Hamide HANGÜL
Türkiye’nin nisan ayı ihracat rakamları Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve TİM Başkanı Mustafa Gültepe tarafından Diyarbakır’da açıklandı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, nisan ayında ihracat, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8,5’lik artışla 20,9 milyar dolara, son 12 aylık ihracat 265 milyar dolara ulaştı. Bu yıl Ocak-Nisan dönemini kapsayan dört aylık ihracat da 86,2 milyar dolar oldu. İlk dört aylık ihracatta yüzde 4, son 12 aylık ihracatta yüzde 2,7 artış gerçekleşti. Hizmet ihracatının ise nisanda 7,6 milyar dolar olacağı öngörüsünde bulunuldu. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, ihracat verilerindeki olumlu göstergelerin devam ettiğini belirterek, “İhracatımız geçen yılın aynı ayına göre nisanda yüzde 8,5 artışla 20,9 milyar dolara yükseldi. En yüksek ikinci nisan ayı rakamı elde edildi. Parite 1,12’lerde 1,02’ye kadar gelmişti iki ay öncesine kadar. Yeniden 1,13 civarında. Paritenin euro lehine gelişmesi ihracatımızda nisanda 440 milyon dolar pozitif etki yapmıştır. Bir iş günü de nisan ayında fazladır geçen yıla kıyasla. Bunun da 400 milyon dolar civarında olumlu takvim etkisini belirtmek isterim.”
“Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesi”
Küresel ticaretteki gerileme beklentisinden, AB’nin ithalatındaki düşüşten, Türkiye’nin en büyük pazarları olan Almanya ve Fransa gibi ülkelerdeki düşük büyüme oranlardan bahsederek, Çin’in dünyaya sattığı ürünlerin fiyatlarının her geçen ay düştüğünü, rekabetin kızıştığını anlatan Bolat, “Tüm bunlara rağmen yılın ilk 4 ayının üçünde mal ihracatı arttı. Son 12 aylık yıllıklandırılmış mal ihracatımız Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesi olan 265 milyar dolara yükselmiştir. Hatırlarsanız yıla 261,8 milyar dolarla başlamıştık. O da 2024’ün rekor rakamıydı. Böylece son 4 ayda 3,2 milyar dolar, son 1 yılda ise yüzde 2,7’lik artışla 7,1 milyar dolar net mal ihracat artışı sağlanmıştır” dedi.
Petrol ve emtia düşüşü yıllık % 2 kayıp getirebilir
Küresel ticaretteki gelişmeleri değerlendirirken TİM Başkanı Gültepe, “Petrol ve emtia fiyatlarının mevcut seviyesinin ihracatımızda yıllık yüzde 2’lik bir kayba yol açabileceğini değerlendiriyoruz. Talepte yaşanan düşüşün de yıllık ihracatımıza yüzde 1’lik negatif etkisi olabilir. Parite etkiyle beraber ABD politikalarının ihracatımız üzerinde toplam 1,7 puan negatif etki oluşturacağını öngörüyoruz. Küresel ticaretteki belirsizlikleri ve artan korumacılık eğilimlerini dikkatle takip ediyoruz” dedi.
Tarifeler altına hücumu körükledi
Mal ithalatının da nisanda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 12,9 artarak 33 milyar dolara yükseldiğini belirten Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “ABD’nin gümrük vergileri açıklandıktan sonra dünya mali piyasalarında büyük bir çalkantı oldu. Ticaret akışlarında ciddi belirsizlik meydana gelince özellikle güvenli liman olarak görülen altına doğru bir hücum oldu. Bu bizdeki talebi de körükledi. Bu nedenle altın, otomotiv, makine, kakao ve kahve gibi ürünlerin ithalatındaki artışlarla 3,8 milyar dolar ithalat artışı gerçekleşti.”
Otomotiv şampiyonluğu bırakmadı
TİM verilerine göre, sektörlere bakıldığında otomotiv 3,1 milyar dolarla ilk sırada yer aldı. Otomotivi, 2,6 milyar dolarla kimyevi maddeler, 1 milyar 380 milyon dolarla elektrik elektronik, 1,3 milyar dolarla çelik, 1,2 milyar dolarla hazır giyim izledi. En çok ihracat yapan 5 il İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara oldu. Nisan’da 980 firma ilk kez ihracat yaparak 44 milyon dolar katkı sağladı. Diyarbakır ise nisanda yüzde 42,5 artışla 22,5 milyon dolar ihracat yaptı.
Parite böyle giderse olumlu etkiler
Gültepe, nisanda yüzde 8,5 artışla 20,9 milyar dolara yükselen ihracata işaret ederek, “İki iş günü fazla çalışmamızın katkısı olduğunun altını çizmem gerekiyor. Parite ihracatımıza 443,6 milyon dolarlık katkı yaptı. Parite, bu seviyelerde kalırsa, yıllık ihracatımıza yüzde 1,3’lük pozitif etki yapacağını öngörüyoruz” dedi.
Gültepe’den ihracat için stratejik adım önerileri
* Girdi maliyetlerini minimize edecek yollar aramalıyız.
* Tedarik zincirlerimizi çeşitlendirmeliyiz.
* Dış şoklara karşı dayanıklılığımızı artırmalıyız.
* Finansmana erişimi kolaylaştıracak çözümler üzerine daha fazla düşünmeliyiz.
* Yeni pazar fırsatlarını daha erken tespit edebilecek mekanizmaları güçlendirmeliyiz.
* Küresel olumsuzluklara karşı yalnızca savunma refleksiyle hareket etmek yerine fırsatları doğru okumalıyız.
* Gelişmeleri, ihracatımız için yeni açılımlar yapabileceğimiz bir sürece dönüştürmeliyiz.