HABER MERKEZİ
Sosyal medya üzerinden yapılan yalan operasyonları finansal kurumları hedef alarak ekonomik istikrara zarar veriyor. “Firari suç örgütü lideri” Muhammed Tayyar Türkeş’in bir kamu bankası hakkında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlar bunun son örneği oldu.
Emlak Katılım Bankası hakkında iftira niteliğinde paylaşımlar yapan şahsın, bundan önce de çok defalar Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve yöneticileri hakkında yine benzer içerikli iletiler yazdığı görülüyor.
Mehmet Şimşek’i hedef aldı
ODATV’nin haberine göre 1995 yılında Yahudi iş insanı Nesim Malki‘yi öldüren Burhanettin Türkeş‘in oğlu olduğu belirtilen suç örgütü elebaşı Muhammed Tayyar Türkeş‘in paylaşımları hakkında, bankacılık kanunu sayesinde Emlak Katılım Bankası’nın suç duyurusunda bulundu.
Kendisini sosyal medya hesabında “Sancaktar Holding Yönetim Kurulu Başkanı, köşe yazarı, Nilüfer Karaman Spor Başkanı, MMektv, Bursatv, Milli Ekonomi Kanalı” unvanları ile tanıtan suç örgütü elebaşı Türkeş’in iftira niteliğindeki paylaşımları kamu bankası ile sınırlı da değil.
Borsa İstanbul, büyüğünden küçüğüne birçok aracı kurum, eski bakanlar ve muhalefet liderleri, ünlü gazeteciler hakkında da çeşitli paylaşımları olduğu görülen şahsın, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i de hedef alan iletileri sosyal medyada dikkat çekiyor.
Bunun yanında son aylarda “Kabine değişiyor, değişecek” gibi iletilerle sosyal medya kullanıcılarının ilgisini çekmeye yönelik ve hiçbir zaman doğrulanmayan mesajlar da yazan şahsın, İletişim Başkanlığı ve İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’a yönelik de X paylaşımları bulunuyor.
Şahsın ayrıca kamu görevlileri ve siyasetçilerle ne zaman ne sıfatla çektirdiği belirsiz fotoğraflarını paylaşarak kamuoyu nezdinde algı yaratmaya çalıştığı da görülüyor.
İçişleri Bakanı açıklama yaptı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Bursa’da düzenlenen “KAFES-46” adlı operasyona ilişkin 24 Şubat 2024’te yaptığı paylaşımda, “Elebaşılığını Muhammed Tayyar Türkeş’in (Yurtdışı firar) yaptığı ayrı Organize Suç Örgütü Çökertildi” bilgisini kamuoyuna aktardı.
İçişleri Bakanlığı tarafından organize suç örgütü elebaşı ilan edilen bir şahsın, sosyal medya üzerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ait kurum ve kuruluşlar ile bunların yöneticilerine yönelik asılsız paylaşımlar yaparken, bu tür sosyal medya hesaplarının neden erişime engellenmemesi “Yasal bir boşluk mu var?” şayet var ise “Neden bir kapsayıcı yasal düzenleme yapılmıyor?” sorularını gündeme getirdi.
Bunun yanında Dezenformasyon Yasası kapsamında da değerlendirilebilecek bu paylaşımlar için neden atım atılmadığı, ilgili kurumların neden suç duyurusunda bulunarak bu hesapların kapatılmasını sağlayamadığı ayrı bir gündem konusu olarak önümüzde duruyor.