Bugün: Şubat 22, 2025
Şubat 19, 2025
6 dk. okuma

Merkez faizi indirdikçe konutta faiz ve limit gevşer

Julide Y. GÜRDAMAR

Göreve gelmesinin ardından ilk ba­sın toplantısını dü­zenleyen Garanti BBVA Ge­nel Müdürü Mahmut Akten, gündemdeki konulara de­ğindi. Akten, küresel geliş­melerin Türkiye’ye etkileri ve bankacılık sektörü ile Ga­ranti BBVA hedeflerini de­ğerlendirdi.

Merkez Banka­sı’nın her toplantıda veriye dönük karar vereceği vurgu­sunun önemli olduğunu dile getiren Akten, sürekli 250- 500 baz puan politika fai­zi indirimi beklemedikleri­ne dikkat çekti. Konut kre­di faizlerinin düşüş seyrinin de politika faizindeki düşü­şe paralel gelişeceğine işa­ret eden Akten, “Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun konut kredi­sine yönelik limitlerinin ve konut kredi faizinin politika faizindeki indirime paralel gevşeyeceğin, limitlerin ile­ride kaldırılacağını düşünü­yoruz” dedi.

“Konutta düşüş zamanını bilemeyiz”

“Politika faizinin aşağı gel­mesiyle BDDK’nın limitle­rinin de gevşetilip kaldırıla­cağını düşünüyorum” diyen Mahmut Akten, “Konut kre­disi ilk evde limitsiz tahsil ediliyor ama yine de bu faiz­lerle uzun dönemli kredi al­mak güç. Konut kredi faiz­lerinin ve limitlerin ne za­man aşağı geleceğine ilişkin zamanlama vermek çok zor.

Enflasyonist ortamda bu du­rum enflasyondaki gidişat ve faizlerle ilintili. Biz mort­gage verirken 10 yıllık bo­no faizine bakıyoruz. Onun­la birlikte faizlerin de aşağı gelmesi lazım. Konut kredi­si kullanılabilmesi için çok daha ciddi düşüş olması ge­rekiyor.

Ayrıca konut kredisi tale­binde tek gösterge faizler de­ğil konut arzının da artması lazım ki artacağını düşünü­yoruz. Arz arttıkça enflasyo­nist etki de minimal olacak­tır” diye konuştu.

“Enflasyonda eski seviyeyi görmek 2-3 yılı bulur”

Enflasyon beklentilerinin hızla aşağı doğru geldiğini anlatan Mahmut Akten ko­nuşmasının devamında şun­ları aktardı: Enflasyon dün­yanın hiçbir yerinde yüksek seviyelere geldikten sonra düşürmesi kolay bir olay de­ğil. Talebin aşağı gelmesi baş­ladı, marketlerde görüyoruz, beklentilerin değişmesi fiyat artışlarına da yansıyor.

Bazı alanlarda hala fiyatların yu­karı geldiğini görüyoruz. Ama enflasyon beklentilerinin aşağı geldiği ortamda, görece TL’nin enflasyona karşı de­ğerlendiği ortamda dezenf­lasyon süreci oluşuyor. Ge­nelde enflasyon bir kez yük­seldikten sonra eski yerine getirmek 2-3 yıllık bir süreç. Biz şu anda doğru yolda iler­liyoruz, Merkez Bankası yıl­sonu yüzde 19-29 arası enf­lasyon bekliyor, biz de o arada bekliyoruz.

“ABD’nin hedeflediği yumuşak inişi biz yapıyoruz”

İşler iyi gittiğinde yabancı girişi oluyor ve yabancı şu an­da bonolara geliyor. TL bono­lardaki payı yüzde 1’e kadar düşmüştü şu an yüzde 10’un üzerinde. En çok ihraç edi­len enstrüman TL bonoları yurtdışından çok talep alıyor. Bunları görünce ABD’nin yu­muşak iniş yapalım dediği işi biz yapmış gibi görünüyoruz. Son çeyrek daha pozitif. Bu sene de yüzde 3 büyüme bek­liyoruz aslında potansiyeli­miz yüzde 4-4,5.

“Düşük enflasyon ortamında yatırım daha kolay”

Enflasyonun düşmesi en önemli şey, enflasyon düştü­ğünde yatırım yapabilmek çok daha kolay. Lokal bir çok müşterimiz lokal iş yaptığın­da lokal borçlanmak istiyor. Enflasyonu tek haneye dü­şürdüğümüzde yüzde 5,5 bü­yüme oluşabiliyor. Her za­man volatilite olacaktır bu­gün para piyasasında da var dünyada da böyle. Önemli olan trendin ne tarafa gittiği­ne bakmak, biz pozitif taraf­tayız, enflasyonu aşağı çek­tiğimizde büyüme otomatik olarak yukarı gelecektir.

“Takipteki alacak oranı 6 ay yukarı 6 ay aşağı yönlü”

Geçmiş yıllarda kredi faiz oranları enflasyonun altın­da olduğu için çok ciddi ta­kipteki alacak oranı ile kar­şılaşmadık. O dönemki bü­yümeler 2024 -2025 yılına sarktı. Takipteki alacak ora­nının ilk yarıda yüksek sey­redip ikinci yarıda Merkez Bankası’nın faiz indirimle­riyle birlikte aşağı gelmesini bekliyoruz. Kredi faizlerine de bunun yansımasını bek­liyoruz. Konkordato sayısı artsa da bunun toplam kre­diler içindeki payı oldukça düşük. Şirketler için iki risk var kur ve faiz riski.

