Müjde DEMİR
2024 yılının, Mersin için büyüme ve dönüşüm yılı olduğunu belirten Mersin iş dünyası, özellikle lojistik, liman, tarım ve sanayi sektörlerinde kaydedilen ilerlemelere dikkat çekerken 2025 yılında ekonomide istikrarın sağlanmasına bağlı olarak yatırımlarla sürdürülebilir kalkınmayı önceliyor.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, 2024 yılına dair değerlendirmesinde, küresel krizler ve siyasi olayların Türkiye ekonomisini şekillendirdiğini vurguladı. 2008 krizinin ardından dünya ekonomisinin toparlanamadığını belirten Çakır, Türkiye’nin 2016 darbe girişimi, 2020 pandemi ve 2022 Rusya-Ukrayna savaşı gibi zorluklarla karşılaştığını ancak buna rağmen üretim ve ihracatın Mersin özelinde arttığını söyledi.
Hakan Sefa Çakır, Suriye’deki olumlu gelişmelerin Mersin iş dünyası için fırsatlar sunduğunu ifade ederek MTSO’nun, dijital ve yeşil dönüşümün yanı sıra küresel zorluklara yönelik “üçüz dönüşüm” projeleriyle geleceğe hazırlandığını belirtti.
Çakır açıklamalarına şöyle devam etti, “Türkiye ve özelinde Mersin, ekonomide dijital ve yeşil dönüşüme, bunu sosyal ve insan sermayesini de eklemleyerek ikiz dönüşümün de ötesinde, üçüz bir dönüşüme odaklanmak zorundadır. Küresel iklim değişikliği ve küresel göç gibi yeni zorluklara bu dönüşümlerle hazır olmak zorundadır. MTSO projeleri buna yönelik olarak fark yaratmaktadır. Türkiye enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için alternatif enerji kaynaklarına yönelmek zorundadır. Türkiye özel sektörü, girişimci-liği desteklemek zorundadır.”
2025’te istikrar ve yatırım şart
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir de öncelikli olarak iş dünyasına istikrar kazandıracak adımların atılmaya devam edilmesini ve ekonomik öngörülebilirliğin güçlendirilmesini beklediklerini vurguladı. Özdemir, “Ülkemiz, yüksek faiz ve enflasyon ile mücadele ederken ekonomik aktivitenin sağlıklı şekilde sürmesi için önemli politikalar uyguluyor.
FED ve Avrupa Merkez Bankası gibi önde gelen merkez bankaları faiz indirimi sürecine girdi. Ülkemiz de faiz indirme sürecini başlattı. Bu süreç zamanla iş dünyası olarak zamanla daha fazla üretmemize, yatırım yapmamıza, ihracatımızı artırmamıza ve istihdam sağlamamıza katkı sağlayacakken, enflasyon oranlarının da TCMB’nin tahminleri doğrultusunda yüzde 21 seviyelerine gerilemesi nispeten de olsa halkımızın alım gücünde bir iyileşme yaratacaktır” dedi.
Mersin’in, limanı, serbest bölgesi, organize sanayi bölgeleri ve lojistik imkanlarıyla büyük bir gelişim potansiyeline sahip olduğunu belirten Özdemir, bu potansiyelin değerlendirilmesi adına önemli projelerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğine işaret ederek, Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın faaliyete geçmesi ile il ekonomisine büyük ivme kazandıracağını vurguladı. Özdemir, “Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın sefer sayılarının, özellikle yurtdışı direkt seferlerin ve charter seferlerinin artmasını talep ediyoruz.
İl ekonomisine önemli katkı sunacak ancak akıbeti belirsiz olan Mersin Ana Konteyner Limanı ve Tarsus-Kazanlı Turizm Bölgesi ile ilgili artık somut adımların atılmasını temenni ediyoruz. Özellikle yaz dönemleri olmak üzere Mersin trafiğine derin bir soluk aldıracak olan ve yapımı devam eden Çeşmeli-Kızkalesi-Taşucu Otoyolu’nun planlanan takvim içerisin-de tamamlanmasını arzu ediyoruz” ifadesini kullandı.
