FETÖ’nün finansal yapılanmasına yönelik Antalya merkezli “Kıskaç-40” operasyonunda Türkiye’de yüzlerce şubesi bulunan Maydonoz Döner’in yöneticileri gözaltına alınırken, ortaklık almak üzere olan bir çalışanın ise etkin pişmanlıktan yararlandığı için işten çıkarıldığı iddia edildi.
Gayriresmi hissedalar
Örgütün döner restoran zincirinde hisse payı ile ortaklık verdiği kişileri, daha önce adli işlem geçirmelerine rağmen etkin pişmanlıktan faydalanmayan, “FETÖ’ye sadık kişiler”den seçtiği öğrenildi. FETÖ’den referansı olmayanların işe alınmadığı döner zincirinde gayriresmi hissedarların olduğu ileri sürüldü.
Döner restoran zincirinde “müdür ya da yönetici olarak çalışabileceği”, “zamanla hissedar olup ekstra para kazanabileceği” vaadiyle işe alınan ancak daha önce FETÖ soruşturması kapsamında etkin pişmanlıktan faydalandığı öğrenilince ortaklık verilmeyen R.Ö’nün savcılıktaki ifadesi dikkat çekti.
CİMER’e şikayette bulunmuş
İtiraflarında örgüte gelir sağlamak için kurulan kirli çarkı deşifre eden tanık R.Ö’nün ifadesinde, restoran zincirinde, terör örgütü soruşturması kapsamında kamudan ihraç edilenlerin toplantılar yaptığına ve milyonluk sermaye artışına ilişkin CİMER’e şikayette bulunduğu bilgisi yer aldı.
Daha önce kamudan ihraç edilen İ.B. ve A.T’nin mağazada resmi olarak ortaklıkları bulunduğunu belirten R.Ö, “Bu kişilerin 3-4 aylık süreçte çok hızlı bir şekilde büyümeye gittiklerini gördüm. Haklarında yargılama ve ihraç kaydı olan bu kişilerin bu kadar hızlı bir şekilde nasıl büyüdüklerini bilmiyorum” ifadesini kullandı.
KHK’den ihraç olanlar, mahrem imamlar…
R.Ö, mağazada servis elemanı, kurye, dönerci gibi çalışanların örgüt iltisaklarına denk gelmediğini ancak tüm mağazalarda mağaza sorumlularının bir kısmının ‘mahrem hizmet’ görmüş, bir kısmının da KHK’den ihraç kaydı olan kişiler olduğunu belirtti.
Ceza süresinden itirafçı olduğunu anladılar
Restoranda çalışırken, gayriresmi hissedarların olduğunu fark ettiğini anlatan R.Ö, şu bilgileri verdi:
“Bu hissedarların genellikle ihraç memur, ihraç mahrem yapı öğrencisi gibi şahısların olduğunu gördüm. Bu tarz hissedarlar resmi bir evrakta yoklardı. Benim sorumluluğunu yaptığım mağazada İ.B. ile A.T. resmiyette ortaktı. Mağazada benim üst konumumda bulunan müdür rütbesiyle M.A. ihraç edilmiş kamu personeliydi. Bu kişinin hakkında yürütülen yargılamada etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmadığı için ceza aldığını E.K’den öğrendim. Dosyasının Yargıtayda olduğunu ve bir dönem cezaevinde kaldığını biliyorum. Bir gün mağaza müdürü M.A. ile konuştuğumuzda bana ‘kaç yıl ceza aldığımı’ sordu. Kendisine 1 yıl 6 ay ceza aldığımı belirtince bu tarz bir cezayı nasıl aldığımı, genelde 5 ya da 7 yıl insanların ceza aldığını bana tekrar sordu. Ben kendisine etkin pişmanlık hükümlerinden faydalandığımı o an için söylemedim ancak kendisi benim bu durumda ifade verdiğimi anlamıştı.”
R.Ö. ifadesinde kendisini işe alan ortaklardan E.K’nin örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılandığını ve yüksek ceza aldığını, kendisine yüzde 5 hisse payı ile ortak olabileceğini söylediğini ancak pişmanlık hükümlerinden faydalandığı öğrenilince hisse verilmediğini üzerinde baskı kurularak işten çıkarıldığını belirterek şunları anlattı:
“Bana ciro düşüşü, iş yeri dağınıklığı, uygulama sitelerindeki puan düşüklüğü gibi gerekçelerle mobbing uygulanmaya başlandı. Vadedilen hissedarlıktan da faydalanamadım. Bana hisse verilmeyeceği söylendi. Sonraki bir görüşmede de E.K. bu hususun şaka olduğunu ifade etmişti. Bana verilmesi vadedilen hisse yüzde 5 oranındaydı. Bu hisse karşılığında bir para konuşulmamıştı. Yüzde 5’lik hisse payı verilse dahi gayri resmi bir şekilde olacaktı. Bunun sebebini E.K’ye sorduğumda herkesin güvenilir insan olduğunu, güvenilmeyen hiç kimseye hisse payı verilmediğini söyledi.”
Dışarıdan ortaklığa müsaade edilmedi
Yüzde 5’lik hissenin üzerinde de kimseye pay verilmediğini E.K’nin beyanıyla öğrendiğini bildiren R.Ö, şu bilgileri verdi:
“Mağaza sorumlularına farklı şubelerde yine yüzde 5’lik paylar verilebiliyordu ancak tek mağazada söz sahipliği artmaması ve idari kontrolün elden çıkmaması için yüzde 5 üzerine pay kesinlikle verilmiyordu. Bu bahsettiğim harici hissedarlıklar tamamıyla güven ilişkisine dayalı gayriresmi ortaklıklardır. Resmiyette şirket sahibi gözüken kişilerin de FETÖ iltisakları vardır. Dışarıdan bir kişiye hisse ya da franchising açmasına müsaade edilmediğini düşünüyorum.”
Operasyon
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 21 Şubat’ta sosyal medya hesabından, Antalya merkezli 31 ilde FETÖ’ye yönelik eş zamanlı düzenlenen Kıskaç-40 operasyonunda, bir döner restoran zinciri üzerinden örgüte finansman sağladığı belirlenen, aralarında kamu personeli 10 kişinin de bulunduğu 353 şüphelinin yakalandığını açıklamıştı.