DEM Parti heyeti, PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmenin ardından başlattığı temaslarını sürdürüyor. Siyasi partilere gerçekleştirdikleri ziyaretlerin ardından heyet, bugün Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından kameralar karşısına geçen Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk kısa birer açıklama yaptılar.
Önder: “Barışın kaybedeni olmaz”
İlk açıklama Önder’den geldi. “Yüreğimiz ağzımızda barış için elimizden geleni yapıyoruz.” diyen Önder, görüşmeyle ilgili detaylı açıklamaların Selahattin Demirtaş’ın sosyal medya hesabı üzerinden yapılacağını kaydetti.
“Barışın kaybedeni olmaz. Herkes kazanır.” diyen Sırrı Süreyya Önder, barış ve çözüm süreci kavramlarının birbirlerine karıştırıldığından bahsetti. Önder, “Çözüm süreci demokratik bir mücadele ve uzun solukludur. Şu an kurmaya çalıştığımız barıştır. Herkesin katkısını kıymetli biliyoruz.” dedi.
Ahmet Türk: “Kürdün Türke, Türkün Kürde ihtiyacı var”
Önder açıklamalarından sonra kısa bir açıklama da Ahmet Türk’ten geldi. Asırlardır Kürt ve Türk halkların yan yana yaşadığından bahseden Türk, “Kürdün Türke, Türkün Kürde ihtiyacı var.” ifadelerini kullandı. Ahmet Türk ayrıca, Türkiye’nin Orta Doğu’ya demokrasi ihraç edebileceğinden de bahsetti.
Pervin Buldan “Sürecin barış sürecine evrileceğinden kuşkumuz yok”
Ahmet Türk’ün ardından açıklama yapan Pervin Buldan, bu ziyaretten büyük bir moralle ayrıldıklarını ifade etti. Hem Demirtaş, hem Mızraklı’nın çözüm süreciyle ilgili değerlendirmeleri net olduğunu kaydeden Buldan, “Bu sürecin bir barış sürecine evrileceğinden kuşkumuz yok” dedi.
Figen Yüksekdağ da ziyaret edilecek
Heyette yer alan Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk’ün, Pazar günü ise Kocaeli Kandıra Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ı ziyaret edeceği belirtildi. Görüşmenin saat 13.00’te gerçekleşmesi planlanıyor.
Selahattin Demirtaş, 2016 yılından bu yana cezaevinde bulunuyor. 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen sokak olaylarına ilişkin davada 42 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.