Bugün: Mayıs 19, 2025
Mayıs 19, 2025
2 dk. okuma

İran: ‘Nükleer konusunda teminat vermeye hazırız lakin…’

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, Başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında önemli mesajlar verdi.

Bekayi, ülkesinin nükleer programına ilişkin daha fazla güvence sağlamak için denetimlerinin artırılmasına hazır olduklarını ancak ABD’nin düşük düzeyli uranyum zenginleştirmenin de durdurulması talebini kabul etmeyeceklerini söyledi.

“Uranyum zenginleştirme, basitçe askıya alabileceğimiz bir şey değil”

Ülkesinin dış politika gündemini ve bölgesel gelişmeleri değerlendiren Bekayi, konuşmasının başında 19 Mayıs 2024’te helikopter kazasında hayatını kaybeden önceki Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ı andı.

ABD ile müzakere sürecine ve bu ülkenin İran’a uranyum zenginleştirme faaliyetlerini tamamen durdurması taleplerine değinen Bekayi, “Sayın Bakan (Abbas Erakçi) zenginleştirme konusundan açıkça bahsetti. Uranyum zenginleştirme, basitçe askıya alabileceğimiz veya durdurabileceğimiz bir şey değil. Bu, İran’ın nükleer endüstrisinin kesintisiz çalışmasını sağlamak için bir teknoloji ve zorunluluktur. İran’ın yasal hakkıdır ve bundan vazgeçemeyiz.” dedi.

“ABD’nin müzakere masasında söyledikleri uyuşmuyor”

Bekayi, ülkesinin nükleer programına ilişkin daha fazla güvence sağlamak için denetimlerinin artırılmasına hazır olduklarını belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump’ın iddiasının aksine, yazılı bir anlaşma metni almadıklarını yineleyen Bekayi, Amerikan tarafının müzakerelerde kamuoyuna yaptıkları açıklamalar ile müzakere masasında söylediklerinin birbiriyle uyuşmadığını söyledi.

Bir sonraki müzakere turunun netleşmediğini kaydeden Bekayi, bunun ABD tarafının sık sık farklı açıklamalar yapmasından kaynaklandığını vurguladı.

Bekayi, İsrail’in İran ile ABD arasındaki müzakere sürecini bozmaya yönelik provokasyon girişimlerinde bulunabileceğine dikkati çekerek, “Gelecekte İran’ı suçlamak ve bölgede çatışma bahanesi elde etmek için provokatif eylemlere başvurması ihtimal dışı değildir.” ifadelerini kullandı. ​​​​​​​

“Hiçbir haksız eylemi cevapsız bırakmayacağız”

İran’la, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesi ihtimalinin sorulması üzerine Bekayi, “Hiçbir haksız veya dostça olmayan eylemi cevapsız bırakmayacağız. Bunun kullanılmasının hukuki bir dayanağı yoktur çünkü programımız tamamen barışçıldır.

Bazı Avrupa ülkelerinin bu konuda ısrarcı olduğunu görüyoruz. Avrupa ülkelerinin izledikleri yolu tekrar gözden geçireceklerini ve iki ucu keskin bir kılıç olan bu mekanizmayı kötüye kullanmamalarını umuyoruz.” diye konuştu.

PKK’nın fesih kararına da değindi

Konuşmasında, terör örgütü PKK’nın fesih kararına da değinen Bekayi, “PKK’nın silahsızlandırılmasını memnuniyetle karşılıyoruz ve bunun bölgede istikrar ve güvenliğe yol açmasını umuyoruz.” dedi.

“Amerikan tarafı sözlerini yerine getirmiyor”

Gazze’de Hamas tarafından esir tutulan ABD vatandaşı ve İsrailli asker Edan Alexander’ın serbest bırakılmasından iki gün sonra Trump yönetiminin İsrail’i bölgeye insani yardım girmesine izin vermeye zorlayacağı yönündeki sözlerine rağmen bunun gerçekleşmemesine de değinen Bekayi, “Bu, Amerikan tarafının verdiği söze güvenilemeyeceğinin bir başka göstergesidir. Hamas’ın iyi niyet göstermesinin hemen ardından İsrail rejiminin saldırıları arttı ve 200 masum insan öldürüldü.

Bu durum bölgemizin gerçeklerini ve Amerikan tarafının fiili olarak sözlerini yerine getirmediğini göstermektedir.” şeklinde konuştu.

Önceki

Bakan Şimşek, Katar Ekonomi Forumu’na katılacak: Katarlı iş dünyası temsilcileriyle bir ortaya gelecek

Sonraki

Ekosistemin istikrarını sağlayan bir arının ömrü, bir çay kaşığı bal için yetmiyor!

Son gönderi Blog

Don't Miss

Altında son 6 ayın en berbat haftalık performansı

Emtia piyasaları, ABD ile Çin'in 90 gün süreyle gümrük vergilerini

İran, İngiltere maslahatgüzarını bakanlığa çağırdı

İran Dışişleri Bakanlığı, 3 İran vatandaşının Londra'da "casusluk" yaptıkları suçlamasıyla