Uzun süredir devam eden Ripple–SEC davasında taraflar nihayet uzlaştı. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) temyiz başvurusundan vazgeçmesiyle birlikte Ripple da karşı itirazını geri çekti. Anlaşma kapsamında Ripple, 50 milyon dolarlık bir ödeme yapmayı kabul etti.
Ripple-SEC Arasındaki Uzlaşma Detayları Netleşti
Ripple’ın Baş Hukuk Sorumlusu Stuart Alderoty, taraflar arasında varılan anlaşmanın ardından faaliyet kısıtlamalarını içeren mahkeme kararlarının kaldırılacağını açıkladı. Böylece Ripple, artık önceki yargı sürecinde getirilen sınırlamalar olmadan faaliyetlerini sürdürebilecek.
Anlaşma gereği Ripple, daha önce verilen 125 milyon dolarlık para cezasının sadece 50 milyon dolarlık kısmını ödeyecek. Bu tutar, faiz getiren bir hesapta tutulacak. Alderoty, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, uzlaşmanın iki taraf için de kabul edilebilir olduğunu ve sürecin kısa süre içinde tamamlanacağını belirtti.
Kalan Süreçte Neler Olacak?
Hukuk uzmanı Fred Rispoli, sürecin tamamlanması için yalnızca birkaç adım kaldığını ifade etti. Öncelikle SEC Komisyonu’nun 30 gün içinde oylama yapması bekleniyor. Ardından mahkemeden alınacak kararla Ripple üzerindeki yasal kısıtlamalar resmen kaldırılacak. Tüm sürecin 60 gün içinde tamamlanması öngörülüyor.

-
SEC Komisyonu, 30 gün içinde resmi oylamayı gerçekleştirecek.
-
İlgili mahkeme kararıyla faaliyet kısıtlamaları kaldırılacak.
-
Tüm süreç 60 gün içinde tamamen sona erecek.
Bu anlaşmayla birlikte Ripple, ABD’de faaliyetlerini daha rahat sürdürebilecek bir yasal zemine kavuşuyor. Sektör genelinde ise bu gelişmenin, diğer kripto şirketleri açısından da örnek teşkil edebileceği değerlendirmeleri yapılıyor.
SEC’nin Kripto Politikası Değişiyor mu?
Ripple davasının kapanmasının ardından gözler SEC’nin genel kripto para yaklaşımına çevrildi. SEC, kısa süre önce Coinbase ve Kraken’e açtığı davaları geri çekmiş, ayrıca Justin Sun’a karşı yürüttüğü dolandırıcılık davasında da çözüm arayışına girmişti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden göreve gelmesinin ardından, kriptoya yönelik politikaların yumuşadığı yorumları yapılıyor. Yeni dönemde Paul Atkins’in SEC başkanlığına aday gösterilmesi ve bu ismin sektöre daha açık bir tutum benimsemesi, bu değerlendirmeleri destekliyor.
Ripple’a yönelik dava süreci, XRP’nin kurumsal yatırımcılara satışında menkul kıymet sayılıp sayılmayacağına dair önemli bir örnek oluşturmuştu. Şimdi ise, anlaşmanın ardından gözler hem XRP’nin fiyat performansına hem de SEC’nin yaklaşımının nasıl evrileceğine çevrilmiş durumda.