Bugün: Mayıs 29, 2025
Mayıs 28, 2025
7 dk. okuma

Talep düştü maliyet arttı endüstrinin devleri eridi

Hamide HANGÜL

Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşları, yük­sek maliyet artışı ve ta­lep düşüklüğü nedeniyle 2024 yılında cirolarda reel düşüş ya­şadı, kârları da yarıdan fazla geriledi. İstanbul Sanayi Oda­sı’nın (İSO) “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024” araştırmasına göre, TÜPRAŞ 651 milyar 642 milyon TL net üretimden satışla ilk sıradaki yerini korurken, Ford Otomo­tiv 355 milyar 965 milyar TL ile ikinci, Star Rafineri 201 mil­yar 649 milyon TL ile üçün­cü sırada yer aldı.

İSO Başka­nı Erdal Bahçıvanın açıkladı­ğı rapora göre, 500 kuruluşun üretimden net satışları yüzde 36 artışla 6,4 trilyon TL’den 8,6 trilyon TL çıktı. Ancak 2024 yılında yüzde 41,1 olan ortala­ma yurtiçi üretici enflasyonu­na göre, cirolarda reel yüzde 3,4’lük düşüş gerçekleşti. Böy­lece 500 büyük kuruluşun üre­timden net satışları üç yıldır üst üste reel olarak geriledi.

“Kazancın neredeyse tamamı finansman giderine ayrıldı”

Satışlardaki zayıf seyir ve yükselen maliyetle faaliyet kâ­rı yüzde 31,6’lık sert bir düşüş­le 937 milyar TL’den 641 mil­yar TL’ye geriledi. Bu sonuçla, finansman giderlerinin faaliyet karına oranı belirgin bir artış­la yüzde 59,9’dan yüzde 96,9’ya yükledi. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Bu oran 2014-2023 ortalaması olan yüzde 60,1’in oldukça üzerinde. Son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkla­rı paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldı” dedi.

Kâr edenlerin sayısı 8 yılın en düşüğünde

Kar eden kuruluşların dönem kârı yüzde 27,5 azalırken, zarar eden kuruluşların dönem zararı yüzde 131,5 yükseldi. Kâr eden kuruluş sayısı 2024 yılında 404’ten 348’e gerilerken, zarar edenlerin sayısı 96’dan 152’ye yükseldi. Böylelikle 2017’ye gö­re bakıldığında, kâr eden kuru­luş sayısı son 8 yılın en düşük seviyesine indi. Yine 2017’ye gö­re bakıldığında zarar eden ku­ruluş sayısı da aynı dönemin en yükseğine çıktı. Rapora göre, iç

ve dış talepteki durağanlıkla sa­tışlardaki zayıf performansın yanı sıra, yükselen maliyetler de kârlı olumsuz etkiledi. Ay­rıca 65,2 milyar TL net enflas­yon düzeltmesi zararı da karlılık performansının bozulmasında sınırlı bir rol oynadı.

İSO 500’ün vergi önceki kar ve zarar toplamı da yüzde 58,5 dü­şüşle 645 milyar TL’den 267 mil­yar TL’ye geriledi. Faiz, amor­tisman ve vergi öncesi kar ve zarar (FAVÖK) toplamı yüzde 12,1 ile zayıf bir artış göstere­rek 1,3 trilyon liraya ulaştı. Sı­nırlı artış FAVÖK karlılığı ora­nını yüzde 15,7’den yüzde 12,8’e geriledi. Buradaki en çarpıcı ka­lemlerden birinin de satış karlı­lığındaki dramatik düşüş oldu­ğunu söyleyen İSO Başkanı Bah­çıvan, “İSO 500’ün satış karlılığı oranı yüzde 8,6’dan yüzde 2,6’ya inerken, bu oranın son 10 yılın ortalaması olan yüzde 7,1’in de oldukça altında kalması dikkat çekici” açıklaması yaptı.

