Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şu şekilde:
* Aziz milletim, değerli vekil arkadaşlarım, kıymetli misafirler, her birinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum. Toplantımızı takip eden tüm vatandaşlarımıza selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Dava arkadaşlarıma, AK Parti’nin her bir üyesine bugün bir kez daha sevgilerimi saygılarımı sunuyorum.
* Heyecanlarıyla, coşkularıyla bizlere umut aşılayan gençleri muhabbetle selamlıyorum. Grup toplantımızın, değerlendirmelerin ülkemiz, milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Kurtulmuş’a tebrik
* Meclis Başkanlığı görevine ikinci kez seçilen Numan Beyi tebrik ediyorum. Yeni görev alan veya görevlerine devam eden vekillerimizi içtenlikle kutluyorum.
* Bir mübarek bayramı daha geride bıraktık. 620 gündür Gazze’deki katliamlar sebebi ile buruk geçirdiğimiz Kurban Bayramı’nızı tekrar tebrik ediyorum. Bayramlar yardımlaşma ve paylaşma duygularının yanı sıra birliğimizin perçinleştiği zaman dilimleridir. AK Parti teşkilatımız ve belediyelerimiz her bayramda olduğu gibi bu bayramda da tam kadro sahadaydı. Milyonlarca üyemiz ile ziyaretlerle kardeşlik atmosferini güçlendirirken sevgi ve hoşgörünün kalplerde çoğalmasını sağladık.
“Türkiye’nin muhalefet açığı giderek kronikleşiyor”
* Burada samimi bir üzüntümü de paylaşmak istiyorum. 86 milyonun siyasi farklılıklarını bir yana bırakıp muhabbetle kucaklaştığı ve helalleştiği bayram günlerinde Türkiye’nin ana muhalafet partisinin kendisini milletten ayrıştırması esefle söylüyorum demokrasimize de Türk siyasetine de asla yakışmamaktadır.
* Toplumdan ayrışarak siyaset yapılmaz. Yapılsa dahi hayır gelmez. Ana muhalefet kendisine çeki düzen vermek yerine daha fazla dibe batıyor. Türkiye’nin kronikleşmiş muhalefet açığı giderek kronikleşiyor.
* Siyasi rakibimiz de olsa bu tabloyu doğru bulmuyoruz. Özel ve ekibinin yanlışta ısrarından vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalanmaları gerektiğine inanıyoruz. Sadece CHP’nin değil Türk demokrasinin de buna ihtiyacı var.
“Tetikçilere kasetler el altından teslim ediliyor”
* Ana muhalefetin kim kimin yüzüne tükürecek tartışması ile meşgul olması utanç verici. Biri çıkıp çaldın diyor diğeri sen daha büyük çaldın diyor. Tetikçilere kasetler el altından teslim ediliyor. daha 2 yıl öncesine kadar yere göğe sığdıramadıkları cumhurbaşkanı adaylarına en ağır hakaretleri savuruyorlar. Böyle bir ana muhalefet partisi olur mu. Siyasi parti mi yoksa bir pembe dizi mi seyrediyoruz biz de karıştırır olduk.
* Özel çıkmış mazot şişesi üzerinden hesaplar yapıyor. Petrol istasyonu işlettiğini bilmiyordum, eczacı biliyordum. Selefi biraz daha maharetliydi. Özel’in matematiğinin iç açıcı olmadığı anlaşılıyor. Göreve geldiğimizde 184 liraydı asgari ücret. 170 litre mazot alınıyordu bununla. 4 kez aracını fullüyordu asgari ücretli. Bugün ise 445 litre mazot alınabiliyor ve arabasının deposunu ayda 10 kez doldurabiliyor. Aynı oranlar dolar bazında da geçerli.
“Vatandaşın hayat standardını daha da yükselteceğiz”
* Asgari ücret alım gücünde ciddi iyileşme söz konusu ama bu her şey güllü gülistanlık demek değil. Hayat pahalılığının farkındayız. Enflasyonla mücadelede mevzi kazandıkça vatandaşın hayat standardını daha da yükselteceğiz.
* Şimdi yeni bir adım atıyoruz ve yatırım taahhütlü avans kredisi desteğini 300 milyar liradan 500 milyar liraya çıkarıyoruz. Hükümet olarak ekonomide de ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz.
Ayrıntılar geliyor…