Bilim insanları, Mars’ta şimdiye dek keşfedilen en uzun organik molekülleri ortaya çıkardı. Güneş Sistemi’mizin dördüncü gezegeni olan Mars, günümüzde yaşanması mümkün olmayan bir yer olsa da, Dünya dışında yaşam arayışları için her zaman büyük bir çekim noktası olmayı sürdürüyor.
Aşırı sıcaklık değişimleri, ince atmosferi ve susuz yapısıyla Mars, bilim kurgu eserlerinden bilimsel araştırmalara kadar ilgi odağı olmaya devam ediyor. Ancak yakın zamanda Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan bir araştırma, Mars’ta bulunan büyük moleküllerin, Dünya’daki yaşam kadar eski olabileceğini öne sürerek, Kızıl Gezegen’de olası biyolojik aktiviteler hakkında yeni soruların gündeme gelmesine neden oldu.
3,7 milyar yıllık organik moleküller
Keşfedilen bu organik moleküller, 12’ye kadar ardışık karbon atomu içeren uzun karbon zincirlerinden oluşuyor. Araştırmaya göre bu moleküller, yaklaşık 3,7 milyar yıldır Mars’ta jeolojik aktivite, nem veya ısı gibi faktörlerden etkilenmeden korunmayı başardı. Moleküller, yaşları itibarıyla gezegenimizde bilinen en eski yaşam izlerine benzer bir döneme tarihleniyor.
NASA’nın Curiosity keşif aracı, yıllardır Mars yüzeyinde yaptığı araştırmalarla gezegenin tarihine dair önemli ipuçları sunuyor. Organik moleküllerin keşfi, bu çabaların bir sonucu olarak hem DNA’da hem de RNA’da temel bir element olan karbonun önemine odaklanıyor. Keşfedilen bu moleküller, Mars’ın geçmişinde biyolojik süreçler yaşanmış olabileceği konusunda önemli bulgular sunuyor. Ancak bu durum, Mars’ta geçmişte veya günümüzde yaşam olduğunu kesin olarak kanıtlamıyor. Yine de bu keşif, Mars’ın bir zamanlar yaşamı destekleyebilecek koşullara sahip olabileceğine işaret ediyor.
Organik moleküllerin gizemi: Nasıl oluştu ve kaynağı ne?
Keşfin en ilginç noktalarından biri, bu uzun karbon zincirlerinin nasıl oluştuğunun halen belirsiz olması. Araştırmacılar, bu moleküllerin Mars’ta doğal süreçlerle mi oluştuğu yoksa bir asteroit çarpması gibi dış bir etkiyle mi gezegene taşındığı sorusuna henüz yanıt bulabilmiş değil.
Curiosity halen Mars yüzeyindeki araştırmalarına devam ederken, Kızıl Gezegen’in geçmişini daha iyi anlamak adına yeni görevler de planlanıyor. Örneğin, Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) ExoMars görevi, 2028 yılında fırlatılmak üzere hazırlanıyor. Ayrıca, NASA ve ESA’nın ortaklaşa yürüteceği Mars Örnek Geri Getirme görevi, Mars’tan alınan örneklerin Dünya’da daha ayrıntılı incelenmesini sağlayarak bilim insanlarının gezegenin yapısını daha iyi kavramasına olanak tanıyacak.