Bugün Türkiye dışında İn­giltere, Almanya, Bulgaristan, Çekya, Azerbaycan, Rusya ol­mak üzere 6 ülkeye hizmet ihra­catı yapıyoruz, toplam 66 firma­ya çalışıyoruz. Hepsi de kendi sektörlerinin çok önemli oyun­cuları. İtalya’ya da çok yakında gireceğiz. Müşterilerimiz ağır­lıklı olarak bankacılık, sigorta ve perakende sektörlerinde faa­liyet gösteriyor. Hedefimiz sene sonunda 13 ülkede var olmak ve en az 5 ülkede sektör liderliğine ulaşmak” dedi.

Son yatırımla yapay zekâ mo­dellerini geliştirmeye başladık­larını kaydeden Erman, plat­formun içinde 14 tane farklı ya­pay zekâ modelinin yerli ve milli teknolojinin ürünü olduğunu, bunu 22’ye çıkarmak istedikle­rini kaydetti. Erman, bugün 40 kişiye yaklaşan bir ekibin yarı­sının da yapay zekâ yazılımcılığı yaptığını ekledi.

ABD pazarına öğrencilerle girecek

“Artık sadece işe alım yapmı­yoruz. Asıl odak noktamız ye­teneği çekme, sonra içeride tu­tundurma” diyen Erman, şun­ları kaydetti: “Amerika’da bir kişiyi işe almanın ortalama ma­liyeti, 4 bin 200 dolar civarında ve ortalama 42 gün sürüyor. Biz bunu maliyet olarak 12 dolara indirdik. Bizi kullanan müşte­rimiz 12 günde bir işe alımı ta­mamlayabiliyor. Amerika paza­rına da büyük bir operasyonda giriş yapmaya hazırlanıyoruz. Bu yılın sonunda Amerika’ya öğrencilerden gireceğiz. Orada­ki öğrencilerin kariyer planla­maları noktasında güzel proje­miz var.”

Erman, şirket çalışanla­rından birinin avatarını kul­lanarak Selin adında bir yapay zekâlı IK asistanı oluşturduk­larını belirterek, yetkinlikle­ri hakkında şu bilgi­leri verdi: “Aday bu­lunduktan sonra sıra mülakat aşamasına geldiğinde de Selin, o süreci de yönetiyor. Örneğin Selin, bir edi­törle yılların dene­yimli gazetecisiymiş gibi hem yazılı hem sözlü 22 farklı dilde mülakat yapabiliyor. Ve aynı anda 8 bin adayla mülakat süre­cini gerçekleştirebiliyor. Bir di­li öğrenmesi sadece yaklaşık 1,5 hafta sürüyor. Mesela önce Bul­garistan kültürünü öğreniyor, sonra dilini konuşmaya başlı­yor. Selin’in 5 saniye içerisinde 18 bin CV’yi analiz edip, hem te­lefon açarak hem de whatsapp üzerinden iletişime geçebilme yeteneği var.”

Kayırma, ayırma ve eşitsizlik yok

Türkiye’de ve dünyada işe alım süreçlerinde en çok tar­tışılan konuların başında ‘li­yakat’ geliyor. Erman, geliştir­dikleri bu platformun ‘liyakat­sizlik’ sorununa kesin çözüm olduğuna vurgu yaparak, “Bu sistemi kullanan bir şirketin öyle bir sorunu olmaz. Çünkü yapay zekâlı sistem kayırma, kadın, erkek ayrımı gibi kav­ramlardan çok uzak. Seçim yapılırken tamamen ada­yın özelliklerinin o işe uyup uymadığı, onu kar­şılayıp karşılamadığı, o yeteneğini geliştirip ge­liştiremeyeceğine bakı­lıyor. Dolayısıyla şirketin liyakatini de geliştiren, ça­lışanlarının kalitesini yük­selten bir sistem” dedi. Müş­terileri arasında yarı kamu statüsünde şirketlerin de ol­duğunu ifade eden Erman, be­lediyelerle de görüştüklerini söyledi. Erman, özellikle be­lediyelerin bu sistemle işe alım yapmaları gerekti­ğine işaret ederek, “Ne­den? Çünkü mülakatı en objektif şekilde, subjektif olma­yacak şekilde yapabilecek şey bir ya­pay zekâ” ifadesini kullan­dı.

