Bugün: Nisan 29, 2025
Nisan 29, 2025
5 dk. okuma

TEB, yeni kesimlerle ihracat faktoringini geliştirmek istiyor

TEB Faktoring olarak 27 yıldır farklı sektörlerde aktif olan her ölçekten fir­manın ihtiyacına yönelik yurt içi ve ihracat faktoring çözümlerini aynı çatı altında sundukları bilgi­sini veren TEB Faktoring Genel Müdürü Gülümser Özgün Hen­den, reel sektöre verdikleri des­tekle ülke ekonomisinin sürdü­rülebilir büyümesine katkı sağla­dıklarının altını çizdi.

“Resesyon beklentileri ihracatçıya negatif yansıdı”

Son beş yılda sektörü olumlu ya da olumsuz etkileyen önemli ge­lişmeler yaşandığına dikkat çeken Gülümser Özgün Henden, “Dış ti­caret alanında globalde yaşanan pandeminin etkileri azalmakla birlikte ardından gelen ticaret sa­vaşları ve korumacı ticaret anlayı­şı ülkeler arası ticareti etkilemeye devam ediyor.

Resesyon beklenti­lerinin ihracatçılara negatif yansı­dığını görüyoruz” değerlendirme­sini yaptı. Bunun yanı sıra içeride yaşanan makroekomik politika­lardaki değişiklikler ile kur volati­litesi ve yüksek enflasyonun etki­sine dikkat çeken Henden, “Özel­likle tekstil sektöründeki ihracat müşterilerimizin rekabet gücün­de azalmayı birlikte yaşadık. Yeni pazarlar ve farklı sektörlerle ihra­cat faktoringini geliştirmeye çalı­şıyoruz” şeklinde konuştu.

İç piyasada yasal düzenleme­ler ve makroekonomik tedbirlerin artırılmasına bağlı olarak finan­sa erişimin zorlaşmasının fakto­ring talebini artıran en önemli un­sular arasında gösteren Gülümser Özgün Henden, “Özellikle finansa erişimde zorlanan KOBİ segmenti başta olmak üzere tüm segment­lerde talep artışı yaşadık. Dijital­leşme ve fintech iş birlikleri ile te­darik finansmanı modelleri faktö­ringlerin iş hacmine olumlu katkı yapıyor. Önümüzdeki dönemde bu alandaki gelişmelerin devam et­mesini bekliyoruz” dedi.

“360 derece finansal çözümler sunuyoruz”

TEB Faktoring olarak sunduk­ları müşteri odaklı yaklaşım ve şirketlerin tüm ihtiyaçlarını kap­sayacak 360 derece finansal çö­zümleri sayesinde işletmelerin finansmana daha hızlı erişimini sağladıklarının altını çizen Gü­lümser Özgün Henden, şöyle de­vam etti: “Ayrıca şirketlerin va­desinden önce alacaklarını hızla nakde çevirerek likidite sorunla­rını çözmelerine yardımcı oluyo­ruz.

Bununla birlikte uluslararası faktoringi kapsamında alacakla­rın vadesini beklemeden erken finansman, faktoring alacak ga­rantisi sayesinde işletmelere uluslararası pazarlarda güven­li ticaret imkanı sağlıyor; nakit akışlarını korumaları ve sağlık­lı ticaretlerinin devam etmesi­ne destek oluyor ve ayrıca alacak tahsilat hizmetimizle tahsilat ta­kibi yükünü azaltarak ihracatçı­larımızı destekliyoruz.”

Dijital kanallarıyla da işletmele­rin her an yanında yer aldıklarına atıfta bulunan Gülümser Özgün Henden, “TEB Faktoring CEPTE mobil uygulamamız ve web site­mizde bulunan hızlı başvur üze­rinden 7/24 başvuru yapılıp, an­lık işlem takibi gerçekleştiriliyor. TEB Faktoring online şubemiz üzerinden tüm müşterilerimiz üc­retsiz bir şekilde mevcut faktoring işlemlerine ait bilgileri her an her yerden takip edebilir, ilgili belge­leri görüntüleyebilir ve indirebi­lirler. Ayrıca, tedarikçi finansma­nı ürünü başta olmak üzere, dijital platform iş birliklerimizi sürdü­rüyor ve zenginleştiriyoruz” ifa­delerini kullandı.

“Gelişmiş ülke ortalamalarını yakalamamız gerekiyor”

Türkiye’de faktoring işlemleri­nin gelişmiş piyasalara göre düşük düzeyde seyrettiğine değinen TEB Faktoring Genel Müdür Gülümser Özgün Henden, şunları kaydetti: “Gelişmiş ülkelerde faktoring iş­lem hacminin GSMH oranı yüz­de 15’lere kadar çıkabildiğini gö­rüyoruz. Bizde ise bu oran henüz yüzde 3 civarında.

