Bugün: Temmuz 10, 2025
Temmuz 10, 2025
5 dk. okuma

TCMB’den kritik tahlil: Petrol fiyatındaki her artış, enflasyonu üst çekiyor

TCMB Kıdemli Ekonomist Okan Eren, Ekonomist M.Koray Kalafatçılar, Başdanışman Eren Ocakverdi ve Yardımcı Ekonomist Orhun Özel tarafından kaleme alınan “Uluslararası Petrol Fiyatlarının Tüketici Fiyatlarına ve Cari Dengeye Yansımaları” başlıklı blog yazısı, Merkezin Güncesi sayfasında yayımlandı.

Yazıda şu değerlendirmelere yer verildi:

“Son dönemde artan jeopolitik gerilimler nedeniyle ham petrol fiyatlarının ülke ekonomilerine etkileri yeniden gündeme geldi. Mayıs ayı başında 60 ABD dolarına kadar gerilemiş olan Brent petrol varil fiyatı yaşanan gelişmelerin ardından hızlı bir şekilde artarak 80 ABD doları seviyelerine yaklaştı. Uluslararası fiyatlar gerginliklerin azalmasıyla birlikte yeniden gerilemiş olsa da önceki döneme kıyasla daha yüksek bir seviyeye yerleşmiş görünüyor. Tedarik sürecinin kesintiye uğrama ihtimali eşliğinde fiyatlarda yaşanan artışın büyüklüğü, ham petrol fiyatlarının olası etkilerini yeniden gözden geçirmeyi gerekli kılıyor. Bu blog yazısında ham petrol fiyatlarında gerçekleşebilecek artışların Türkiye ekonomisi özelinde enflasyon ve cari denge üzerindeki tahminî etkilerini sayısallaştırıyoruz.

Ham petrol fiyatları gerek arz gerekse talep yönlü gelişmeler kaynaklı olarak yüksek oynaklık sergileyen bir dinamiğe sahip. Yakın geçmişe baktığımızda, ham petrol fiyatlarının sıklıkla ilgili yıllık ortalamadan önemli ölçüde sapabildiği görülüyor. Örneğin, 2022 yılı başında yaklaşık 70 ABD doları seviyesinde olan Brent petrol fiyatları, yaşanan jeopolitik gelişmeler nedeniyle hızla yükselerek 2022 yılı Mart ayında 128 ABD dolarına kadar çıktı. Takip eden dönemde ise fiyatlar, 80 ABD doları seviyesine kadar gerileyerek yıl ortalamasında 99 ABD doları olarak gerçekleşti.

Petrol fiyatları enflasyonu nasıl etkiliyor?

Net ham petrol ithalatçısı konumunda olan Türkiye için uluslararası ham petrol fiyatlarındaki gelişmeler önemli makroekonomik etkileri beraberinde getiriyor. Bu bağlamda, cari denge ve enflasyon öne çıkıyor. Nitekim ham petrol fiyatlarındaki artış, akaryakıt üzerinden tüketici enflasyonunu doğrudan etkiliyor. Akaryakıtın temel bir girdi olması nedeniyle, taşımacılık maliyetleri ve ulaştırma hizmetleri fiyatlarında da dolaylı artışlar izlenebiliyor. Ham petrol aynı zamanda tüp gaz, ambalaj ve kimyasallar gibi birçok ürüne de girdi teşkil ediyor. Bunlara ek olarak, petrol fiyatlarında yaşanan bir artış; yükselen enflasyonun yaratabileceği geriye doğru endeksleme davranışı, enflasyon beklentileri ile cari dengede bozulma kaynaklı döviz kuru baskısı gibi kanallarla da enflasyonu dolaylı olarak etkiliyor.

Ham petrol fiyatlarının manşet enflasyon üzerindeki etkisini ölçmek için Bayesçi yöntemle bir Vektör Ardışık Bağlanım (VAR) model tahmin ediyoruz. Bulgularımız, ham petrol fiyatında yüzde 10’luk bir artışın tüketici enflasyonunu nihai olarak 1 puan artırdığına işaret ediyor. Toplam etkinin yaklaşık yarısı ilk çeyrekte gerçekleşirken, bir yılın sonunda yaklaşık 0,8 puanlık bir etki söz konusu

Mayıs ayında yayımlanan Enflasyon Raporu’nda 2025 yılı Haziran ayında Brent petrol fiyatının 62 ABD doları olacağı varsayılmıştı. Brent petrol fiyatlarındaki güncel gelişmelerin oluşturacağı enflasyonist baskılar için, basit bir hesaplama ile yukarıda aktarılan esnekliklerin ne ima ettiğini söylemek mümkün. Bunun için, Brent petrol fiyatında temmuz ayında ortalamada 10 ABD dolarlık, yani yaklaşık yüzde 16’lık bir yükseliş senaryosu oluşturuyoruz. Böyle bir senaryoda, 2025 yılı sonunda yıllık enflasyon tahminimiz, doğrudan ve dolaylı etkilerin toplamıyla 1,2 puan yükselirken, bir yıl sonunda toplam artış 1,6 puan oluyor.

