Recep ERÇİN
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplandı. Şubat ayında yapılan genel kuruldaki konuşmalar sonrası TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ve YİK Başkanı Ömer Aras hakkında soruşturma başlatılmış, iki başkan hakim karşısına çıkmıştı. Dün İstanbul’da düzenlenen YİK toplantısında yapılacak konuşmalar bu bakımdan dikkatle takip edildi. Başkanların konuşmaları küresel gelişmeler çerçevesinde şekillenirken, ağırlıklı vurgu Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna yönelik oldu.
“Sorun kaynakların verimsiz kullanımı”
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, “Alışık olduğumuz dünya düzenin sütunları sallanıyor. Yeni gerçeklik ise daha dağınık, daha rekabetçi ve daha az öngörülebilir” dedikten sonra, “Bu belirsizlik çağını bir sıçrama anına dönüştürmek istiyorsak; rekabetçi ekonomik altyapıyı inşa etmek zorundayız. Türkiye, rekabet gücünü geçici kur avantajlarından ya da mali teşviklerden değil; yüksek katma değerli, verimli üretim, dijital kapasite ve yeşil dönüşüm gibi yapısal dönüşümlerden almalı” mesajları verdi.
Artık “güvenilir üretici” olmanın, en az “düşük maliyetli üretici” olmak kadar değerli olduğunu dile getiren Aras, “Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik güvenilirliğini güçlendirecek temel adımlardan biri de AB ile Gümrük Birliği’nin modernizasyonudur. 1990’ların sonunda büyük bir ekonomik açılım sağlayan Gümrük Birliği, bugünün küresel ekonomisine cevap vermekte zorlanıyor” dedi. Türkiye ekonomisine ilişkin gelişmelere de dikkat çeken Aras, şu görüşleri dile getirdi: “Fiyat istikrarı ekonomimizin en önemli sorunu, bunu mutlaka çözmeliyiz.
Yükselen reel faiz ekonomik büyümeyi olumsuz etkilerken, enflasyonu düşürme yönünde olumlu katkı verebilir. Düşen enflasyonla birlikte faizler de düşecektir. Bu sürecin uzamasının sanayici açısından önemli bir yük oluşturduğu açıktır. Sorun kaynakların verimsiz kullanımında ve harcamalardadır. Önümüzdeki dönemde, uygulanan ekonomik programı güçlendirerek devam etmeliyiz. Sıkı para politikası yanı sıra daha etkili bir mali politika uygulamalıyız. Adil vergilendirme ve etkili tasarruf politikası yanı sıra kaynakların verimli kullanılması bütçede faiz dışı fazla verilmesini sağlayacak ve enflasyonun inmesine yardımcı olacaktır.”
İSO’nun 2024 yılına ait ilk 500 listesine zarar eden şirket sayısındaki artışa dikkat çeken Aras, “Listeye baktığımızda 152 şirketin zarar açıkladığını görüyoruz. Zarar eden şirket sayısındaki artışın nedeni nedir dersek iş çevrelerinde ilk akla gelen, yüksek finansman maliyeti olacaktır. Oysa temel neden yüksek enflasyonla artan girdi maliyetleridir. Yüksek finansman maliyetinin nedeni de yüksek enflasyondur” diye konuştu.
Özel bankalara “zombi finansmanı”
ikazı Literatürde ‘zombi’ şirketler olarak bilinen; sürekli zarar eden, borçlarını çeviremeyen ancak bankalardan aldıkları kredilerle ayakta kalan verimsiz şirketlere de değinen Aras, “Zombi şirketler bulundukları sektörde rekabet ortamını bozmakta ve kaynakların israfına yol açmaktadır. Bu şirketler yerine bankalar kaynaklarını verimli şirketlere kullandırırsa, piyasalarda fiyat mekanizması çok daha sağlıklı çalışacaktır” ifadelerini kullandı.
Patronların “Gazze” mesajı
TÜSİAD kürsüsünden yapılan konuşmalarda Gazze’de unutulmadı. TÜSİAD YİK Başkanı Aras, “Dış politikayla ilgili altını çizmek istediğim çok önemli bir nokta da yaşadığımız olayları değerlendirirken insani boyutun daima göz önünde tutulmasıdır. Bugün Gazze’deki dramın sürmesinin ve sivil halka ve çocuklara çeşitli yollardan ulaşması gereken insani yardımların dahi engellenmesinin insani sorumlulukla bağdaşır tarafı yoktur” derken, TÜSİAD Başkanı Turan da, “BM, NATO, DTÖ gibi ulusüstü kurumların etkinliğinde zayıflama, uluslararası güvenlikte artan riskler ekleniyor. Ukrayna savaşı ve Gazze’de yaşanan insanlık dramı bunun en somut örnekleri” ifadelerini kullandı.
“Sanayisiz bir büyüme modeli düşünülemez”
Konuşmasında sanayideki küçülmeye dikkat çeken TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Hiç şüphesiz Türkiye gibi büyük bir ekonomi için, sanayisiz bir büyüme modeli elbette düşünülemez” ifadelerini kullandı. Turan bundan sonra, “Para politikaları ile elde edilebilecek kazanımlar gerekli, fakat yeterli değil. Ekonomimizi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümleri de hayata geçirmeliyiz. Enflasyonla mücadele devam ederken, reel sektörün sıkıntılarını aşma ve hane halkı refahını güçlendirme yollarını bulmak önemli” diye konuştu.
Turan, “Fiyat istikrarını sağlarken, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme sürecini başlatmak, teknolojik değişim trenini yakalamak, rekabet gücünü artırmak ve refah artışını tabana yaymak zor olsa da, gerçekleştirilebilir hedefler” mesajı verdi.
TÜSİAD olarak 26 Haziran’da maliyet bazlı rekabet gücü endeksini yayınlamaya başlayacaklarını açıklayan Turan, YİK Başkanı Aras gibi AB ile Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna işaret etti ve ekledi: “30 yaşına girmiş olan Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, en acil ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Ukrayna ve Suriye’nin yeniden yapılanması için, Türkiye’nin ilgili AB mekanizmalarına dahil edilmesi gereklidir.”
Terörsüz Türkiye sürecine destek Terörsüz Türkiye sürecinin, barışın tesisi yolunda çok önemli bir gelişme olduğunu not eden TÜSİAD Başkanı Turan, “Bu sürecin ülkemizin ekonomik kalkınma ve demokrasi ortamına da olumlu yansımasını temenni ediyoruz” mesajı verdi. Turan ayrıca, “Ülkemizin, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet hedefi doğrultusunda küresel ölçekte rekabet eden, bölgesinde ve dünyada refah toplumu olarak referans niteliği taşıyan bir ülke olması için çalışmaya, üretmeye, yatırım yapmaya, istihdam yaratmaya, fikir üretmeye, daha iyi için, katkı sunmaya devam edeceğiz” sözü verdi.
Enflasyona karşı 4 maddelik öneri
Aras ayrıca enflasyonu indirmek için TÜSİAD’ın şu 4 maddelik önerisini sıraladı:
1-Ekonomik büyümenin bir miktar yavaşlamasını kabullenmeliyiz.
2-Özel sektörde ve kamuda kaynakları verimli kullanmalı ve harcamaları kontrol altına almalıyız.
3-Enflasyonist olmayan adil vergilendirme yapmalıyız.
4-Ve en önemlisi beklentileri olumlu yönde geliştirmeli ve ekonomik dalgalanmalar yaratmamalıyız, aksine istikrarlı bir ortam için alan açmalıyız.