Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos günü meydana gelen 6,1’lik deprem, Türkiye’nin bu konudaki acı gerçeğini bir kez daha hatırlattı. Meydana gelen depremde 1 kişi hayatını kaybetti, 29 kişi ise yaralandı.
Deprem ülkesi Türkiye’de yıkım riskini azaltacak planların ne kadar uygulandığı da gündemdeki yerini koruyor.
“Sürecin en az 8 aktörü var”
DW Türkçe’de yer alan habere göre, İstanbul Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği, Sismoloji Dalı’ndan Prof. Dr. Haluk Eyidoğan yıkıcılığın tek başına büyüklükle açıklanamayacağının altını çizdi.
Eyidoğan, bir yapı inşa edilirken zeminin mühendislik açısından doğru analiz edilmesi ve can kaybına neden olmayacak şekilde inşa edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Eyidoğan, bina inşa sürecinin belediye, müteahhit, proje ve şantiye yönetimi, yapı denetimi gibi en az sekiz aktörden oluştuğunu, bu zincirdeki bir halkadaki zayıflığın can kaybına neden olduğunu belirtti.
Erken uyarı sisteminin amacı
Eyidoğan ayrıca, 2018 Deprem Yönetmeliği ve 2019’da yürürlüğe giren ayrıntılı tehlike haritaları ile projelendirme araçlarının güncel olduğunu vurguladı ve sorunun uygulamadan kaynaklandığının altını çizdi.
Eyidoğan, erken uyarı sistemi hakkında da açıklamalarda bulundu. Erken uyarı sisteminin depremi önceden haber vermek olmadığını ifade etti.
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan sistemin amacının “elektrik ve doğalgaz kesintisi gibi ikincil felaketleri önlemek” olduğunu belirtti.
Olası İstanbul depremi
Balıkesir’deki depremin, İstanbul’daki riski artırıp artırmadığı konusu da akıllara gelmişti.
Prof. Dr. Eyidoğan, tek bir olayın tehlike haritalarının yenilenmesine neden olmadığını, ancak yeni bilimsel veriler ortaya çıktıkça yönetmelik ve haritalarda güncelleme yapılabileceğini ifade etti. Eyidoğan ayrıca, “Deprem tehlike haritaları ve yönetmelikler güncel; sorun üretim hataları” ifadelerini de kullandı.
“Binaların deprem garanti belgesi yok”
Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, mesleki sorumluluk sigortası ile yapı/deprem dayanıklılık sigortasının önemine vurgu yapıp, “Türkiye’de yaşadığımız binaların depreme garanti belgesi yok. Sistemi ona göre kurmadınız. Ama arabanızın var.” dedi.
Dünyadaki örnekler de bu çerçevenin en az 10 yıl garanti, hızlı tazminat ödemesi ve bağımsız hasar tespiti gibi kurallarla desteklenebileceğini gösteriyor.