Eski Hazine Müsteşarı Dr. Mahfi Eğilmez kendi adını taşıyan blogunda, faizlerin yüksek olup olmadığını tartışmadan önce enflasyonun gerçek düzeyinin kabul edilmesi gerektiğini vurguladı.
Mahfi Eğilmez, iş dünyasının yüksek faiz oranları nedeniyle üretim yapmanın zorlaştığı yönündeki eleştirilerine, “Faizlerin yüksek olup olmadığını tartışabilmek için önce enflasyonun gerçek düzeyini kabul etmek gerekir” sözleriyle yanıt verdi. Eğilmez, geçmişte düşük faizle kredi kullanarak sessiz kalanların bugün yüksek faizden şikâyet etmesini eleştirdi.
Eğilmez, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artırımlarının ardından iş dünyasından gelen “yüksek finansman maliyetleriyle üretim yapılamıyor” yönündeki tepkileri değerlendirdi. İhracatçılar ve turizmcilerin yalnızca faiz oranlarından değil, kurdaki sabitlikten de rahatsız olduğunu belirtti.
Enflasyon ve faiz dengesine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Eğilmez, “Eğer enflasyon gerçekten yüzde 75 civarındaysa, yüzde 75’e kadar olan faizler aslında düşük sayılır. Ama faizler yüksekse o zaman enflasyon da yüzde 75 değil, TÜİK’in açıkladığı gibi yüzde 38,1’dir. Bu iki iddia aynı anda doğru olamaz” dedi.
Geçmişte uygulanan düşük faiz politikasının sonuçlarına da değinen Eğilmez, 2021’de başlatılan faiz indirimlerinin yanlış olduğunu dile getirenlerin azınlıkta kaldığını, birçok iş dünyası temsilcisinin ise bu süreci desteklediğini hatırlattı. Eğilmez, “O dönem düşük faizle kredi alıp dövize yatırım yapanlar şimdi yüksek faizden şikâyet ediyor” dedi.
“Kurda sabitleşme geçici bir stratejiydi”
Kur politikalarına da değinen Eğilmez, negatif reel faiz döneminde dövize yönelen tasarrufları geri çekmek amacıyla kur korumalı mevduat (KKM) sistemine geçildiğini ve ardından kurun sabitlenerek TL’nin cazip hale getirilmeye çalışıldığını anlattı. Eğilmez, “Bu strateji geçici bir adımdı ve bugün TL’nin Euro karşısında değer kaybetmesiyle kur normalleşmeye başladı” dedi.
Türkiye’nin dış ticaret yapısına da atıfta bulunan Eğilmez, Euro/TL kurundaki yükselişin ihracat ve turizm açısından olumlu etkiler yaratabileceğini, USD/TL kurunun ise dış borçlar nedeniyle kontrol altında tutulduğunu söyledi.
“Önce gerçek enflasyon kabul edilmeli”
Ekonomide kalıcı bir iyileşme için önce gerçeklerin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Eğilmez, “Enflasyon gerçekten yüzde 75 ise bunu açıkça kabul etmek ve buna göre faiz politikası geliştirmek gerekir. Enflasyon yüzde 75 iken bunu yüzde 40 gibi gösterip faizi yüzde 70’e çıkarınca iş dünyası doğal olarak itiraz eder” diye konuştu.