Recep ERÇİN
İstanbul Ticaret Odası (İTO) 1995 yılından beri hazırlayıp kamuoyuyla paylaştığı “İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi”ni değiştirdi. İndeks bugünden itibaren “İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi” adıyla yenilenerek yayımlanacak. Önceki akşam İTO’nun Eminönü’ndeki Genel Merkezi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında gazeteci ve akademisyenlere yeni indeksle ilgili detaylar aktarıldı. DÜNYA Gazetesi ekibi olarak yazarlarımız Naki Bakır ve Erkin Işık ile birlikte İTO’nun bilgilendirme toplantısında yer aldık. Yenilenen yerine “yeni indeks” diyoruz çünkü 1995 yılında temelleri atılan önceki indekse kıyasla kapsamı çok daha geniş ve İstanbul’un enflasyonunu ölçme iddiasında. İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elçin Aykaç Alp, Milli İstihbarat Akademisi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Tatlıyer, Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah Gür, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Kaya ve Dr. Barış Soybilgen’den oluşan İTO Bilim Kurulu’un başında yer alan Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan’ın da bir soruya cevaben aktardığı üzere, yeni indeks TÜİK’in enflasyon verisine yakınsayacak. Enflasyonist dönemde açılan fark yeni endeksle kapanacak.
2 bin 400 hane ile araştırma yapıldı
Verilen bilgiye göre, yeni indeks için İTO Bilim Kurulu, İTO Stratejik Araştırmalar Merkezi (İTOSAM) İstatistik Birimi ve NielsenIQ Türkiye Tüketici ve İçgörü Araştırmaları Bölümü’nün çalışmaları ile aylık 350 hane takip edildi. Toplam 2 bin 400 hanenin katılım gösterdiği tüketim araştırması yapıldı. İndeks çalışmaları kapsamında Ocak 2023’ten bugüne kadar 586 binin üzerinde fiyat verisi toplandı. 1995 yılı bazlı indekste 242 madde bulunurken, 2023 yılı bazlı İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi’nde 493 madde yer alıyor. İndeksteki ana grup sayısı 8’den 12’ye çıkarıldı. Fiyat derleme sayısı da 15 bin 725’ten 24 bin 500’e yükseltildi. İTO Başkanı Şekib Avdagiç’in verdiği bilgiye göre, geçen zamanla birlikte tüketim davranışlarında köklü değişiklikler oluyor. Bir önceki indekste “soba, video, kasetçalar, odun, aidata dahil olmayan kapıcı ücretleri” gibi başlıklar vardı. Dolayısıyla bunlar yeni indekste yer almıyor. Bunun yanında eski indekste yer almayan “otomobil, cep telefonu, internet, dijital platform ücretleri” gibi maddeleri yeni indeks içeriyor. Değişen tüketim kalıplarını gözeterek 2019 yılında başlatılan yeni indeks çalışması pandemi yüzünden 2 yıl gecikti. Daha sonra yaşanan yüksek enflasyonist dönemde de fiyatlama davranışları bozulduğu için akademisyenler bir müddet daha beklenilmesini önerdi. Nihayetinde altyapısı hazır olan yeni indeks ilk kez 2023 yılında test edildi. Baz yılı olarak 2023’ü esas alındı.
Ücretlilerin indeksi olmaktan çıktı
Avdagiç, “Yeni indeksimiz, metodolojik açıdan EUROSTAT ile aynı nitelikleri taşıyor” derken, Bilim Kurulu’nda yer alan Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan şu detayları paylaştı: “İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi ana çıkış itibarıyla ücretli kesimin tüketim alışkanlıklarının kalıpları üzerine yoğunlaşıyordu. İstanbul Tüketici Fiyat İndeksi, tüm tüketicileri gösteren bir endeks. İstanbul’a özel daha genel bir tüketim endeksi üzerinde çalışıldı. Bir yıl boyunca eski ve yeni endeks birlikte açıklanacak. Bu, geçiş sürecinin daha sağlıklı olmasını sağlayacak.” Bu bakımdan yeni indeks, İstanbul’daki tüketicilerin güncel harcama eğilimlerini daha doğru yansıtmayı hedefliyor. Özellikle pandemi sonrası değişen tüketim davranışları, teknolojik gelişmeler ve genç neslin ihtiyaçları dikkate alınmış. Ayrıca, indeksin uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi, İstanbul’un ekonomik verilerinin daha güvenilir olmasını sağlayacak. Şu haliyle yeni indeks bir ücretliler indeksi değil. Zaten böyle bir indeksi İTO gibi iş dünyası kuruluşu yerine sendikaların hazırlaması gerekiyor. Gelir grupları itibarıyla zaten TÜİK’in verilerinden bir ücretli kesim enflasyonu da çıkarılabiliyor.
21 ayrı semt pazarı ve 159 esnaf dükkanı
İstanbul’un nüfusu 2023 yılında 15 milyon 655 bin 924 kişi iken bu sayı eski indeksin yapıldığı 1995 yılında 8 milyon 467 bin 837 idi. İki katına çıkan bir nüfus söz konusu. Yine o dönem şimdilerde nüfusun yoğun olarak yaşadığı Beylikdüzü dahil birçok ilçesi adeta dutluktu. Dolayısıyla fiyat alınan bölgelerin çeşitlendirilmesi doğru bir indeks oluşturmak için şart. Toplantıda İTO’nun yeni indeksinin TÜİK gibi her yıl güncellenip güncellenmeyeceği sorulduğunda bunun oldukça maliyetli olduğu anımsatıldı ve TÜİK’e benzer her yıl güncellenen bir indeks yapmanın zor olduğu not edildi. Ben de daha önce TÜİK Başkanı Dr. Erhan Çetinkaya’ya da aktardığım “Erdal Bakkal” metaforuna dikkat çekerek, fiyat alınan noktalarının ne kadarının bakkal, dükkan ne kadarının üç harfliler denilen süpermarketler ve çarşı-pazarlar olduğunu sordum. Yanıtı aktarıyorum: “Yeni indeks için 21 farklı semt pazarından fiyat alınıyor. Haftanın beş günü yerel marketler ve ulusal zincirlerden fiyatlar derleniyor. Bunun yanında 159 farklı esnaftan ve 21 otelden ve 6 sinemadan da fiyat alınıyor. İTO tarafından hesaplanan ve açıklanan indekslerin fiyatları, ağırlıklı olarak ‘yerinde veri toplama’ yöntemiyle temin ediliyordu. Yeni indekste ise bu yönteme ek olarak kısmen ‘internet üzerinden’ veri temini de yapılmaya başlandı.”