Üç temel veride tarihi olumsuz sonuçlar

İSO 500’ün 2024 yılı sonuç­larına bakıldığında üç temel ve­ride tarihi olumsuz sonuçlarla karşı karşıya olunduğunun al­tını çizen Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birincisi, İSO 500’ün üretimden net satışları üç yıldır üst üste reel olarak ge­riliyor. İkincisi, sanayicinin el­de ettiği karın önemli bir kısmı­nı finansman giderlerine ayır­mak zorunda olduğu gerçeği, bu yıl çok daha ağır bir nokta­ya gelmiş durumda.

Son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkla­rı paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldılar. Üçüncü olarak 2024’te karlılık rasyoları son 10 yıl ortalamasının çok altında kaldı. İSO 500’ün faaliyet karlı­lığı 2014-2023 döneminde yüz­de 10,4 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 6,2’ye gerilemiş durum­da. 2024 yılında İSO 500’ün tüm karlılık göstergelerinde olum­suz bir tablo söz konusu.”

“Zayıf performansta iç ve dış gelişmeler belirleyici”

Üretimden satışların üç yıldır gerilediğine işaret eden Bahçı­van, “Hiç kuşkusuz 2024’teki bu zayıf performansta iç ve dış ge­lişmeler belirleyici rol oynadı. Yurt içinde 2024 Nisan’dan iti­baren dezenflasyon politikala­rı daha kapsamlı uygulanmaya başlandı. Buna bağlı olarak iç ta­lepte başlayan kademeli yavaş­lama sanayi sektörünün satış­larını olumsuz etkiledi. Yurt dı­şında ise 2024 genelinde ihracat pazarlarında talep zayıf seyretti. Bu nedenle ihracat artışı sınırlı kaldı” diye konuştu.

İSO 500 sonuçlarının, sana­yinin bugün içinde bulunduğu ağır faaliyet koşullarını açıkça gösterdiğini dile getiren Erdal Bahçıvan, “Ekonomiyi rasyo­nel politikalardan uzaklaştıran ilk kararlar alınırken, bunun so­nuçlarının finansal istikrardan uzaklaşma ve yüksek enflasyon olacağı uyarısını yapmıştık. Gö­rüyoruz ki oluşan enflasyonu çözmek ve onu tekrar düzene koymak ancak çok ağır bedeller­le olabiliyor. Ve bu ağır bedelle­rin en büyüğünü de maalesef sa­nayi sektörü ödüyor. Orta Vadeli Program’ın (OVP) başarılı olma­sı için en büyük sabrı ve desteği gösteriyoruz, göstermeye de de­vam ediyoruz. Sanayinin bu sü­reçte faaliyet koşullarının ağır­laştığını bu bir göstergesi.”

“Sanayici çuvaldızı kendine batırmalı”

Erdal Bahçıvan, 2024’te İSO 500’ün finansman giderlerinin yüzde 16 ile enflasyonun olduk­ça altında artarak 619 milyar li­raya yükseldiğini söyledi. Bah­çıvan, “Finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı yükseliyor. Adeta kangren olmuş bu konu­da, finansmana erişim, nitelikli finansman konularında yıllar­dır süregelen sıkıntıları hatır­latmakla beraber sanayiciler olarak çuvaldızı kendimize de batırmamız gerektiğini düşü­nüyorum. Bütün dünyanın kul­landığı finansal enstrümanlara mesafeliyiz. Risklerimizi mini­mize edecek araçları kullanmı­yoruz. Bu konuda artık dışarı­dan destek ve teşvik bekleye­ceğimize, şapkamızı önümüze koyarak dünyanın da kullandığı farklı enstrümanlara kapımızı açmalıyız” dedi.

“Enflasyon en çok sanayiyi vuruyor”

Sanayi sektörünün enflasyonun düşmesi yönünde daha fazla sorumluluk aldığını belirten Bahçıvan, “Diğer sektörlerdeki başta hizmet olmak üzere direnç, toplam enflasyon üzerindeki baskıyı devam ettiriyor ve bu toplam enflasyona dönük uygulanan faiz politikası, yüksek faiz politikası ve bunun birleşiminden oluşan kredi maliyetleri de en çok nakde ve krediye ihtiyacı olan sanayiyi vuruyor” dedi. Zarar eden şirket sayılarının artmasına yönelik bir soruya Bahçıvan, “Sanayinin ödediği bedel giderek artıyor.

