Marmara Denizi’nde müsilaj alarmı devam ediyor. 23 Ekim 2024 tarihinde Erdek Körfezi’nde yeniden ortaya çıkan müsilaj, 7 hafta içinde Marmara Denizi’nin tamamına yayıldı ve 19 Aralık’ta Kuzey Ege kıyılarına kadar ulaştı. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, denizin kirlilik yükü azaltılmadıkça müsilaj tehdidinin süreceğini belirtti.
Sarı, müsilajın özellikle 3 ila 25 metre derinlikte denizi sardığını, suların ısınmasıyla birlikte yüzeye çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade ederek, “Bu durum sadece deniz ekosistemine zarar vermiyor, aynı zamanda balıkçılar için ciddi sorunlar yaratıyor. Ağlar çekilemez hale geldi, birçok deniz canlısı tehdit altında” dedi.
Kirlilik ve yanlış deşarj politikaları suçlu
Müsilajın temel nedenlerini açıklayan Sarı, deniz kirliliği, iklim değişikliği ve durağan su şartlarının bu felaketi tetiklediğini belirtti. Marmara Denizi’ne yapılan derin deşarj uygulamalarının yıllardır yanlış bir yaklaşıma dayandığını vurgulayan Sarı, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Denize deşarj edilen atıkların Akdeniz akıntılarıyla uzaklaştırılacağı düşüncesi büyük bir yanılgıdır. Bu yanlış uygulama hâlâ devam ediyor ve kirlilik yükü her geçen gün artıyor. Örneğin, Ergene Nehri’nin arıtılamayan suları tünellerle Marmara Denizi’ne taşınıyor.”
Eylem planı yetersiz kaldı
Prof. Dr. Sarı, 2021 yılında hazırlanan Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında önemli kararlar alınmasına rağmen uygulamada yeterli ilerlemenin sağlanamadığını belirtti. İleri biyolojik arıtma oranının son 3 yılda yalnızca yüzde 0,7 oranında arttığını ifade eden Sarı, bu durumun çözüm çabalarını baltaladığını söyledi.
Acil eylem çağrısı
Müsilajla mücadele için toplumun tüm kesimlerine görev düştüğünü dile getiren Sarı, şu önerilerde bulundu:
* Sanayi atıkları sıkı denetime tabi tutulmalı, atıkların arıtılması sağlanmalı.
* Akarsuların kirlilik yükü azaltılmalı ve denize çamur dökülmesi engellenmeli.
* Vatandaşların deniz kirliliğiyle mücadeleye katılımını teşvik eden ulusal kampanyalar başlatılmalı.
* Müsilaj nedeniyle zarar gören sektörler için sigorta sistemleri geliştirilmelidir.
İşbirliği olmadan çözüm yok
Müsilaj sorununun yalnızca merkezi yönetim değil, yerel yönetimler, özel sektör ve bireylerin işbirliğiyle çözülebileceğini ifade eden Sarı, “Denizimizi kurtarmak için hepimizin sorumluluk alması gerekiyor. Aksi takdirde bu felaketin etkilerinden kurtulmamız mümkün değil” şeklinde konuştu.