Ferit PARLAK
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarında ikinci perde aralandı. Her yıl İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından açıklanan ‘Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2024’ araştırmasında dikkat çeken veriler de ortaya çıktı. İSO 500’e göre, daha küçük ve orta ölçekli sanayileri listeleyen araştırma, kuruluşların ekonomik tablosunu da ortaya koydu. 2024’te üretimden satışlar 2023’e göre yüzde 41 artarak 1.3 trilyon lirayı aştı. Fakat artış oranı son 3 yılın altından kaldı. Yurt içi üretici enflasyonu yüzde 41,1 olarak gerçekleşti. Yİ-ÜFE ile arındırıldığında üretimden satışlar reel olarak yüzde 0,1 geriledi. Böylece 2022’de yüzde 10,4, 2023’te yüzde 5,2 olan üretimden satışlardaki reel düşüş eğilimi tıpkı İSO 500’de olduğu gibi üst üste üçüncü yıla taşınmış oldu. İç talepte yaşanan yavaşlamanın da veriler üzerinde etkili olduğu görüldü. Avrupa’da yaşanan sorunlar ihracatı da etkiledi. Bu durum İkinci 500’deki şirketler üzerinde de etkili oldu. Satışların artmasına rağmen kârların da eridiği verilere yansıdı.
Vergi öncesi dönem kârı yüzde 63,8 düştü
İkinci 500’de net satışlar 2023’te 1 trilyon 152 milyar 178 milyon lirayken, yüzde 40,5 artışla 2024’te 1 trilyon 618 milyar 404 milyon liraya çıktı. Aynı süreçte satışların maliyetlerinde de yükseliş görüldü. 917 milyar lira olan satışların maliyeti de yüzde 46,3 artışla 1.3 trilyon lirayı geçti. Brüt satış kârı 235.1 milyar liradan yüzde 17,8 yükselişle 277.0 milyar liraya çıktı. Fakat burada da faaliyet giderlerindeki artış dikkatlerden kaçmadı. 2023’te 89.7 milyar lira olan faaliyet giderleri yüzde 77,4 artarak 159.1 milyar liraya ulaştı. Faaliyet kârları zarara dönüştü. Bir önceki yıl 145.4 milyar TL iken yüzde 18,9 düşüşle 117.9 milyar liraya geriledi. Finansman öncesinde de durum çok farklı değil. Burada kâr 2023’te 159.8 milyar lira iken, yüzde 17,1 gerileyerek 132.4 milyar liraya düştü. Vergi öncesi dönem kar/ zarar 94.7 milyar lira seviyesinden 34.2 milyar liraya indi. Burada kayıp yüzde 63,8 olarak kayıtlara geçti.
Faaliyet karlılığı yüzde 12,6’dan yüzde 7,3’e indi. Bu oran 2014-2023 ortalaması olan yüzde 10,9’un oldukça altında gerçekleşti. Şirketlerin satış karlılığı oranı yüzde 8,2’den yüzde 2,1’e düştü. Bu oran son 10 yılın ortalaması olan yüzde 7’nin oldukça altında kaldı. Vergi öncesi kar ve zarar toplamındaki düşüşte enflasyon muhasebesi uygulaması sonucunda oluşan 20,6 milyar liralık net enflasyon düzeltmesi zararının da etkisi oldu. Bu zararın satış karlılığına etkisi 1,3 puan olarak gerçekleşti. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kar/zarar toplamı ise yüzde 16’lık artışla 205 milyar liraya yükseldi. Buna karşılık FAVÖK karlılığı oranı 2,6 puan düşüşle yüzde 12,7’ye geriledi. Söz konusu oran 2014-2023 ortalaması olan yüzde 13,8’in altında kaldı.