Bu durum, hiz­metin hem reel sektör hem de fi­nansal kurumlar nezdindeki algı eksikliğinden kaynaklanıyor. Ban­ka dışı bir finans kuruluşu olarak mevduat toplayamayan faktoring şirketleri, kaynağını büyük oranda sermayesinden, bankalardan ve borçlanma araçlarından elde edi­yor; ekonomik dalgalanmalarda bu fonlama maliyeti yükseliyor ve nihai müşteri için faiz oranlarına yansıyor. Ekonomideki daralma ve sıkışmalardan hem ticaret hac­mi hem de karşılıksız çek oranları etkilendiği için faktoring sektörü en hızlı etkilenen sektör oluyor.”

Gelişmiş piyasalarda yaygın şe­kilde kullanılan açık hesaba daya­lı fatura temliklerinde hukuki sü­reçlerde karşılaşılan zorlukların da sektörün ilerlemesini yavaşla­tan unsurlar olarak görülebilece­ğini sözlerine ekleyen Gülümser Özgün Henden, “Açık hesap fatu­ralarının temlikinde hukuki hak­ların düzenlenmesi hem reel sek­tör hem de faktoringler açısından yol açıcı olacaktır.

Ayrıca ticari alacak sigortası veya kamu des­tekli garanti programları ile fak­toringler risk paylaşımı yaparak finansa erişimi kolaylaştırabilir. Geleneksel iş akışlarının manuel ve emek yoğun olması, dijital dö­nüşümün şirketler arasında eşit­siz ilerlemesi, insan kaynağı açı­sından sektöre ilginin artırılması da önemli konular haline gelmiş durumda” şeklinde konuştu.

Büyük ölçekli firmaların ise daha çok alacak yönetimi ve te­darikçi finansmanı amacıyla fak­toringi tercih ettiğini hatırlatan Henden, “Burada ERP ve e-Fatu­ra entegrasyonları gibi teknolo­jik çözümler öncelik kazanıyor. Dijitalleşmenin gelişmesi için bazı hukuki düzenlemelere ihti­yaç duyuluyor. Yasal zeminde, ar­tan konkordato kararları ile ala­cak yönetiminde belirsizliklerin arttığını görüyoruz. Ek bazı dü­zenlemelerle sektöre hem güven hem de verimlilik kazandırılma­sı Türkiye ekonomisi için bu fi­nansman modelini gelişmiş ülke­lerle aynı seviyeye taşıyacak po­tansiyeli görüyoruz” dedi.

“Yasal düzenlemeler, ESG uyumlu ürünleri zorunlu kılıyor”

Türkiye’de yeşil finansman konusunda İklim Kanunu ve sürdürülebilirlik raporlama zorunlulukları gündemde olduğunu hatırlatan Gülümser Özgün Henden, “Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı’na uyum, özellikle ihracat yapan firmalar için büyük önem taşıyor ve bu uyum süreci faktoring sektörünü de doğrudan etkiliyor. Yasal düzenlemeler, sektör oyuncularının ESG uyumlu ürünler geliştirmesini, portföylerini dönüştürmesini ve dijitalleşmeye yatırım yapmasını zorunlu kılıyor” dedi.

Bu gelişmelerin sektörde uluslararası fonların ve yatırımcıların ilgisini de artırdığını vurgulayan Gülümser Özgün Henden, “Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi kurumlar, ESG uyumlu ve dijital altyapısı güçlü Türk faktoring şirketlerine doğrudan kredi ve sermaye yatırımları yapmaya başladı. Ortaklarımız TEB ve BNP Paribas Grubu, ESG konusuna hem Türkiye’de hem de küresel ölçekte en fazla önem veren kurumlar arasında yer alıyor” ifadesini kullandı.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

Dalda enflasyon oranı üzerinden bir büyüme öngörülüyor

Sonraki

Alternatif finansman araçlarına farkındalık, bölümü geliştiriyor

Son gönderi Blog

Don't Miss

Global piyasalarda ‘ticaret iyimserliği’: ABD-Çin görüşmeleri ve bilançolar takipte

ABD ve Çin arasında yeniden gündeme gelen ticaret müzakerelerine dair

Alternatif finansman araçlarına farkındalık, bölümü geliştiriyor

Pandemi sonrası yaşanan süreçte faktoring hizmetlerine olan ilgi artışı, Türkiye’de