Dünya gazetesi yazarı ve akademisyen Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımla, ABD Başkanı Donald Trump’ın ’12 Günlük Savaş’ olarak tanımladığı İsrail-İran çatışmasına dair kapsamlı bir değerlendirmede bulundu.
Kaynak, bu çatışmanın bitmiş olabileceği varsayımıyla, ülkelerin imaj ve itibar bağlamında kazançlarını tek tek analiz etti.
Kaynak analizinde İsrail, İran, ABD, Rusya ,Çin ve Türkiye’ye dair değerlendirmelerde bulundu.
İşte Kaynak’ın “Trump’ın “12 Günlük Savaş” adını verdiği İsrail-İran çatışması umalım ki sona ermiştir. Bittiği varsayımı üzerinden (bitmemiş de olabilir) büyümesi hiç kimsenin hayrına olmayan bu küresel kabustan “imaj ve itibar” bağlamında kimler ne kazandı bakalım” diyerek yayımladığı değerlendirmeleri:
1) İran
Demir Kubbe’yi delerek ve tüm ambargolara rağmen son nesil savaş teknolojilerinde geldiği noktayı sergileyerek prim yaptı. Kimi zaman propaganda işinde “Acem palavrası” noktasına ulaşarak güvenirliği zedelense de İsrail topraklarında ağır hasar yarattı. Netanyahu’ya diz çöktürerek Trump’tan yardım isteyecek hale getirdi. Rejimin öyle ya da böyle bir felsefi değişime girecek olması da uzun vadede rahatlatıcı olabilir.
2) İsrail
MOSSAD eliyle inanılmaz operasyonlar gerçekleştirdi. Rejimin güvenlik damarına sızarak 2 genel kurmay başkanı da dahil askeri yapının temel direklerini ekarte etti. Gazze’deki gibi sivil halka doğrudan saldırmak yerine stratejik hedeflere yönelerek İran alt yapısına ağır hasar verdi. Nükleer tehdidin bertaraf edilmesini sağladı. Bir süredir bölgeden süpürmeye çalıştığı İran milis etkisini iyice zayıflattı. Gerektiğinde büyük ağabeyinin isteksiz bile olsa mutlaka yardıma geleceğini, arkasının çok sağlam olduğunu cümle aleme gösterdi.
3) ABD
“Şişman kadın sahneye çıkmadan opera bitmez” deyiminin gerçek olduğunu gösterdi. Şişman sarışın sahneye çıktı ve bitti dedi. B2’lerin sahalara girişinin yarattığı hayranlık duygusu küresel kamuoyunda uzun süre etkili olacak gibi. İran ve türevlerine istediği an ağır hasar verebileceğini gösterdi. Netanyahu’ya da kendi başına iş yapması halinde ortada kalacağını ama gerektiğinde ABD’nin 51. eyaleti muamelesi göreceğini ispatladı.
4) Rusya
Çatışmayı severek izledi. Ukrayna meselesinin 2. plana itilmesinden gayet memnun oldu. İran’ın 400kg zenginleştirilmiş uranyumunu el-emin sıfatıyla teslim aldı .(öyle söyleniyor) İşe karışmaması karşılığında başka tavizler de almış olabilir. Petrol fiyatları da biraz artarsa onun açısından tadından yenmez bir durum oluştu.
5) Çin
ABD ittifak sisteminde olmayan her ülke artık Çin’e biat etmek zorunda olduğunu gördü. Rakip güçler saldırgan ve savaşçı imajıyla insan hakları düşmanına dönüşürken, o barışın patronu olarak yükselmeye devam etti.
6) Türkiye
Türkiye, bölgedeki iki rakibinin savaşma kabiliyetinin zayıflaması ve füze envanterini tüketmesinden memnun oldu. İsrail’in Demir Kubbe’sinin çökmesi ve karşılığında İran’ın nükleer potansiyelinin bitirilmesi ise el değmeden kazanılmış ganimetten sayılabilir. Bir süredir ciddi yatırım yaptığı öz savunma kabiliyetini artırmak için gerekli meşruiyeti sağladı. Bölgede özgüveni aşırı yüksek iki saldırgan devletin daha büyük bir savaşın yaratabileceği hasarların boyutunu görmeleri de ayrıca hayırlı bir gelişme oldu.