Uluslararası Para Fonu (IMF), kripto varlıkların artan etkisini yansıtmak için ödemeler dengesi standartlarını elden geçirdi. Yeni yayınlanan Ödemeler Dengesi El Kitabı, Yedinci Baskı’ya (BPM7) göre, Bitcoin gibi kripto paralar artık üretilmeyen finansal olmayan varlıklar olarak sınıflandırılırken, belirli tokenler öz sermaye varlıklarına benzer şekilde ele alınıyor.
IMF tarafından yapılan yeni düzenleme kripto paralar için neler getiriyor?
Çerçeve, dijital varlıkları değiştirilebilir (fungible) ve değiştirilemez (non-fungible) tokenlar olarak ikiye ayırıyor. Bunlara karşılık gelen bir yükümlülükleri olup olmadığına göre daha fazla ayrım yapıyor. Yükümlülüğü olmayan Bitcoin ve benzeri tokenler sermaye varlıkları olarak kategorize edilirken, yükümlülüklerle desteklenen stablecoin’ler finansal araçlar olarak değerlendiriliyor. IMF’ye göre:
Bir değişim aracı olarak hareket etmek üzere tasarlanmış muadil bir yükümlülüğü olmayan kripto varlıklar (örneğin Bitcoin), üretilmeyen finansal olmayan varlıklar olarak değerlendirilir ve sermaye hesabında ayrı olarak kaydedilir.
Uygulamada bu, Bitcoin gibi varlıkları içeren sınır ötesi kripto akışlarının sermaye hesaplarına üretilmeyen varlıkların edinimi veya elden çıkarılması olarak kaydedileceği anlamına geliyor.
Ethereum ve Solana gibi tokenler ne olacak?
Bu arada, Ethereum veya Solana (SOL) gibi bir protokole veya platforma sahip tokenler, sahipleri kaynak ülkeden farklı bir ülkede ikamet ediyorsa, finans hesabı kapsamında öz sermaye benzeri varlıklar olarak sınıflandırılabilir.
Örneğin, Birleşik Krallık’taki bir yatırımcının ABD’den ihraç edilen Solana tokenlerini elinde tutması halinde, pozisyon geleneksel yabancı öz sermaye yatırımlarına paralel olarak “öz sermaye kripto varlıkları” olarak kaydedilecek. IMF, kriptografiye dayanmasına rağmen bu tür varlıkların mülkiyet hakları açısından standart öz sermaye ile karşılaştırılabilir olarak kabul edildiğini belirtiyor.
Staking ödülleri ve doğrulama hizmetleri
IMF, staking ve getiri sağlayan kripto faaliyetlerinin karmaşıklığına da değiniyor. Bu tokenleri tutmaktan kazanılan staking ödüllerinin öz sermaye temettülerine benzeyebileceğini ve holdingin büyüklüğüne ve amacına bağlı olarak cari hesap geliri altında kaydedilmesi gerektiğini belirtiyor.
Kılavuz, makroekonomik istatistikleri derleyen ülkeler için dijital varlıkların ve ilgili hizmetlerin ekonomik etkisine ilişkin görünürlüğü artırmayı amaçlayan kavramsal bir değişim getiriyor. Madencilik veya stake etme gibi kripto varlık transferlerinin doğrulanmasını içeren işlemler, hizmet üretimi olarak değerlendirilecek ve bilgisayar hizmetleri ihracat ve ithalatına eklenecek.
BPM7 el kitabı 160’tan fazla ülkenin katılımıyla küresel istişare yoluyla geliştirildi. Ayrıca, önümüzdeki yıllarda resmi istatistiklere rehberlik etmesi bekleniyor. Uygulama yargı yetkisine göre değişecek olsa da IMF’nin bu hamlesi, kripto varlıkların makroekonomik öneminin standartlaştırılmış ve küresel olarak karşılaştırılabilir bir formatta tanınmasına yönelik önemli bir adım.