Türkiye, mutfaklarında zaman geçirmeyi seven, yemek yapmaya düşkün ve kullandığı ekipmanların kalitesinden ödün vermeyen tüketicilerle dikkat çekiyor. 2024 yılının Kasım-Aralık aylarında, Türkiye dahil 12 ülkede gerçekleştirilen çalışmaya Türkiye’den 18 yaş üstü bin kişi katıldı.
Araştırma sonuçları, Türkiye’nin evde yemek pişirme sıklığının en yüksek olduğu ülkeler arasında yer aldığını ortaya koyuyor. Türkiye’de tüketicilerin büyük çoğunluğu haftada beş saatten fazla mutfakta zaman geçiriyor. Türkiye, Brezilya ve İtalya’nın ardından, 17’den fazla tava-tencere çeşidine sahip olmasıyla da öne çıkıyor. Üstelik mutfakta yalnızca işlevsellik değil, estetik ve kalite de önemli. Türk tüketicisinin yüzde 44’ü mutfakta şık ve modern ürünleri tercih ettiğini belirtiyor.
Tencere-tavalara ilgi yoğun
Araştırma verilerine göre, Türk tüketicisi mutfak ekipmanları, tava, tencere ve elektrikli pişirme aletleri konusunda oldukça donanımlı. Tüketicilerin satın alma tercihlerinde en belirleyici unsurların başında ürünlerin sağlamlığı, uzun ömürlülüğü ve güvenli kullanımı geliyor. Premium ürünlerin daha iyi pişirdiğine inanan katılımcı oranı yüzde 39 iken, yüzde 38’i istedikleri bir ürüne daha fazla harcama yapmaya gönüllü olduklarını ifade ediyor. Türkiye’de satın alınan ürünlerde uzun ömürlülük, tencere ihtiyaçlarında bir numaralı öncelik olarak belirtiliyor. Dayanıklı kaplama, tava ve tencerelerde beklentinin en yüksek olduğu özellik.
İnovatif ürünlere ilgi daha çok
Araştırma sonuçlarına göre, seramik kaplamalı ürünlerin yükselişte olduğu görülüyor. Tüketiciler düdüklü tencerelere, daha yüksek para ödeme konusuna sıcak bakıyorlar. Tüketiciler büyük setlere daha fazla para ödemeye sıcak bakıyorlar. İnternetten mutfak ürünü satın alma oranı 2016’da yüzde 8 iken, 2024’te bu oran yüzde 36’ya yükseldi. Groupe SEB Türkiye Genel Müdürü Ege Pekkınran, “Türkiye’deki tüketicilerin bir numaralı ihtiyacı mutfak gereçlerinin sağlam ve uzun ömürlü olması. Bu noktada ürünlerimizdeki dayanıklılık ve kalite vaadiyle bu ihtiyacı karşılıyoruz” dedi.
