Eğilmez, CNBC-e ekranlarında yayınlanan “4’te Ekonomi” programında Türkiye ve küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu. OVP ile gerçek piyasa beklentileri arasında ciddi farklılıklar oluştuğunu vurgulayan Eğilmez, özellikle IMF’nin tahminleriyle OVP arasındaki farklara dikkat çekti.
“IMF, Türkiye ekonomisinin 2024 yılında yüzde 2,7 büyüyeceğini öngörürken, OVP’de bu oran yüzde 4 olarak yer alıyor. Enflasyon beklentisi ise IMF’ye göre yıl sonunda yüzde 31, OVP’ye göre ise yüzde 17,5. Bu farklar, OVP’nin güncellenmesi gerekliliğini ortaya koyuyor,” dedi.
IMF’nin kur tahminine de değinen Eğilmez, “IMF’nin TL ve dolar bazlı hesaplamaları üzerinden yapılan değerlendirmeye göre yıl sonu ortalama kur 41,8 TL seviyesinde. Benim kaba hesabım ise 45,2 TL. Bu fark, kur beklentilerinde de OVP’nin geride kaldığını gösteriyor,” ifadelerini kullandı.
“Sanayi üretiminde düşüş var”
Sanayi üretiminde düşüş yaşandığını ve kapasite kullanım oranlarında da daralma görüldüğünü belirten Eğilmez, sektör temsilcileriyle yapılan görüşmelerin de bu durumu doğruladığını söyledi.
“CDS primi 340’a çıktı, bu ciddi bir gelişme”
Türkiye’nin kredi risk primine (CDS) de değinen Eğilmez, “CDS primi 250 seviyelerinden 340’a çıktı. Bu ciddi bir gelişme. S&P gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kararlarını çok ciddiye almıyorum çünkü büyük ölçüde ABD Hazine Bakanlığı’nın etkisinde hareket ediyorlar. CDS ise daha önemli çünkü doğrudan piyasa göstergesidir. Ancak orası da çok sığ bir piyasa,” diye konuştu.
“1 dolarlık gelir için 3 dolar borçlanıyoruz”
Küresel borçlanma düzeyine de dikkat çeken Eğilmez, “2000 yılında dünya genelinde GSYH 34 trilyon dolar, toplam borç 110 trilyon dolardı. 2024’te GSYH 111 trilyon dolara, borç ise 320 trilyon dolara yükseldi. Yani artık 1 dolarlık gelir için 3 dolarlık borçlanma gerekiyor. Dünya genelinde borçla büyüme eğilimi sağlıksız bir noktaya ulaştı,” değerlendirmesini yaptı.
“Euro’daki değer kaybı Türkiye’nin lehine”
Almanya’nın resesyona girmemesiyle ilgili endişelerin azaldığını belirten Eğilmez, Türkiye’nin ihracat pazarının büyük oranda Avrupa Birliği olduğuna dikkat çekerek, “Euro bazlı ihracatımız açısından, TL’nin euroya karşı değer kaybı Türkiye’nin lehine bir durum oluşturuyor,” ifadelerini kullandı.