Hamide HANGÜL
Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşları, yüksek maliyet artışı ve talep düşüklüğü nedeniyle 2024 yılında cirolarda reel düşüş yaşadı, kârları da yarıdan fazla geriledi. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024” araştırmasına göre, TÜPRAŞ 651 milyar 642 milyon TL net üretimden satışla ilk sıradaki yerini korurken, Ford Otomotiv 355 milyar 965 milyar TL ile ikinci, Star Rafineri 201 milyar 649 milyon TL ile üçüncü sırada yer aldı.
İSO Başkanı Erdal Bahçıvanın açıkladığı rapora göre, 500 kuruluşun üretimden net satışları yüzde 36 artışla 6,4 trilyon TL’den 8,6 trilyon TL çıktı. Ancak 2024 yılında yüzde 41,1 olan ortalama yurtiçi üretici enflasyonuna göre, cirolarda reel yüzde 3,4’lük düşüş gerçekleşti. Böylece 500 büyük kuruluşun üretimden net satışları üç yıldır üst üste reel olarak geriledi.
“Kazancın neredeyse tamamı finansman giderine ayrıldı”
Satışlardaki zayıf seyir ve yükselen maliyetle faaliyet kârı yüzde 31,6’lık sert bir düşüşle 937 milyar TL’den 641 milyar TL’ye geriledi. Bu sonuçla, finansman giderlerinin faaliyet karına oranı belirgin bir artışla yüzde 59,9’dan yüzde 96,9’ya yükledi. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Bu oran 2014-2023 ortalaması olan yüzde 60,1’in oldukça üzerinde. Son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkları paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldı” dedi.
Kâr edenlerin sayısı 8 yılın en düşüğünde
Kar eden kuruluşların dönem kârı yüzde 27,5 azalırken, zarar eden kuruluşların dönem zararı yüzde 131,5 yükseldi. Kâr eden kuruluş sayısı 2024 yılında 404’ten 348’e gerilerken, zarar edenlerin sayısı 96’dan 152’ye yükseldi. Böylelikle 2017’ye göre bakıldığında, kâr eden kuruluş sayısı son 8 yılın en düşük seviyesine indi. Yine 2017’ye göre bakıldığında zarar eden kuruluş sayısı da aynı dönemin en yükseğine çıktı. Rapora göre, iç
ve dış talepteki durağanlıkla satışlardaki zayıf performansın yanı sıra, yükselen maliyetler de kârlı olumsuz etkiledi. Ayrıca 65,2 milyar TL net enflasyon düzeltmesi zararı da karlılık performansının bozulmasında sınırlı bir rol oynadı.
İSO 500’ün vergi önceki kar ve zarar toplamı da yüzde 58,5 düşüşle 645 milyar TL’den 267 milyar TL’ye geriledi. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar ve zarar (FAVÖK) toplamı yüzde 12,1 ile zayıf bir artış göstererek 1,3 trilyon liraya ulaştı. Sınırlı artış FAVÖK karlılığı oranını yüzde 15,7’den yüzde 12,8’e geriledi. Buradaki en çarpıcı kalemlerden birinin de satış karlılığındaki dramatik düşüş olduğunu söyleyen İSO Başkanı Bahçıvan, “İSO 500’ün satış karlılığı oranı yüzde 8,6’dan yüzde 2,6’ya inerken, bu oranın son 10 yılın ortalaması olan yüzde 7,1’in de oldukça altında kalması dikkat çekici” açıklaması yaptı.
Üç temel veride tarihi olumsuz sonuçlar
İSO 500’ün 2024 yılı sonuçlarına bakıldığında üç temel veride tarihi olumsuz sonuçlarla karşı karşıya olunduğunun altını çizen Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birincisi, İSO 500’ün üretimden net satışları üç yıldır üst üste reel olarak geriliyor. İkincisi, sanayicinin elde ettiği karın önemli bir kısmını finansman giderlerine ayırmak zorunda olduğu gerçeği, bu yıl çok daha ağır bir noktaya gelmiş durumda.
Son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıkları paranın neredeyse tamamını finansman giderlerine ayırmak zorunda kaldılar. Üçüncü olarak 2024’te karlılık rasyoları son 10 yıl ortalamasının çok altında kaldı. İSO 500’ün faaliyet karlılığı 2014-2023 döneminde yüzde 10,4 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 6,2’ye gerilemiş durumda. 2024 yılında İSO 500’ün tüm karlılık göstergelerinde olumsuz bir tablo söz konusu.”
“Zayıf performansta iç ve dış gelişmeler belirleyici”
Üretimden satışların üç yıldır gerilediğine işaret eden Bahçıvan, “Hiç kuşkusuz 2024’teki bu zayıf performansta iç ve dış gelişmeler belirleyici rol oynadı. Yurt içinde 2024 Nisan’dan itibaren dezenflasyon politikaları daha kapsamlı uygulanmaya başlandı. Buna bağlı olarak iç talepte başlayan kademeli yavaşlama sanayi sektörünün satışlarını olumsuz etkiledi. Yurt dışında ise 2024 genelinde ihracat pazarlarında talep zayıf seyretti. Bu nedenle ihracat artışı sınırlı kaldı” diye konuştu.
