Sevilay ÇOBAN
Türkiye’de fon piyasasının, doğru politikalar ve yatırımcı bilinciyle birlikte önümüzdeki yıllarda çok daha büyük bir hacme ulaşması bekleniyor. Sektörün gelişimi için yatırımcı güveninin sağlanması ve finansal okuryazarlığın artırılması kritik öneme sahip olduğuna işaret eden Pusula Portföy Genel Müdürü Ayşe Seher Aydın, genç yatırımcıların doğru yönlendirilmesinin, uzun vadede piyasanın sağlıklı büyümesine katkı sağlayacağını söyledi.
Aydın, 2023 yılında kurulan genç bir fon yönetimi şirketi olarak hâlihazırda 12 fon ve yeni kurulmuş 3+1 GSYF ile toplam 16 fonla yatırımcılara hizmet verdiklerini kaydetti. “2024 yılını doğum ve ilk adımlarını gerçekleştirdiğimiz bir yıl olarak tamamladık” diyen Aydın, yılsonunda 20 milyar TL’ye çıkarmayı öngördükleri fon yönetimi büyüklüklerini 2 yılın sonunda 100 milyar TL’ye çıkarmayı hedeflediklerini ifade etti.
“Sektörde ilk 10 şirket içinde olmayı planlıyoruz”
Mevcut fon büyüklüklerinin 9,5 milyar TL civarında olduğunu aktaran Aydın, “Sektörde ilk 10 şirket içinde olmayı planlıyoruz. Para piyasası, değişken fon, hisse senedi, serbest hisse senedi, katılım serbest, serbest değişken, girişim sermayesi yatırım fonu ve katılım denge fonlarını yönetiyoruz. Para piyasası fonunda birinci, esnek fonlarda üçüncü sırada olma başarısını gösterdik.
2025’in yenilikçi fonlarımız ile hem gayrimenkul hem girişim sermayesi fonları gibi alternatif fon alanlarında hem de TEFAS fonlarında büyüme hedefi gerçekleştirdiğimiz bir yıl olması için ilerliyoruz. Gayrimenkul yatırım fonları, proje gayrimenkul yatırım fonu ve katılım şemsiye fonları çatısı altında katılım altın, katılım para piyasası, katılım hisse, katılım döviz fonlarımızı önümüzdeki dönemde çıkarmayı amaçlıyoruz” dedi. Türkiye’de yatırım fonu piyasası son yıllarda önemli bir ivme yakaladığına işaret eden Aydın, “2024 yılı itibarıyla yatırım fonu büyüklüğü bir önceki yıla göre çok dikkat çekici bir şekilde artarak 4,6 trilyon TL seviyesine ulaştı, yatırımcı sayısı ise 5,4 milyon kişiyi buldu.
Bu artış, yatırımcıların alternatif varlık sınıflarına yönelmesiyle mümkün oldu. 2025’in ilk dört aylık verileri de bir miktar yavaşlama olsa da sektörde büyüme trendinin devam ettiğini gösteriyor. Özel portöy yönetimi, yatırım ortaklığı, emeklilik yatırım fonu ve yatırım fonları ile birlikte portföy yönetim şirketlerinin varlık yönetimi 7,6 trilyon TL’nin üzerine çıkıyor. Yılsonunda bu rakamın 12 trilyon TL’yi bulması muhtemel” diye konuştu.
“Gidecek çok yolumuz var’’
Aydın, finansal teknolojilerin yaygınlaşması, mobil platformlar üzerinden yatırım yapmanın kolaylaşması, bireysel yatırımcıyı daha etkin hale getirdiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Artık yatırımcı sadece büyük şehirlerdeki kurumsal yatırımcılardan ibaret değil; Anadolu’nun dört bir yanındaki gençler de yatırım kararları alıyor ve bu pazarı dönüştürüyor diye düşünüyorum. Hem küresel hem Avrupa ölçeğinde Türkiye portföy yönetim sektörünün daha gidecek çok yolu bulunuyor. İlk hedefimiz olarak sektör büyüklüğünün bu noktada Türkiye GSYH’sinin yarısına ulaşacak kadar bir büyüme gerçekleştirmesi, yabancı yatırımcılar için cazibe merkezine dönüşmesi olmalı. Halen sektör büyüklüğümüzün GSYH’ye oranın yüzde 18-20’erde olduğu düşünülürse gidecek çok yol olması aslında fırsatları da barındırıyor diyebilirim. Avrupa’da bu oranlar yüzde 110-120’lere kadar çıkıyor çünkü.”
Hisse fonları öne çıkabilir
Global piyasalarda yaşanan gelişmeler, faiz politikaları, enflasyon ve jeopolitik riskler gibi faktörlerin yatırım kararlarını etkilediğini belirten Ayşe Seher Aydın, “Sadece ülkemizde değil ABD, Çin, AB’deki gelişmeler nedeniyle belirsizliğin daha fazla olduğu bir dönem söz konusu. Yüksek faiz ve enflasyon dönemlerinde para piyasası fonları tercih ediliyor, yılın son çeyreğinde hisse fonları öne çıkabilir. Biz Pusula Portföy olarak, bu değişimleri yakından takip ederek proaktif risk yönetimi stratejileri geliştiriyoruz. Böyle dönemlerde yatırımcılarımızı bilgilendirmeye, portföyleri mevcut risk ortamına göre yeniden yapılandırmaya ve fırsat alanlarını öne çıkarmaya öncelik veriyoruz. Hedefimiz, belirsizlikleri yönetilebilir kılmak ve uzun vadeli değer yaratmak” dedi.
