Kocaeli’nin İzmit ilçesinde düzenlenen deprem söyleşisine katılan Prof. Dr. Şükrü Ersoy ve Doç. Dr. Özkan Cindoruk, Türkiye’nin deprem gerçeğine dikkat çekti.
Uzmanlar, “Ülkede depremden etkilenmeyecek hiçbir yerleşim alanı yok. Büyük depremler yine olacak, hazırlıklı olmak zorundayız” diyerek afet kültürünün geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
“Türk insanında dayanışma var ama afet kültürü yok”
Toplumda afet bilincinin yetersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Ersoy, “Her küçük depremden sonra ne yapacağımızı tartışıyoruz. Dayanışma kültürümüz var ama afet kültürümüz yok. Gelecek nesle deprem bilinci kazandırmalı, yapılarımızı da ona göre güçlendirmeliyiz. 2023 depremleri, yapılanların yeterli olmadığını gösterdi. Daha dirençli şehirler kurmamız şart” dedi.
Batı Anadolu ve Marmara için uyarı
Batı Anadolu’da uzun süredir büyük bir deprem yaşanmadığını hatırlatan Ersoy, “Sındırgı depremi bunun bir göstergesiydi. Bundan sonra da bölgede depremler olacaktır. Marmara’da ise 7’nin üzerinde deprem her an olabilir. Üstelik fayın yalnızca kuzey kolu değil, güney hattı da ciddi risk taşıyor” ifadelerini kullandı.
“Türkiye güçlü ama eksiklerimiz büyük”
Deprem uyarılarının gerçekleştiğini hatırlatan Ersoy, “Ne söylediysem hepsi çıktı, biz kahin değiliz. Depremler olacağı bilinen bir gerçekti. Türkiye güçlü bir ülke ama hâlâ sel yatağına, heyelan bölgelerine ev yapıyoruz. Afet bilincimizi geliştirmedikçe aynı sorunlarla karşılaşmaya devam edeceğiz” dedi.
Doğu Marmara’da zemin riski
Doç. Dr. Özkan Cindoruk ise özellikle Doğu Marmara’nın zemin yapısına dikkat çekerek, “1999 depreminden sonra önlemler alınmaya çalışıldı ama yeterli değil. Kocaeli, zeminden kaynaklı olarak büyük hasarlara açık bir bölge. Zemin-yapı ilişkisi yeterince dikkate alınmadı, bu yüzden kentsel dönüşümde daha ciddi adımlar atmamız gerekiyor” diye konuştu.
Marmara’da tsunami benzeri tehlike
Cindoruk ayrıca Marmara Denizi’ndeki fayların tetikleyebileceği bir depremde kıyı bölgelerinde su baskını ya da tsunami benzeri hareketlerin görülebileceğini belirterek, “Okyanuslarda yaşanan şiddetli tsunamiler gibi değil ama kıyı bölgelerinde etkili olabilecek hareketler söz konusu olabilir. Bu ihtimale karşı da hazırlıklı olmalıyız” uyarısında bulundu.