Pasif adayı iknaya çalışıyoruz

IK konusunda en zor­lu süreçlerden birinin pasif adayın ikna etmek oldu­ğunu ekleyen Erman, “Bu sorunla özellikle Avrupa’da karşılaştık. Orada işsizlik az olduğu için birinin bir yerden bir yere geçmesi gerçekten ikna yoluyla oluyor. Biz şu anda ikna sü­recini geliştirmek için çalışıyoruz. Belli bir aşama­ya geldik. Hatta Türkiye’deki Starbucks’a bunun denemelerini yapıyoruz. Bizim hedefimiz yılso­nuna doğru o ikna sürecini hayata geçirmek” bilgisini verdi. Ayrıca, mevcut çalışanlarda per­formans değerlendirmesi konusunda da siste­min geliştirilmeye başlandığını belirtti.

Şirket satın alarak büyüyen girişim

Erman, insan kaynakları alanında farklı ihtiyaçlara yanıt verebilmek için şirket satın aldıklarını aktararak, “Yakın zamanda yetenek tutundur­ma alanında yapay zekâ tekno­lojisi kullanan Buddy adlı bir Türk şirketinin ta­mamını satın aldık. Şirket, çalışanların bağlılığını arttır­maya yönelik çalışmalar ya­pıyor. Biz de kendi yapay zekâ model­lerimizle bu­radaki yete­neklerimizi güçlendire­ceğiz” dedi.

17 farklı analizle 10 binlerce CV taranıyor

İşe alım sürecindeki teknolojilerinden söz eden Erman, “Teknolojimizle 17 farklı analiz yapıp saniyeler içerisinde 10 binlerce CV’yi süzgeçten geçirebiliyoruz. Bu analiz sonrasında yine saniyeler içerisinde adayı en doğru işverenle eşleştiriyoruz. Dünyada entegre olduğumuz 70 tane IK yönetim sistemi var. 36 tane de jobbord yani kariyer siteleri ile entegreyiz” ifadelerini kullandı.

Mavi yaka kapıdan çıkmadan içeri alınıyor

ONO’da 2024’te yapılan 5 bin 600 istihdamın %40’ının gri yakadan oluştuğu­nu bildiren Erman, “Geri kalan %60’ın %40’ı beyaz yaka, %20’si mavi yaka gibi. Şu anda Almanya’da ve Türki­ye’de mavi yakaya çok ciddi bir atılım yapıyoruz. Çünkü Alman­ya’daki mavi yaka açığı çok cid­di durumda. Mesela hemşire, elektrikçi veya kaynakçı bula­mıyorlar. Avrupa ülkeleri­nin çoğunda en temel problem bu. Nitelikli mavi yaka konusun­da yeni bir çalışma başlattık. Şu anda elimizdeki 5 milyon ada­yın, 1 milyonu mavi yakalı. Mavi yakadaki en büyük sorunu da; fabrikada form doldurarak baş­vuran adayın değerlendirme süreci başlayana kadar başka bir iş bulma olasılığının yük­sek olması. O nedenle süreçler mümkün olduğunca kısaltıl­malı. Mavi yaka mülakatların­da Selin, fabrikaya gelen adaya QR kod okutup, sadece 4 kritik soru yöneltiyor. Saniyeler içinde değerlendirme yaparken, birim müdürüne adayları raporluyor. Seçilenleri daha kapıdan çıkma­dan mülakata çağırıyor, böyle­ce iş bulma süreci hızlanırken, nitelikli personelde içeriye alı­nıyor” dedi. Yapay zekâ asistanı Selin’in öneri ortaya koymasını sağladıklarını anlatan Erman, “Kararı yine insan vermek duru­munda. Bence zaten kararı hep insan vermek zorunda” şeklin­de konuştu.

Önceki

APY Ventures’tan birinci 6 ayda 8 teşebbüse 4 milyon dolarlık yatırım

Sonraki

Global ısınma kış şartlarını sertleştirecek

Son gönderi Blog

Don't Miss

İnsanlığın En Büyük Bilimsel Hedefi: AGI (Yapay Genel Zekâ) Nedir?

İnsanlık tarihinin en büyük bilimsel hedefi hâline gelen AGI yani

Uzmanlar Uyarıyor: Yapay Zekâlar Son Dönemlerde Hastalara Tehlikeli Tavsiyelerde Bulunuyor

Güncel yapay zekâlara yönelik yeni bir araştırmaya göre birçok yapay