İhracat 2022’nin altında kaldı
Geçen yıl zayıflayan küresel talep koşullarına rağmen Türkiye’nin ihracatı yüzde 2,4 ile ılımlı bir artış göstererek 261,8 milyar dolara yükselmiş, sanayi sektörü ihracatı yüzde 2,6 artışla 252,1 milyar dolar olmuştu. İSO İkinci 500’ün ihracatı ise yüzde 6,2 artışla 15,9 milyar dolara çıktı. 2023 yılında 15 milyar dolarlık seviye görülürken, 2022’de de 16,1 milyarlık bir artış gerçekleşmişti. Böylece İSO İkinci 500’de ihracat 2022 yılının altında kaldı. 2024’te artış oranı İSO 500’ün üzerinde gerçekleşirken, bu durum büyük ölçüde İSO İkinci 500’de sayısal olarak daha fazla ağırlığa sahip tekstil ve giyim sektörlerindeki ihracat performansından kaynaklandı. Böylece ikinci 500’ün Türkiye sanayi ihracatı içindeki payı 0,2 puan artarak yüzde 6,3’e yükseldi.
Zarar eden kuruluş sayısı tüm zamanların en yükseğinde
İSO İkinci 500’de vergi öncesi dönem kâr eden kuruluş sayısı 428’den 341’e geriledi. Zarar eden kuruluş sayısı da 72’den 159’a yükseldi. Bu sayı, İSO İkinci 500’ün açıklanmaya başladığı 1997’den bu yana en yüksek değer olarak dikkat çekti. 2017 yılında 434 şirket kâr etmiş 66 şirket zarar etmişti. Kâr/zarar ilişkisinde en iyi yıllardan biri de 2020 idi. Bu yıl 443 şirketin kâr etmesine karşın 57 şirketin de zarar ettiği görülmüştü. 2022’de de kâr edenlerin sayısı 457’ye kadar çıkarken 43 şirket de zarar etmişti. Diğer taraftan, operasyonel karlılığı gösteren faiz, amortisman ve vergi öncesi kar/zarar büyüklüğü esas alındığında, kar eden firma sayısı 495’ten 470’e geriledi ve zarar eden firma sayısı 30 ile 2013 sonrasındaki en yüksek seviyesine çıktı. 2023’ün ardından 2024’te de net kambiyo zararı oluştu. İkinci 500, geçen yıl kambiyo ve enflasyon düzeltmesi işlemleri haricindeki diğer gelirlerden 40 milyar lira net kar elde etti. Bu rakamın net satışlara oranı da yüzde 1,6’dan yüzde 2,5’e yükseldi. Bu arada listeye 66 yeni şirket eklendi.
Araştırmaya göre, İSO İkinci 500’ün finansman giderleri yüzde 45,4 artarak 95 milyar liraya yükseldi. Aynı yılda faaliyet kârı ise yüzde 18,9 azalışla 118 milyar liraya geriledi. Böylece finansman giderlerinin faaliyet karına oranı 35,8 puan artışla yüzde 80,9’a yükseldi. Faaliyet kârları da düştü. 2023’te 145.5 milyar TL olan faaliyet kârları yüzde 18,9 düşerek 117.9 milyar liraya kadar indi. Enflasyon muhasebesi uygulaması 2023 yılında aktifler ve özkaynaklar başta olmak üzere bilanço büyüklüklerinde önemli artışlara yol açmıştı. İSO İkinci 500 üzerinde geçen yıl enflasyon düzeltmesinin etkisi daha sınırlı kaldı. Aktif tarafta dönen varlıklar yüzde 35,5, duran varlıklar ise yüzde 38,7 büyüdü. Böylece aktif toplamındaki artış yüzde 37 olarak gerçekleşti. Pasif tarafında ise özkaynaklar yüzde 41,3 artarken, toplam borçlardaki yükseliş yüzde 32,2 ile daha düşük kaldı. Bu da 2023’te olduğu gibi 2024’te de özkaynakların aktiflerin üzerinde büyüdüğünü gösterdi.