“Enflasyon ve faiz düşürülmeli”
Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı H. Ruhi Koçak da 2024 yılını iş dünyası açısından zor geçen bir yıl oldu-ğunu belirterek, işletmelerin özellikle uygun şartlarda finansmana erişim sıkıntısını yaşadığı, yoğun emek gerektiren sektörler-de kalifiye eleman bulmakta büyük güçlük çektiği, iş gücü maliyetlerinin arttığı, enflasyon karşısında da yeterli kâr marjına ula-şılamaması nedeniyle birçok sektörün zararla kapattığı bir yıl olduğunu dile getirdi. Koçak, “Beklentimiz enflasyon ve faizin düşmesi yönünde. Daha dengeli, sürdürülebilir ve öngörülebilir bir ekonomiye sahip olarak bölgemizi çekim merkezi yapmamız gerekiyor. Çok güzel fırsatlarımız mevcut. Yeni dönemde turizm başta olmak üzere yeni konulara eğilmemiz gerekli” açıklama-sında bulundu.
Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Tekli ise 2024 yılında gerçekleştirdikleri ça-lışmalar ile Türkiye’de ‘Yeşil OSB Belgesi’ verilen 13 OSB’den biri olmayı başardıklarını aynı zamanda ‘OSB Yıldızları Araştırma-sı’ kapsamında en çok katkı veren 8. OSB olduklarına vurgu yaparak, MTOSB’nin 2025 yılında da yatırımlarla büyümeye devam edeceğini kaydetti. MTOSB’nin her geçen gün büyüyen bir yapıya sahip olduğunu, 2025 yılında da 5. Bölgenin tahsislerini tamam-layarak, 6. Bölgenin çalışmalarına başlamayı hedeflediklerini söyleyen Tekli, “En büyük hedefimiz ve görevimiz kentimize yeni sanayi alanları açarak istihdam ve üretim sayılarına katkıda bulunmak” diye konuştu.
“Türkiye büyüdükçe Mersin kazandı”
ekonomisinin 2024’te yüzde 3,2 büyüdüğünü ve ihracatının arttığını hatırlatan Mersin Ekonomi Platformu Başkanı Servet Özkaya da Mersin’in güçlü altyapısı sayesinde bu süreçten daha fazla fayda sağladığını söyledi.
Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın faaliyete geçmesiyle Mersin’in ulaşım altyapısının güçlendiğini ve bölgesel lojistik merkezi haline geldiğini vurgulayan Özkaya, “Mersin’in turizm projeleri, sanayi yatırımları ve ulaşım projeleri şehri ekonomik olarak çeşitlendirdi. Özellikle, Suriye’nin yeniden yapılanma süreci Mersin için büyük fırsatlar sunuyor.
Bu gelişmeler kentimizi daha cazip bir yatırım merkezi yapacağına inanıyorum. Mersin, 2025 yılı itibarıyla Türkiye’nin önemli bir ekonomik, sanayi ve lojistik merkezi olma yolunda hızla ilerleyecektir. Çukurova Uluslararası Havalimanı, yeni sanayi yatırımları, lojistik gelişmeler ve turizm projeleri, şehri ulusal ve uluslararası düzeyde cazip bir yatırım merkezi haline getirecektir.
Türkiye’nin genel ekonomik büyümesindeki olumlu tablo da Mersin’in gelişen altyapısı ve artan ticaret hacmi ile paralel olarak devam edecektir. Türkiye ekonomisi, 2024’te elde ettiği başarıyı 2025’te de sürdürecek ve Cumhuriyetin 2. yüzyılında, dünya ekonomisi içinde daha güçlü bir konuma ulaşacaktır. Mersin de bu büyüme sürecinin önemli bir parçası olacak ve ekonomik potansiyelini en üst düzeye çıkaracaktır” dedi.