Kur riski zaten aşıldı faiz riski de ikin­ci yarıdan itibaren daha iyi­ye gidecek. Takipteki alacak oranlarını da ilk 6 ay yukarı yönlü ikinci 6 ay aşağı yönlü bekliyoruz. Batık oranı KO­Bİ ve bireyselde eski seviye­lerine yaklaştı. Kredi kartın­da takipteki alacak oranının yukarı çıkmasının bir sebe­bi bakiyenin ikiye katlanma­sı. Normalize oluyor rasyo­lar, geneline bakarsanız aktif kalitesinde normalleşmenin yaşandığı kurumsalda ciddi iyileşmenin olduğu ortamda devam ediyoruz.

“İhtiyaçta limitlerin artışı rahatlatıcı faktör”

Geçen yıl eylülde çıkarılan 60 aya kadar vade ile tüketici kredi ve kartlarında yapılan­dırma çok faydalı oldu sek­törde ciddi yapılandırmalar yapıldı. Bunun yanı sıra ye­ni gelen 36 ay vadede ihtiyaç kredi miktarının 2.5 kat art­ması da rahatlatıcı bir fak­tör. 36 ay limitli kredi ile sı­kıntılı olmadan harcamayı taksitlendirebiliyorsunuz bunun sektöre pozitif etki­si olur. İhtiyaç kredilerinde limitin artması ve taksitlen­dirmenin ciddi faydası ola­caktır. Böylece borç vadeye yayılacak ve ciddi bir ödeme fırsatı oluşacak. Her ay ne ka­dar ödeyebileceği önemli tü­ketici için ve bunu belirleyen de vade. Alınan bu karar çok olumlu oldu.

“Kredi kartı ve ihracat kredilerinde önümüz açık”

2024’ün dengelenme yılı olduğunu ifade eden Mahmut Akten, enflasyonun maksimuma çıktıktan sonra düşmeye başladığını hatırlattı. Akten sözlerine şöyle devam etti: “Dezenflasyon sürecindeyiz, düşüş trendini görüyoruz. Aralık ve ocakta politika faiz indirimleri de başladı. Buna karşın sıkı duruş sürüyor. Kredi limitlerinde ciddi sınırlar var ki bu çok normal enflasyonist etki yaratmaması için. Kredi kartı ve ihracat kredileri kısıtlamaların dışında ve bu alanlarda önümüz açık. Bunlar da enflasyon yaratan büyümeler değil.”

Garanti BBVA Genel Müdürü Akten’den satır başları:

-Bilançomuzun yüzde 59’u müşterilere verdiğimiz kredilerden oluşuyor, sektörde bu oran yüzde 49 civarında bu bilançomuzu olumlu etkiliyor, sektörden ayırıyor.

-Yıllık 200 milyon dolar teknoloji yatırımı yapıyoruz, geçen 25 yılda 5.5 milyar dolar teknoloji yatırımı yaptık.

-Sürdürülebilir finansman için 5 yılda 400 milyar lira kredi kullandırmayı hedefledik, bu miktarın 291 milyar lirasını kullandırdık.

-Bu yıl nominal karın çok yukarı gelmesini beklemiyoruz, enflasyonun aşağı gelmesi ve baz etkisiyle marjlar daha iyileşecek ve bunun pozitif etkisini tüm bankacılık sektörü görecek.

-Yabancı, Türk yatırımcı ve ekonomi için en önemli konulardan biri öngörülebilirlik ve finansal istikrar. Ülkede her gün bir şey oluyor ama bunun öngörülebilirlik ve bankacılık sektörüne etkileri daha önemli.

-Geçmişte temettü dağıttık, mevcutla ilgili başvuruda bulunduk önümüzdeki haftalarda ne kadar temettü verebileceğimizi göreceğiz.

-BDDK, TCMB ve TBB olarak sık sık bir araya geliyoruz, şu an regülasyonlarla ilgili özel bir ajandamız yok.

-Şubelerde özel olarak artalım azalalım diye bir şey yok, teknoloji kullanımına rağmen şubedeki trafik çok aşağı gelmiyor.

-Türkiye’de bankacılık sektöründe rekabet her yerde her üründe var. Türkiye kadar rekabet olan yer yok, bu bizi zinde tutuyor.

Önceki

Göktaş: Esnek çalışma saatleri hedefliyoruz

Sonraki

Bayanlar iş arıyor lojistik ‘sürücü’ bekliyor

Son gönderi Blog

Don't Miss

MİT Akademisi Lideri Prof. Dr. Talha Köse’den dikkat çeken yazı: Transatlantik güvenlikte yol ayrımı mı?

Münih kentinde 14 Şubat'ta başlayan 61. Münih Güvenlik Konferansı' Avrupa'nın

Tarihinin en büyük ziyanını açıkladı: Faiz artışlarının ECB’ye maliyeti ağır oldu

Avrupa Merkez Bankası (ECB), sıkı para politikasının etkisiyle 2024 yılında