Yüksek teknolojinin payında düşüş var
Teknoloji yoğunluklarına göre yaratılan katma değer dağılımı incelendiğinde, İSO İkinci 500’de en yüksek payı yüzde 41 ile düşük teknoloji yoğunluklu sanayi işletmeleri alırken, bu grubun payında 3,6 puanlık düşüş görüldü. Orta-düşük teknolojili sanayilerin payı 1,5 puan artarak yüzde 27,7’ye, orta-yüksek teknolojili sektörlerin payı 2,3 puan yükselişle yüzde 28’e ulaştı. Yüksek teknoloji grubun payı ise 0,3 puan düşüşle yüzde 3,3’e geriledi. Bu veriler, özellikle orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörler toplamının İSO İkinci 500’de ilk kez yüzde 30 bandını aştığına işaret etse de ulaşılan nokta yeterli bulunmuyor. Dijitalleşme ve yeşil dönüşümün küresel rekabete damga vuracağı bir gelecek açısından sanayicilerin bu alanda daha fazla çaba harcaması gerekiyor.
Sanayi istihdamındaki artış sınırlı kaldı
İSO İkinci 500’de AR-GE yapan kuruluş sayısı, son yıllardaki durağan seyrin ardından 2024’te 11 kuruluş artarak 238 ile en yüksek düzeyine ulaştı. AR-GE harcamaları yüzde 120 artarak 8,6 milyar lira olarak gerçekleşti. Bu harcamalarının üretimden satışlara oranı da binde 62 ile en yüksek düzeyine çıktı. Sanayi istihdamındaki artışın sınırlı kaldığı 2024’te İSO İkinci 500’ün istihdamı yüzde 2,2 artışla 291 bin kişiyi aştı. Aynı yıl ödenen maaş ve ücretlerdeki artış ise yüzde 90,9 ile enflasyonun oldukça üzerinde gerçekleşti. İkinci 500’de halka açık kuruluşların sayısı 9 artarak 39 ile en yüksek seviyesine çıktı. İSO 1000 içinde halka açık kuruluşlar sayısında yaşanan artış, sanayide halka açılma eğiliminin kuvvetlenmeye başladığını gösterdi. Geçen yıl yabancı sermaye paylı kuruluş sayısı 1 artarak 67 oldu.
“Satış performansı zayıfladı karlılık bozuldu”
İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, şirketlerin 2024’te satış performanslarının zayıfladığını, maliyetlerinin yükseldiğini ve karlılığının bozulduğunu belirterek, “Şirketlerin ihracatındaki yüzde 6,2’lik artışı ve istihdamdaki istikrarlı genişleme eğiliminin altıncı yıla taşınmasını çok değerli buluyorum” ifadelerini kullandı. Üretimden satışlarda İSO 500’e göre olumlu performans olsa da son üç yıldır reel düşüş yaşandığına dikkati çeken Bahçıvan, önceki yıllardan farklı olarak İSO İkinci 500’ün faaliyet karlılığında belirgin bir aşınma gördüklerini aktardı. Bahçıvan, “Yükselen faizlere rağmen finansman ihtiyacının sürmesi nedeniyle mali borçlar ve dolayısıyla finansman giderleri de önemli ölçüde artmış” ifadelerini kullandı.
“İç ve dış gelişmeler sanayideki baskıyı arttırdı”
Sonuçları ele alırken 2024 yılının nasıl bir ekonomik atmosferde geçirildiğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Bahçıvan, şunları kaydetti: “Dünyada artan ekonomik ve ticari kutuplaşma, Avrupa’nın geleneksel imalat sektörlerinde derinleşen kriz ve genel anlamda sıkı seyreden dış finansal koşulların damga vurduğu 2024 yılında, ülkemizdeki enflasyonla mücadele adımları da sanayi kuruluşlarımızın ekonomik faaliyetleri açısından belirleyici önemdeydi. Bu finansman maliyetlerini arttırmış, iç tüketimde ivme kaybına yol açmıştı. Bütün bu dış ve iç ekonomik gelişmelerin sanayi sektörlerimiz üzerindeki baskıyı artırdığını açıkça ortaya koyuyor. Krediye erişime duyarlılığı daha yüksek olan küçük ve orta ölçekli işletmelerimiz bunu güçlü bir şekilde hissetti.”
