Nezaket ÇETİN
Çevikel, tekstilde halen 4-4,5 dolar olarak kabul edilen yüksek katma değerin Türkiye için yeterli olmadığını savunarak, “Bizim hedefimiz minimum 20-25 dolar aralığında katma değer yaratmak olmalı. Ancak bu şekilde Türkiye ekonomisi sürdürülebilir bir ivme yakalayabilir” dedi. Ev tekstilinde markalaşmanın kolay olmadığını belirten Çevikel, “Dünyanın en büyük alıcıları, birçok Avrupa ülkesinin toplam cirosundan daha yüksek cirolara sahip. Bu markalara ürün satabilmek bile büyük bir başarı. Ancak Türkiye’nin artık kendi markasını yaratması gerekiyor. Bu, uzun vadeli bir strateji gerektirir ve mutlaka kamu desteğiyle yürütülmelidir.
Teknik tekstil ve inovatif üretim alanında devleti teşviki şart” ifadelerini kullandı. Tekstil sektöründe Çin ve Hindistan gibi ülkelerle aynı pazarda yer aldıklarını vurgulayan Çevikel, “Bu pazarlarda rekabet edebilmek için yalnızca yüksek kaliteli ürün üretmeliyiz. İleri teknoloji makinalar ve kaliteli yan ürünlerle çalışıyoruz. Ürünlerimiz Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere ABD, Hindistan gibi ülkelerde de yer alıyor” dedi.
“Hedefimiz daha akıllı tekstil teknolojileri”
Gelecek hedeflerine dair de bilgi veren Çevikel, ürünleri bir bakışta analiz edebilecek akıllı sistemler ve çok katmanlı inovatif iplik teknolojileri üzerine çalıştıklarını ifade etti. Bu hedefe ulaşmak için yurtdışındaki üniversiteler ve Ar-Ge merkezleriyle iş birlikleri kurmayı planladıklarını söyleyen Çevikel, Türkiye’nin bu alanda büyük bir potansiyele sahip olduğunu da sözlerine ekledi.
Nil-San Tekstil’in bölge ekonomisine katkısıyla ilgili değerlendirmede bulunan Çevikel, “Biz ihracatla ödüller alıyoruz, bu elbette bir katkıdır. Ancak bir kişi dahi istihdam eden her firma bu süreçte çok kıymetli. Bu kadar riskli bir dönemde çarkı döndürmek başlı başına bir başarıdır” ifadelerini kullandı.