Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerinde faaliyet gösteren ABD büyükelçilikleri ve konsolosluklarında tahliye planları devreye alındı. ABD’li yetkililer, vatandaşlarına bölgedeki seyahatlerini sınırlamaları konusunda uyarılarda bulunurken, diplomatik güvenlik protokolleri üst seviyeye çıkarıldı.
İsrail basını: “İran’a saldırı an meselesi”
İsrail basını, ülkenin İran’a yönelik askeri bir saldırıya “çok yaklaştığını” yazdı. İsrail’in özellikle İran’ın nükleer programı ve bölgedeki vekil güçlerine olan desteği nedeniyle “sürpriz bir operasyon” düzenleyebileceği iddiaları, uluslararası kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. İsrail ordusunun ve istihbarat servislerinin hazırlıklarını hızlandırdığı belirtiliyor.
Tahran’dan misilleme tehdidi: Gizli nükleer tesisleri hedef alırız
Bu gelişmelere paralel olarak İran, İsrail’i açık biçimde uyardı. Tahran’dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Siyonist rejimin İran’ın nükleer tesislerine yönelik muhtemel bir saldırısı durumunda, bu saldırıya anında, karşı tarafın gizli nükleer tesislerini hedef alan bir misillemeyle yanıt verilecektir. Ayrıca, ekonomik ve askeri altyapılara yönelik her türlü düşmanca girişim de saldırının türüne uygun şekilde karşılık bulacaktır.”
Pezeşkiyan: “Zorbalığa boyun eğmeyeceğiz”
İran’daki siyasi atmosfer de sertleşiyor. İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, ABD ile yürütülen nükleer görüşmelere ilişkin çok net açıklamalarda bulundu. İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’in politikalarına bağlı olduklarını vurgulayan Pezeşkiyan şunları söyledi:
“Biz zorbalığa boyun eğmeyeceğiz. (Nükleer) araştırmalarımızın sıfıra indirilmesini ve ardından sanayi, tıp, tarım ve diğer bilimlerde ihtiyaç duyulan nükleer malzemeleri almak için onların onayını beklemeyi asla kabul etmeyeceğiz.”
Washington’un, İran’ın uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurmasını istemesine tepki gösteren Pezeşkiyan şöyle devam etti:
“Bilimsel araştırma yapmamız için izin almamız gerektiğini kim söyledi? Onlar kim ki bize tüm nükleer endüstrimizi sökmemizi söylüyorlar? Bize bu bilime sahip olmamamızı söylüyorlar. Sonra onlara karşı bir şey söylersek de İsrail’in bombalayacağını söylüyorlar. Bilim adamlarımız, seçkinlerimiz füzeler inşa ettiğinde, Saddam artık şehirlerimizi bombalayamadı. Füzelere sahip olana kadar her gün bizi vuruyordu.”
Bölgesel çatışma riski giderek artıyor
İsrail’in İran’a yönelik olası bir saldırısının yalnızca iki ülkeyi değil, bölgedeki tüm güç dengelerini etkileyebileceği ifade ediliyor. İran’ın yanı sıra Hizbullah, Irak’taki Şii milis gruplar, Suriye’deki İran yanlısı yapılar ve Yemen’deki Husiler’in de çatışmaya dahil olabileceği öngörülüyor. Bu da krizin bölgesel bir savaşa dönüşme ihtimalini güçlendiriyor.