Neden böyle dediğimizi merak etmiş olabilirsiniz, aslında her şey doğada hayatta kalabilmekte saklı. Çünkü sincaplar, -şaşıracağımız kadar- uzun bir süre, susuzluk hissetmiyorlarmış!
İnsanlar bile 3 gün susuz yaşayamazken bu nasıl mümkün olabiliyor?
Kuzey Amerika’nın soğuk kış şartlarında, yer altındaki yuvalarından aylarca çıkmayan sincaplar, 6-8 ay boyunca su içmeden yaşayabiliyorlar!
Bilim dünyasını epey şaşırtan bu durum, bilim insanlarını bu konuda bir araştırma yapmaya teşvik etti. Sonuçlar ise şaşırtıcıydı, çünkü sincapların beynine “susuzluk” sinyali gitmiyordu. Peki bu nasıl olabilirdi ki?
Biliyoruz ki doğada neredeyse çoğu hayvan, kışın gelmesiyle birlikte kış uykusuna yatıyor. Birkaç ay süren bu uyku hâlinde de ortalıkta görünmeyen hayvanlar, ihtiyaçlarını giderebilecek farklı senaryolar üretiyorlar. Bunlardan birisi de sincapların su ile imtihanı.
İmtihan dediğimize bakmayın, aslında sincaplar susadıklarını hissetmiyor.
Karşılaştığınız bir sincabı mutlaka elinde bir şeyler yerken ya da ağaçtan ağaca zıplarken görmüşsünüzdür. Hiç su içen bir sincaba denk geldiniz mi? Pek sanmıyoruz.
Özellikle kış aylarında sincapların, vücutlarında susuzluğu kontrol eden bölgelerin aktivitesinin önemli ölçüde azalttıkları keşfedildi. Beyinlerinde, susuzluk sinyalini engelleyen bir mekanizma var. Bu mekanizmaya göre beyinlerinde, susuzluk hissi yaratan sinir hücrelerinin aktivitesi baskılanıyor.
Ayrıca vücutlarındaki oksitosin ve vazopressin hormonları, suyun vücutlarında tutulmasını sağlıyor.
Araştırmalar, henüz yolun başında olsa da sincapların bu özel durumu, aslında pek çok alanda da kullanılabilmeyi bekliyor. Vücutlarının bu harika özellikleri, tıp dünyasından uzay araştırmalarına kadar birçok alanda denemek için kullanılabilir.
Sincapların, vücutlarına en az 6 ay su girmeden hayatlarını idame ettirebilmeleri, mucize gibi bir şey. İşte bu mucize de vücut yapısının harika işleyiş özellikleriyle öne çıkmış oluyor.