Deprem, Türkiye’nin kaderi değil ama kaçınılmaz gerçeği. Yapay zekâ ve büyük veri analizi gibi teknolojiler, depremin yıkıcı etkilerini azaltmak için artık kritik önem taşıyor. Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) tarafından düzenlenen Tomorrow Summit 2025’te gerçekleşen “0.Gün: Deprem ve Yapay Zekâ” oturumunda, Yapı Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Başkanı Nazmi Şahin ve Hacettepe Üniversiyesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Berna Unutmaz yapay zekânın deprem risklerini nasıl azaltabileceğini masaya yatırdı.
Depremle Yaşamak: Gerçekler ve İhtiyaçlar
Nazmi Şahin, Türkiye’nin deprem gerçeğini vurgulayarak başladı: “22 Mayıs sabahı Ege Denizi’nde 6.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Ege bölgesinde yaşayanlar olarak sizlerin oturduğunuz evler sağlam mı? Bilmiyorsunuz değil mi? İşte asıl problem bu.”
Nazmi Şahin, yapı denetim sistemlerinin etkinliğini ölçmek için çeşitli illerde yapılan yapıların denetim sonuçlarını paylaştı. Van, Elazığ, Malatya ve İzmir gibi şehirlerde yapı denetimli binaların %100 başarıyla testlerden geçtiğini belirtti. Fakat 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinde yaşanan felaketin, zeminin yanlış seçimi ve yetersiz denetim sonucu gerçekleştiğini ifade etti: “Yapay değil doğal olan zekâ dereleri imara açıyor, felaketler kaçınılmaz oluyor. Oysa yapay zekâ ile bu sorunlar çözülebilir.”
Yapay Zekâ Deprem Riskini Azaltabilir Mi?
Prof. Dr. Berna Unutmaz, yapay zekânın deprem mühendisliği alanındaki uygulama potansiyelini ve gerekliliğini akademik bir perspektifle ele aldı. Türkiye’nin fay hatları ve deprem riskleri hakkında bilgiler sunarak, deprem tahmininin neden kritik olduğunu açıkladı: “Bizim için önemli olan, depremin ne zaman olacağı değil; o deprem gerçekleştiğinde insanların yaşamını koruyacak yapılar tasarlamak.”
Prof. Dr. Unutmaz, yapay zekânın depremlerle mücadelede dört temel uygulama alanını vurguladı:
- Deprem senaryolarının tahmini
- Hasar tahmini
- Erken uyarı sistemleri
- Veri yönetimi
Deprem Tahmininde Yapay Zekâ Uygulamaları
Yapay zekânın deprem tahmininde kullanılabileceğinin en somut kanıtı, Texas Üniversitesi tarafından geliştirilen algoritma oldu. Bu algoritmanın önemi, gerçekleşen depremlerin %70’ini bir hafta öncesinden tahmin edebilmesiyle kanıtlandı.
Prof. Dr. Berna Unutmaz
Görünen o ki, Türkiye gibi deprem bölgesinde yer alan ülkelerin bu tür sistemleri hızla adapte ederek, erken uyarı ve tahmin yeteneklerini geliştirmeleri kritik önem taşıyor. Çünkü yapay zekâ destekli tahmin sistemleri, kentsel dönüşüm projelerinde ve acil durum planlarında kritik rol oynuyor. Bu sistemler, sensörler, drone’lar ve büyük veri analizlerini kullanarak deprem risklerini önceden belirleyebiliyor.
Hasar Yönetimi ve Erken Uyarı Sistemleri
Yapay zekânın diğer bir önemli kullanım alanı ise deprem sonrası hasar tahmini ve erken uyarı sistemleri. Depremin ilk dalgası olan P dalgasını kullanarak erken uyarı sistemlerinin nasıl işlediğini anlatan Prof. Dr. Unutmaz: “P dalgaları, yıkıcı S dalgalarından önce geliyor. Yapay zekâ sistemleri bu ilk dalgaları algılayarak, deprem gerçekleşmeden 10 ila 30 saniye öncesinde erken uyarı veriyor.”
Bu sistemler, elektrik ve doğalgaz hatlarının kapatılması gibi önleyici tedbirlerle, deprem anında yaşanacak felaketleri önemli ölçüde azaltıyor.
Prof. Dr. Berna Unutmaz
Yapı Denetiminde Kare Kod Sistemi ve Yapay Zekâ
Nazmi Şahin, kare kod sistemi ile bina verilerinin herkes tarafından ulaşılabilir olması gerektiğini belirterek önemli bir inovasyonu paylaştı: “Kapınızda bir kare kod olsa, binanızın bilgilerini hemen görebilseniz, ne dersiniz? Bu hem denetimi kolaylaştırır hem de acil durumlarda kurtarma ekiplerine zaman kazandırır.”
Şahin’e göre deprem riskini azaltmada yapay zekânın en etkili kullanım alanlarından biri, bina denetim süreçlerinin dijitalleşmesi. Kendisinin belirttiği üzere Türkiye’de şu anda kullanılan “UYDS (Ulusal Yapı Denetim Sistemi ve EBİS (Elektronik Beton İzleme Sistemi)” gibi yazılım sistemleri, binaların kalitesini ve denetim süreçlerini kontrol etmekte. Ancak Şahin bunun bir üst seviyesi olarak kare kod sistemini üzerine basarak öneriyor.
Nazmi Şahin
Webtekno olarak bizim yorumumuz şu; bu kare kod sistemi, deprem sonrasında acil durum ekiplerine binaların hangi noktalarında insanların bulunabileceğine dair hızlı ve kritik bilgiler sağlayarak hayat kurtarabilir. Bu teknoloji, afet yönetiminin verimliliğini ve hızını artırarak depremlerin yıkıcı etkisini önemli ölçüde azaltabilir.
Deprem Sonrası Veri Yönetimi
Deprem sonrası büyük veri yönetimi ve hasar tahmininde, yapay zekâ sistemlerinin etkinliği de tartışıldı.
Prof. Dr. Berna Unutmaz
Yapay zekâ modelleri, deprem sonrası oluşabilecek hasarları bina yapılarına ve zemin türlerine göre analiz ederek, acil durum yönetimi ve kurtarma operasyonları için kritik bilgiler sunuyor.
Nazmi Şahin
Eğitim ve Bilinçlendirme
Şahin ve Unutmaz’a göre Deprem risklerini azaltmada yapay zekânın sağladığı avantajlardan tam olarak yararlanabilmek için, toplum genelinde kapsamlı bir eğitim ve bilinçlendirme çalışması yapılması gerekmekte. Çünkü bu eğitim süreçlerinde yapay zekânın getirdiği yenilikler, afet anında nasıl hareket edileceğine dair simülasyonlar ve sanal eğitim programları şeklinde kullanılabilir.
Nazmi Şahin
Bitirirken…
Oturumun sonunda, Türkiye’nin deprem gerçeği karşısında yapay zekânın büyük potansiyeli bir kez daha ortaya konuldu. Uzmanlar, yapay zekânın deprem risklerini azaltmak için kritik bir araç olduğunu, ancak bunun için kamu kurumları, mühendisler, akademisyenler ve teknoloji uzmanlarının disiplinler arası iş birliği yapmasının zorunlu olduğunun altını çizdi. Nazmi Şahin’in sözleriyle: