Kanadalı bilim insanları, görme kaybıyla mücadelede çığır açan bir yönteme imza attı. “Gözde diş” olarak bilinen prosedür, ciddi kornea körlüğü yaşayan kişilere yeni bir umut ışığı sunuyor.
Vancouver’daki Mount Saint Joseph Hastanesi’nde gerçekleştirilen operasyon, sıradan bir tıbbi müdahaleden çok daha fazlasını ifade ediyor: Hem yaratıcı hem de alışılmışın dışında bir çözüm olduğu rahatlıkla söylenebilir. İlk aşaması başarıyla tamamlanan bu yöntem, üç hasta üzerinde denendi.
Kornea körlüğü, gözün önündeki kornea tabakasının şeffaflığını kaybederek görme yetisini yok etmesiyle ortaya çıkıyor. Ancak “gözde diş” ameliyatı, bu durumu sadece iki aşamada düzeltmeyi hedefliyor. Sürecin ilk adımında, hastanın hasarlı korneası ve yara dokuları çıkarılıyor. Yerine ise hastanın yanağından alınan özel bir doku yerleştiriliyor. Bu sırada, belki de operasyonun en dikkat çekici kısmı başlıyor: İmplant oluşturuluyor.
Hastanın bir dişi alınarak optik lens yerleştirmek için ortasında delik açılıyor ve bu diş, yaklaşık üç ay boyunca hastanın yanağında bekletiliyor. Bu süre zarfında dokular gelişiyor, kan akışı sağlanıyor ve implant kullanılabilir hale geliyor. Ardından, cerrahlar bu implantı gözle buluşturuyor. Plastik lensin ışığı yönlendirmesi sayesinde görme yetisi geri kazanılıyor. Ameliyat ekibinin başındaki Dr. Greg Moloney, bu süreci, “bir otomobilin tamamen bozulmuş ön camını değiştirmek gibi” diye tanımlayarak operasyonun karmaşıklığını basit ama etkili bir şekilde ifade ediyor.
Elbette kulağa garip ve hatta sıra dışı gelebilir: Bir dişi göze yerleştirmek… Ancak bu yöntem, dişlerin sert yapısı ve kişinin kendi dokusundan üretilmesi sebebiyle oldukça mantıklı. Dayanıklılık açısından avantaj sağlarken, vücudun implantı reddetme riskini de minimuma indiriyor. Dr. Moloney de bu yöntemin tamamen risksiz olmadığını kabul etmekle birlikte, “Kendi dokumuzu kullanıyoruz, bu nedenle reddetme riski yok” diyerek yöntemin güvenilirliğini vurguluyor.
Kanada’daki üç hasta, yıl içinde ikinci ameliyatlarını geçirecek ve bu inovatif yöntemin son adımına ulaşacak. Öte yandan, bu sıra dışı prosedür yeni değil. İtalyan oftalmolog Profesör Benedetto Strampelli’nin 1960’larda geliştirdiği teknik, yıllar içinde evrim geçirerek bugünkü modern formuna ulaştı. Ancak “gözde diş” operasyonunun şimdi Kanada’da uygulanmaya başlaması, bu alandaki yeniliklerin sınırlarını genişletiyor.
Bu operasyon, tıbbın sınır tanımaz yaratıcılığını gözler önüne seriyor ve insanın kendi vücut dokusunu kullanarak doğanın engellerine karşı çözüm üretebilme becerisini bir kez daha kanıtlıyor. Kim bilir, belki de bu yöntem gelecekte daha fazla insana ışık olacak…