Cari denge üzerinde yükselen fiyatların etkisi

Ham petrol fiyatları cari dengeyi de enerji ithalatı ve ihracatı üzerinden doğrudan etkiliyor. Bu etkiyi hesaplamak için ihracat ve ithalatın fiyat esnekliğini sıfır varsayarak petrol fiyatlarındaki artışın dış ticaret rakamlarına doğrudan yansıyacağını varsayıyoruz. Bu durumda, ham petrol fiyatının cari açık üzerindeki 12 aylık net etkisini, her 10 ABD dolarlık artışta 2,6 milyar ABD doları civarında yükseliş olarak hesaplıyoruz. Nitekim ortalama 10 ABD dolarlık ham petrol fiyat artışının, petrol ürünleri ithalatını 5,1 milyar ABD doları, ihracatını da 2,2 milyar ABD doları yukarı çekeceği öngörülüyor. Dolayısıyla ham petrol fiyatındaki artışın ithalatta neden olduğu yükselişin kayda değer bir kısmı ihracat tarafından telafi edilmiş oluyor. Ayrıca cari açık üzerindeki net etkiyi hesaplarken, ilgili artışların ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret uyarlama kalemlerindeki ve net taşımacılık gelirlerindeki yansımalarını da (0,3 milyar ABD doları fazla ve cari açıkta aynı miktar azalış) dikkate alıyoruz. Aynı senaryo çerçevesinde, son iki çeyreklik dönem kapsamında 2025 yılı cari açığı üzerinde 1,2 milyar ABD doları yukarı yönlü risk oluşuyor.

Petrol fiyatlarındaki oynaklık makroekonomik riski artırıyor

Özetle; ham petrol fiyatları oldukça oynak bir yapıya sahip ve yıl içinde sert dalgalanmalar sergileyebiliyor. Son haftalardaki gelişmeler bu durumu teyit etti. Ham petrol fiyatlarında keskin yükselişlere yol açan gelişmeler, kalıcı bir nitelik kazandıkları ölçüde, temel makroekonomik göstergeler üzerinde olumsuz etkilere neden olabiliyor. Brent petrol varil fiyatında gerçekleşebilecek 10 ABD doları tutarında bir artış varsayımıyla yaptığımız hesaplamalar, temel makroekonomik değişkenler üzerindeki etkinin yönetilebilir olduğuna işaret ediyor.

Son yıllarda akaryakıtın tüketici sepeti içindeki ağırlığı azalma eğiliminde. 2022 yılında yüzde 4,9 olan pay 2025 yılında yüzde 3,3’e gerilemiş durumda. Ayrıca, akaryakıt ürünlerinden alınan maktu vergi, ham petrol fiyatlarından yurt içi ürün fiyatlarına geçişi sınırlamakta.

Örneklem dönemimiz 2011 yılı sonrasını kapsıyor. Modelimizde, küresel büyüme, Brent petrol fiyatı, ithalat birim değer endeksi, sepet kur, kredi, çıktı açığı ve manşet enflasyon yer alıyor. Çıktı açığı ve kredi hariç tüm değişkenler çeyreklik logaritmik fark şeklinde modele girmekte. Ayrıca, asgari ücret ile yönetilen fiyat ve vergi etkilerini ölçen bir değişken de dışsal olarak modele eklendi. Modelde dört gecikmeye yer verdik. Küresel büyüme göstergesi ihracat ağırlıklı seridir. Krediler, kur etkisinden arındırılmış ve reelleştirilmiştir; seri standardize edildikten sonra 13 haftalık ortalaması alınmıştır. Çıktı açığı, TCMB bünyesinde üretilen sekiz farklı göstergenin basit ortalamasıdır. Kredi ve çıktı açığı serileri tanım gereği durağandır.

Petroldeki artış ithalat ve ihracat miktarını etkilemiyor

Ham petrol ithalat ve ihracat talebinin fiyat esnekliği sınırlı. Bir diğer ifadeyle petrol fiyatlarında yüksek artış olsa dahi ithalat ve ihracat miktarında önemli oranda gerileme olmuyor.

Petrol fiyatlarındaki artışın iç talep ve dış talep üzerinden cari açığa dolaylı etkilerini hesaplamalarımızda dikkate almıyoruz.

Petrol fiyatlarındaki şokun jeopolitik gelişmelerle etkileşimi dikkate alındığında, döviz kurları üzerinde bu yazıda öngörülenden daha ciddi bir baskı oluşabilir. Böyle bir durumda, analizlere kur şokunun da ayrıca dâhil edilmesi gerekecektir.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

10 Temmuz hava durumu: Yağmur geliyor, sıcaklıklar düşüyor!

Sonraki

BDDK, iki tasarruf finansman şirketine faaliyet müsaadesi verdi

Son gönderi Blog

Don't Miss

TCMB rezervleri 3 ayın doruğunda: Döviz mevduatları geriledi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervleri 4 Temmuz haftasında artış

Benzinliğe giren cüzdanını bırakıyor

Yolculuk yaparken kan şekeriniz düşerse dikkat! Şehirler arası benzin istasyonlarındaki