Bugün: Mayıs 26, 2025
Mayıs 25, 2025
5 dk. okuma

Teşebbüsçü olmak sıkıntı, bayan teşebbüsçü olmak çok daha güç

Sevilay ÇOBAN

Mevcut ekonomik konjonktür ve kü­resel ekonomik krizler; yatırımcıların yönü­nü bulmasını güçleştirirken, yeni iş fikirleri ortaya koyan ya da ekonomik özgürlüğünü elde etme çabasına düşen ka­dınları dalgalı denizde müca­deleye zorluyor.

Üstelik onla­rın önündeki bariyerler çoğu zaman toplumsal dogmala­rın arasında sıkışırken, bek­lenti de ‘başarının olağanüs­tü’ olması yönünde. 23 yıldır kadın girişimciliğinde çıtayı yükselmenin derdine düşen KAGİDER, bu konudaki geli­şimi ve yönü hazırladığı Tür­kiye’nin Kadın Girişimciliği İzleme Raporu ile ortaya koy­du. Rapor, 2019 yılına kıyas­la ekosistemde yadsınamaz bir ilerlemeye işaret ederken, finansa erişimde zorluk çe­ken kadınların, omuzlarında çok daha ağır yük taşıdığını gözler önüne koyuyor.

Buna rağmen geleceğe güvenle ba­kan kadınlar, fırsatların pe­şinden kararlılıkla koşmaya, kendilerinden beklendiği gi­bi ‘fazladan cesur’ olmaya, işi­ni sahiplenmeye, karar veren konuma gelmeye, riskleri gö­ğüslemeye ve borcuna sadık kalmaya devam ediyor.

Eşit koşullarda rekabet ortamı yaratılmalı

Kadın girişimcilerin kar­şılaştığı zorluklar, elde ettik­leri imkânlar ve performans­ları detaylı bir şekilde analiz edildiği Türkiye’nin Kadın Gi­rişimciliği İzleme Raporu’nu Akademetre’nin katkılarıy­la hazırlayan KAGİDER, poli­tika yapıcılar, yatırımcılar ve tüm iş dünyasına yol gösteri­yor.

Raporun tanıtımı için ya­pılan toplantıda DÜNYA gaze­tesine ile görüşlerini paylaşan KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, gi­rişimciliğin ekonomik bir fa­aliyetin ötesinde çok katmanlı bir yaşam biçimine dönüştü­ğünü söyledi. Bezircioğlu, bu yolda ilerlemenin zorlukla­rına değinirken, “Mevcut ya­pı, kadınları hala ‘fazladan ce­sur’ olmaya zorluyor.

Kadın girişimciler, erkek meslektaş­larına kıyasla daha fazla ispat yükü taşıyor, daha fazla sor­gulanıyor ve bazen sadece var­lıklarını kabul ettirmek için bile ekstra mücadele vermek zorunda kalıyorlar. İş dünya­sında var olabilmek için ‘ba­şarılarının olağanüstü’ olması gerektiği algısı, kadınları sü­rekli olarak kahramanlık ser­gilemeye mecbur bırakıyor. Oysa gerçek destek, kadınla­rın olağanüstü başarılar gös­termesine gerek kalmadan, herkesle eşit koşullarda reka­bet edebilmelerini sağlamak­tan geçiyor” dedi.

Küresel ekonomiye 13 trilyon dolar ekleme potansiyeli

Öte yandan raporda yer alan verilerin Türkiye’de kadın gi­rişimciliğinin ekonomik, sos­yal ve duygusal boyutlarının giderek güçlendiğini göster­diğine işaret eden Bezircioğ­lu, şunları söyledi: “Kadın gi­rişimciliği, sadece bireysel başarılarla sınırlı kalmayan, toplumun tamamını dönüştü­ren güçlü bir ekonomik ve sos­yal dinamiktir. Kadın girişim­ciler yeni iş alanları yaratıyor, istihdam sağlıyor, yenilikçili­ği teşvik ediyor ve eşitsizlik­leri azaltarak çarpan etkiler meydana getiriyor.

McKin­sey’nin raporuna göre, kadın girişimciler eşit fırsatlara sa­hip olursa, 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 13 trilyon dolar ekleme potansiyeli taşı­yor. KAGİDER olarak, kadın girişimciliğini destekleyerek bu dönüşümün önündeki en­gelleri kaldırmaya, girişimci­lik ekosistemini güçlendirme­ye ve kadınların iş dünyasın­da hak ettikleri eşit fırsatlara ulaşmalarına katkı sağlamaya kararlıyız.”