İSO 500 sonuçlarının, sanayinin bugün içinde bulunduğu ağır faaliyet koşullarını açıkça gösterdiğini dile getiren Erdal Bahçıvan, “Ekonomiyi rasyonel politikalardan uzaklaştıran ilk kararlar alınırken, bunun sonuçlarının finansal istikrardan uzaklaşma ve yüksek enflasyon olacağı uyarısını yapmıştık. Görüyoruz ki oluşan enflasyonu çözmek ve onu tekrar düzene koymak ancak çok ağır bedellerle olabiliyor. Ve bu ağır bedellerin en büyüğünü de maalesef sanayi sektörü ödüyor. Orta Vadeli Program’ın (OVP) başarılı olması için en büyük sabrı ve desteği gösteriyoruz, göstermeye de devam ediyoruz. Sanayinin bu süreçte faaliyet koşullarının ağırlaştığını bu bir göstergesi.”
“Sanayici çuvaldızı kendine batırmalı”
Erdal Bahçıvan, 2024’te İSO 500’ün finansman giderlerinin yüzde 16 ile enflasyonun oldukça altında artarak 619 milyar liraya yükseldiğini söyledi. Bahçıvan, “Finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı yükseliyor. Adeta kangren olmuş bu konuda, finansmana erişim, nitelikli finansman konularında yıllardır süregelen sıkıntıları hatırlatmakla beraber sanayiciler olarak çuvaldızı kendimize de batırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bütün dünyanın kullandığı finansal enstrümanlara mesafeliyiz. Risklerimizi minimize edecek araçları kullanmıyoruz. Bu konuda artık dışarıdan destek ve teşvik bekleyeceğimize, şapkamızı önümüze koyarak dünyanın da kullandığı farklı enstrümanlara kapımızı açmalıyız” dedi.
“Enflasyon en çok sanayiyi vuruyor”
Sanayi sektörünün enflasyonun düşmesi yönünde daha fazla sorumluluk aldığını belirten Bahçıvan, “Diğer sektörlerdeki başta hizmet olmak üzere direnç, toplam enflasyon üzerindeki baskıyı devam ettiriyor ve bu toplam enflasyona dönük uygulanan faiz politikası, yüksek faiz politikası ve bunun birleşiminden oluşan kredi maliyetleri de en çok nakde ve krediye ihtiyacı olan sanayiyi vuruyor” dedi. Zarar eden şirket sayılarının artmasına yönelik bir soruya Bahçıvan, “Sanayinin ödediği bedel giderek artıyor.
Bunu da dile getiriyoruz. Ama bir taraftan finansal istikrarın önemli olduğunu da vurguluyoruz” dedi. Gelecek dönemde birtakım farklı önlem ve uygulamaların devreye alınacağı konusunda beklentilerinin oluşmaya başladığını aktaran Bahçıvan, şunları kaydetti: “Bizden kaynaklanmayan bu acı enflasyona karşı finansal istikrarsızlığın düzelmesi ve vücudun tekrar sağlığına kavuşması noktasında uygulanan tedavi ağır bir tedavi. Ümit ediyoruz ki çok büyük yara almadan, sanayimizin dinamizmi ve köklerinden gelen gücü çok fazla tahrip olmadan, bu süreci tekrar finansal istikrara kavuşarak başarıyla tamamlayacağız.”
“Banka kaynaklarını fonluyoruz”
Türk şirketlerinin finansmanda kendilerini proaktif yöntemlerle ve yeni nesil enstrümanlarla, önceden alınacak önlemlerle desteklenebilecek bir imkan havuzu olduğunu söyleyen Erdal Bahçıvan, “Ne yazık ki kendimizi sadece banka kaynaklarıyla fonlama, onun üzerinden fon akışı oluşturmanın ötesine geçemiyoruz. Eleştirdiğimiz nokta bu” dedi. Bahçıvan, söz konusu enstrümanlara yönelik, “Sendikasyonlar, tahviller, hedge etmek.. O kaslarımızı güçlendirmeliyiz” dedi.
“Döviz kredilerine yönelim var”
Finansman giderlerinin İSO 500’ün karlılığı üzerindeki etkisini 2024 yılında da gördüklerini söyleyen Bahçıvan, “Bu tablonun detayına girdiğimizde, yıl genelinde yüksek seyreden TL cinsi faizler ve kurların yatay seyrinin firmaları TL cinsi krediler yerine, vade ve maliyet açısından daha uygun olan deviz cinsi kredileri yönelttiği anlaşılıyor. Ayrıca yüksek faiz ve nispeten elverişsiz talep koşulları da firmaların borç kullanma iştahını azaltmış durumda” dedi.
Borçlar yüzde 45,1 arttı
İSO 500’ün mali ve diğer borçları 2024’te önceki yıla göre yüzde 45,1 arttı. Şirketlerin devreden KDV yükü yüzde 26,9 artarak 85 milyar liraya yaklaştı. Artışın enflasyonun altında kalmasının bir nebze de olsa pozitif tablo sunduğu belirtildi. Yüksek teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı ise 0,3 puan artışla yüzde 7,4’e çıkarken, orta düşük teknoloji yoğunluklu sanayilerin payı 2,5 puan düşüşle yüzde 31,4’e, orta yüksek teknolojili sanayiler grubunun payı da 3,6 puan azalışla yüzde 26,7’ye geriledi. AR-GE harcamaları yüzde 98,4 artarak 60,7 milyar liraya çıktı.