İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, bugün Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni ‘Yatırım Teşvik Sistemi’yle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
‘Sanayiciye moral ve motivasyon kazandıracak’
İSO 500 verilerine işaret eden Bahçıvan “Sanayicinin nitelikli finansmana erişimi konusunda en büyük sıkıntıları yaşadığı bir dönemde böyle bir teşvik anlayışının ortaya konması, hiç kuşkusuz sanayiciye moral ve motivasyon kazandıracaktır” dedi.
Bahçıvan, yeni teşvik sisteminin uygun faizlerle finansmana erişimi kolaylaştırmasının yanı sıra OSB’lerde ve endüstri bölgelerindeki yatırımlarla planlı sanayileşmenin de desteklendiğine dikkat çekti.
‘Girdi maliyetlerine olumlu etki yapacak’
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, de hem yeni teşvik sistemini hem büyüme verilerini değerlendirerek şöyle konuştu:
“Yatırım kredilerinde 11,5 ila 18,4 puan faiz-kâr payı desteği ile yatırım tutarının yüzde 20’sine ve 240 milyon liraya varan teşvikler, üretime ve girdi maliyetlerine olumlu etki yapacaktır. İşletmelerin öz kaynakla yapacakları makina alımlarına, makina bedelinin yüzde 25’ine, yatırım tutarının yüzde 15’ine ve 240 milyon liraya kadar nakdi destek verilmesi yatırımları hızlandıracaktır.
Teşvik bölgelerinde yer alan illerdeki OSB’lerde çalışanların SGK primi işveren paylarını 14 yıl, çalışan paylarını 10 yıl hükümetin karşılaması olumlu adımlar. Bununla birlikte sadece OSB’lerdeki firmalara değil, OSB dışındaki firmalara da teşviklerin verilmesi yararlı olacaktır.
İç talebi soğutmanın tüm bedeli sanayiciye yüklenmemeli
Büyüme tablosunda sanayideki yüzde 1,8, tarımda ise yüzde 2’lik gerileme ciddi sinyaller içeriyor. Aynı şekilde makina-teçhizat yatırımlarında da 1,8’lik daralma mevcut. İhracatın yatay seviyede kaldığını, ithalatın yüzde 3 arttığını görüyoruz. İç talebi soğutmanın tüm bedeli sanayiciye yüklenmemeli. Büyüme kompozisyonumuzu sanayi ve ihracat ağırlıklı yapıdan uzaklaştırmamalıyız.
Enflasyonun indirilmesi hepimiz için ortak hedef olmakla birlikte, yüzbinlerce kişiye istihdam sağlayan sanayicinin ödediği maliyeti hafifletmenin artık elzem hale geldiğini ifade etmek isterim. Sanayi üretimini güçlendirecek her tedbir, dezenflasyon programına da güveni artıracaktır. Yatırımları ve ihracatçının rekabet gücünü artıracak politikaların hızla devreye alınmasını bekliyoruz.
Sanayiyi soğutan dezenflasyon programı mücadeleye zarar verir
Enflasyonla mücadele reçetesinde sanayi üretiminin soluk alma kapasitesini güçlendirecek uygulamalara ağırlık verilmeli. Bilhassa tarım sektörünü yeniden büyüme patikasına yönlendirmekten vazgeçmemeliyiz. Enflasyonu baskılamak için ihracatı da baskılama yöntemi uzun vadede olumlu sonuçlar getirmeyecektir. Aynı şekilde sanayiyi soğutan bir dezenflasyon programı, enflasyonla mücadelenin tamamına zarar verecektir. Enflasyonun altında kalan kurların cari denge üzerinde baskı yapmasına izin verilmemesinin önem taşıdığını da ifade etmek isteriz.