“İlham veren hikâyeler yazıyoruz”

Bezircioğlu, kadın girişim­cilik yolculuğunu; yalnızca fi­nansal bir karar değil, derin bir kişisel meydan okuma ve top­lumsal dönüşüm süreci olarak değerlendirerek, gerçek başa­rının, kadınların sadece müca­dele etmek zorunda kalmadığı, destek gördükleri bir girişim­cilik ekosistemi ile mümkün olabileceğini belirtti.

Başarı­nın yalnızca kârlılık tabloları­na yansıyan rakamlardan iba­ret olmadığını kaydeden Be­zircioğlu, “Başarı, bazen hiç tanımadığı bir müşterinin onun emeğini değerli bulup sa­tın alması, bazen bir başkası­nın ‘hikâyenden ilham aldım’ diyerek cesaret bulmasıdır. Bu anlar, finansal başarıdan çok daha büyük bir anlam ta­şır, çünkü girişimcilik, yalnızca kazanç değil, görünürlük, öz­güven ve toplumsal fayda mü­cadelesidir” diye konuştu.

Kadınlar geleceğe güven duyuyor

Toplantıda raporun detay­ları hakkında bilgi veren KA­GİDER Yönetim Kurulu Üye­si Neşecan Çekici, araştırmanın 18 yaş üstü iş­letme sahibi veya ortağı olan 450 kadın girişimcinin katılı­mıyla yapıldığını söyledi. Ra­pora göre Kadın Girişimcilik Endeksi 2019’da 44,0 seviye­sindeyken 2025’te 63,4’e çıktı. En dikkat çekici ilerleme ise geleceğe duyulan güveni tem­sil eden “gelecek skoru”nda oldu. %86,8’lik artış, kadın gi­rişimcilerin artık daha umut­lu ve kararlı olduğunu gös­terdi. Kadınların girişimcilik motivasyonu da değişim gös­terdi. Zorunluluk yerine fır­sat ön plana çıktı; girişimcili­ğe başlama sebepleri arasında “fırsat gördüm ve değerlendir­dim” diyenlerin oranı %53,6 ile öne çıkarken, ekonomik zo­runlulukların etkisi azaldı.

Borcuna sadık ve parayı iyi yönetiyor

Rapora göre, 2025 yılında kuruluş aşamasında kredi/ borç kullananların oranı yüzde 86 olarak ortaya konurken, bu oran 2019 yılında sadece yüzde 45’te kalmış. Kuruluş aşamasında kredi veya borç kullanan katılımcıların %80,2’si ‘bankalardan kredi’ aldığını belirtirken, bankalardan kredi kullanımı, girişimcinin işletme yaşına göre belirgin şekilde artış gösteriyor. Kadın girişimcilere yönelik algı sorgulandığında yüzde 88,4 ile ‘borcuna sadıktır’ ve yüzde 69,1 ile ‘para yönetiminde iyidir’ ifadeleri en yüksek oranda görülüyor. Bu durum, kadın girişimcilerin güvenilir ve finansal disiplini yüksek bireyler olarak görüldüğünü ortaya koyuyor.

Erişilebilir finansman çözümlerinin rolü kritik

Neşecan Çekici, kadın girişimciliğinin güçlenmesi için daha fazla rehberlik, finansal ve dijital eğitim, ayrıca yapay zekâ alanında yetkinlik kazandıracak programlara ihtiyaç olduğunu vurgularken, aynı zamanda, erişilebilir finansman çözümlerinin bu süreçte kritik rol oynadığının altını çizdi. Çekici, “Kadın girişimciliği yalnızca ekonomik bir faaliyet değil; aynı zamanda özgürleşmenin, toplumsal görünürlüğün ve sosyal etki yaratmanın da güçlü bir aracı haline geliyor. Ancak bu çok katmanlı yolculuğun duygusal ve sosyal boyutları hala kamusal politikalarda yeterince tanınmıyor” dedi.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

AHBİB Başkanı Veysel Memiş: Fas pazarının potansiyeli 915 milyon dolar

Sonraki

Orka Holding, hem üretecek hem de geri dönüştürecek

Son gönderi Blog

Don't Miss

Bakan Işıkhan: İş kazaları hala önemli bir sorun alanı olarak kritik ehemmiyetini koruyor

Bakan Işıkhan, gerek Türkiye'de gerekse dünyada iş kazalarının hala ciddi

Eşinin iş yerini dahi bilmeyen ilgisiz koca, kusurlu sayıldı

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, eşinin iş yeri adresini bilmeyen, ilgisiz