İyi Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin haftalık grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
İyi Parti liderinin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
*Güzel günleri özleyen milletimiz, ekonomik krizin etkisi altında ‘Aldırma gönül aldırma’ diyerek tam 7 yıl geçirdi. İktidarın bilinçli yoksullaştırma politikalarıyla başladığımız yeni bir Ramazan ayının ilk haftasındayız. Allah hepimize hayırlı Ramazanlar nasip etsin inşallah.
*Ne var ki, saray iktidarının milletimize biçtiği yaşam, bereket ve paylaşım ruhunu taşıması gereken bu mübarek ayın bile anlamını yitirmesine neden oluyor. Vatandaşlarımız, dünya nimetleriyle olan imtihanını iktidarın doymak bilmeyen hırsı yüzünden yaşam mücadelesi şeklinde sürdürmektedir.
*Ne yıllardır tutulmayan vaatler, ne de bitmeyen laf kalabalıkları vatandaşın aç karnını doyurabilmekte veya ruhunu zenginleştirebilmektedir. Üstelik devlet kurumları da bu yalan dolu düzene alet olmuşken, vatandaş ile TÜİK arasında mahkemelik durumlar yaşanmaktadır ve bu durum iktidarı ilgilendirmemektedir.”
“Güven kaybı, milletleri içeriden yıkan bir hastalıktır”
*Hükümetin milletin huzurunu sağlama ve mutluluğunu artırma sorumluluğu varken, devlete olan güven kaybolmuştur. Bu güven kaybı, milletleri içeriden yıkan bir hastalıktır. Bu nedenle verileri ve sayıları bu bağlamda değerlendirmek önemlidir. Ekonomik güven endeksi 0-200 arasında ölçülür ve 100 puanın altı, ekonomiye olan güvensizliği ve vatandaşın kötümserliğini gösterir. Sarayın isteklerini yansıtan ve güven kaybının baş aktörlerinden olan TÜİK’in Ocak/2025 güven endeksi 99,2 olarak açıklanmıştır. Bu, 200 üzerinden değerlendirilmelidir. Merkez Bankası’nın şubat ayı ‘Sektörel Enflasyon Beklentileri Anketi’ sonuçları da ekonomi aktörleri ile hükümet arasındaki görüş ayrılıklarını ortaya koymaktadır.
“Asgari ücretin istisnası standart hale geldi”
*Her yıl, asgari ücret komisyonu adı altında oynanan bir oyun devam etmektedir. Asgari ücretin istisnası artık standart hale gelmiş, sesini çıkarabilen sivil toplum kuruluşları kalmamıştır. Suskun bir Türkiye böylece inşa edilmiştir. Kenan Evren şimdi kalksa mezarından, yetiştirdiği bu en büyük eseriyle gurur duyardı. Recep Tayyip Erdoğan. Tam onun arzu ettiği gibi bir dikta rejimi kurdu. Üstelik bunu apoletle de değil, kravatla gerçekleştirdi.”