“Zorluklara rağmen iyi performans sergiledik”
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan, faaliyet koşullarına ve Türk sanayisinin ekonomiye sunduğu katkılara işaret ederek, şöyle devam etti: “Sanayimiz, ekonomimizin daha sağlıklı ve rasyonel bir zemine oturması için verilen mücadeleye, güçlü bir sorumluluk anlayışıyla üreterek, ihracat yaparak ve istihdam yaratarak destek vermeye devam ediyor. Bu nedenle, yaşadıkları birçok sıkıntıya karşın 2024 gibi zorlu bir yılda sanayi sektörlerimizin göstermiş olduğu bu performans takdire şayandır. Ayrıca, ekonomideki en temel işlevi olan üretmeyi sürdürüp, aş ve iş yaratmayı başararak Türkiye’nin ve Türkiye ekonomisinin yanında olduğunu gösteren sanayicilerimize teşekkür ediyoruz.”
Borçluluk azaldı özkaynaklar arttı
İSO İkinci 500 borç ve özkaynakların dağılımı açısından incelendiğinde 2024’te kaynak yapısındaki değişim özkaynaklar lehine gerçekleşti. 2023’ten 2024’e özkaynakların toplam aktifler içindeki payı yüzde 53,6’dan yüzde 55,2’ye çıkarken, toplam borçların payı yüzde 46,4’ten yüzde 44,8’e geriledi. Önceki yıl yüzde 76,7 artan toplam borçlar, 2024’te yüzde 32,2 büyüdü. Artış oranı mali borçlarda yüzde 66’dan yüzde 45,1’e, diğer borçlarda ise yüzde 87,5’ten yüzde 20,6’ya geriledi. 2024’ten önceki üç yılın aksine mali borçlar diğer borçların üzerinde büyüdü. Bu durum, yükselen faizlere rağmen nispeten daha küçük ve orta ölçekli kuruluşların finansman ihtiyacını karşılamak için kredi kullanmak durumunda kaldığına işaret ediyor. Borçların vadelerine göre gelişiminde özellikle kısa vadeli mali borçlardaki artışın yavaşlaması dikkati çekti. Kısa vadeli mali borçların toplam borçlar içindeki payı, uygulanan sıkı para politikalarının etkisiyle 2023’te yüzde 59,1’e, 2024’te ise yüzde 57,4’e geriledi. Devreden KDV tutarı yüzde 24 artarak 17,4 milyar liraya yükseldi. Bu artış, enflasyonun altında kalması bakımından pozitif tablo sundu. Özellikle enflasyonun yüksek seyrettiği dönemlerde, devreden KDV sorunu sanayi kuruluşlarının nakit akışı açısından daha da önemli bir yük haline geldi.
İstanbul Asfalt 282 sıra yükselerek birinci oldu
Geçen yıl İSO İkinci 500’de ilk sırayı 4 milyar 186 milyon liralık üretimden satışla İstanbul Asfalt Fabrikaları alırken, onu 4 milyar 185 milyon lirayla Yılmaz Redüktör, 4 milyar 169 milyon lirayla Boyteks Tekstil izledi. 2024 araştırmasında ilk 3’te bulunan şirketlerin önceki yılki listede çok gerilerde olması dikkati çekti. 2023 araştırmasında “İstanbul Asfalt Fabrikaları” 283’üncü, Yılmaz Redüktör 412’nci, Boyteks Tekstil ise 490’ıncı sırada yer almıştı. İkinci 500 sıralamasına üretimden satışları 4 milyar 186 milyon lira ile 1 milyar 820 milyon lira arasında kalan şirketler girerken, 66 yeni kuruluş 2024 listesinde yer alma başarısı gösterdi. 41 kuruluş, 2023 araştırmasında İSO 500’de iken geçen yıl İSO İkinci 500’e geriledi. 393 kuruluş araştırmanın son iki yılında da İkinci 500’de yer aldı.