Bunu da dile getiriyoruz. Ama bir taraftan finansal istikrarın önemli olduğunu da vurguluyoruz” dedi. Gelecek dönemde birtakım farklı önlem ve uygulamaların devreye alınacağı konusunda beklentilerinin oluşmaya başladığını aktaran Bahçıvan, şunları kaydetti: “Bizden kaynaklanmayan bu acı enflasyona karşı finansal istikrarsızlığın düzelmesi ve vücudun tekrar sağlığına kavuşması noktasında uygulanan tedavi ağır bir tedavi. Ümit ediyoruz ki çok büyük yara almadan, sanayimizin dinamizmi ve köklerinden gelen gücü çok fazla tahrip olmadan, bu süreci tekrar finansal istikrara kavuşarak başarıyla tamamlayacağız.”

“Banka kaynaklarını fonluyoruz”

Türk şirketlerinin finansmanda kendilerini proaktif yöntemlerle ve yeni nesil enstrümanlarla, önceden alınacak önlemlerle desteklenebilecek bir imkan havuzu olduğunu söyleyen Erdal Bahçıvan, “Ne yazık ki kendimizi sadece banka kaynaklarıyla fonlama, onun üzerinden fon akışı oluşturmanın ötesine geçemiyoruz. Eleştirdiğimiz nokta bu” dedi. Bahçıvan, söz konusu enstrümanlara yönelik, “Sendikasyonlar, tahviller, hedge etmek.. O kaslarımızı güçlendirmeliyiz” dedi.

“Döviz kredilerine yönelim var”

Finansman giderlerinin İSO 500’ün karlılığı üzerindeki etkisini 2024 yılında da gördüklerini söyleyen Bahçıvan, “Bu tablonun detayına girdiğimizde, yıl genelinde yüksek seyreden TL cinsi faizler ve kurların yatay seyrinin firmaları TL cinsi krediler yerine, vade ve maliyet açısından daha uygun olan deviz cinsi kredileri yönelttiği anlaşılıyor. Ayrıca yüksek faiz ve nispeten elverişsiz talep koşulları da firmaların borç kullanma iştahını azaltmış durumda” dedi.

Borçlar yüzde 45,1 arttı

İSO 500’ün mali ve diğer borçları 2024’te önceki yıla göre yüzde 45,1 arttı. Şirketlerin devreden KDV yükü yüzde 26,9 artarak 85 milyar liraya yaklaştı. Artışın enflasyonun altında kalmasının bir nebze de olsa pozitif tablo sunduğu belirtildi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 0,3 puan artışla yüzde 7,4’e çıkarken, orta düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı 2,5 puan düşüşle yüzde 31,4’e, orta yüksek teknolojili sanayiler grubunun payı da 3,6 puan azalışla yüzde 26,7’ye geriledi. AR-GE harcamaları yüzde 98,4 artarak 60,7 milyar liraya çıktı.

Önceki

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar: Yeşil pasaport uygulaması tekrar güncellenmeli

Sonraki

Yunanistan’da OHAL ilan edildi! İçme suyunda uranyum çıktı

Son gönderi Blog

Don't Miss

İZTO Başkanı Mahmut Özgener: ‘Enflasyon ne kadar süratli düşerse özel dalın faiz kaynaklı yükü o kadar sonlu kalacak’

Mayıs ayı meclis toplantısında açıklamalarda bulunan İzmir Ticaret Odası Yönetim

Fed tutanakları: Belirsizlik ortamında önlemli yaklaşım uygun görülüyor

ABD Merkez Bankası, son toplantısına ilişkin yayımladığı tutanaklarda, ekonomik görünüme