Bugün: Mayıs 29, 2025
Mayıs 28, 2025
3 dk. okuma

İhracatta sürdürülebilir büyüme için ortak akıl kaide

Türkiye Gıda ve içecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı Demir ŞARMAN

Gıda sanayimiz, dış ticaret fazlası veren sektörlerden biri olarak Türkiye ekonomisinin hem bugünü hem de yarını açısından stratejik konumda yer alıyor. Ancak bu potan­siyelin daha etkin bir şekil­de değerlendirilmesi, sürdü­rülebilir üretim modelleri­nin benimsenmesi ve ihracat odaklı stratejilerin hayata geçirilmesiyle mümkün.

Küresel rekabete uyumlu bir sektör yapımız var

Ekonomimizin lokomotif sektörlerinden biri olan gıda ve içecek sanayi hem ülke içi arz güvenliğine hem de dış ticaret dengesine katkısıy­la stratejik konumda. 2024 yılında yaklaşık 27,7 milyar dolar gıda ihracatıyla sektö­rümüz, ülkemizin toplam ta­rım ve gıda ihracatında iti­ci güç olmayı sürdürdü. Bu güçlü performans, yalnızca üretim kapasitemizin değil, aynı zamanda küresel reka­betteki uyum yeteneğimizin de bir göstergesi. Ancak kü­resel ölçekte artan sürdürü­lebilirlik beklentileri, gıda ihracatımızın geleceğine da­ir yeni bir bakış açısını zo­runlu kılıyor.

Gıda ve içecek sanayimiz, tarımsal hammaddenin kat­ma değerli ürüne dönüşü­münü sağlayarak, ihracat­ta yalnızca miktar anlamın­da değil, nitelik bakımından da bir sıçrama meydana ge­tiriyor. Bu yönüyle, sanayi­leşmiş tarım modelinin ba­şarısı olarak değerlendiri­lebilecek sektörümüz, aynı zamanda yüz binlerce kişiye istihdam sağlayan ve birçok alt sektörü içinde barındıran bir yapıya sahip. Dolayısıy­la gıda ihracatının artırılma­sı, yalnızca dış ticaret fazla­sı vermesiyle değil, aynı za­manda kırsal kalkınmanın desteklenmesi ve tarım-sa­nayi entegrasyonunun güçlendirilmesi açısından da kritik önemde.

Bugün küresel pazarlarda başarılı olmak, sadece kali­teli üretimle mümkün değil. Günümüzde sürdürülebilir­lik, izlenebilirlik ve dijital­leşme gibi alanlarda sağla­nacak dönüşüm, önümüzde­ki dönemin rekabetçiliğini de belirleyecek. Avrupa Yeşil Mutabakatı, sınırda karbon düzenlemeleri ve sürdürüle­bilir tedarik zinciri talepleri; gıda ihracatçılarımızın da iş modelinde stratejik planla­maları zorunlu kılıyor.

Özellikle küresel anlam­da yaşanan pandemi sonra­sı değişen tüketici beklenti­leri, dünya düzeninde bazı değişikliklere sebep oldu. Sağlıklı, güvenilir ve çevre dostu ürünlere olan talep art­tı. Türkiye bu noktada önem­li avantajlara sahip. Ancak bu avantajları da kalıcı rekabet üstünlüğüne dönüştürmek için yapılması gerekenler var. Tarımsal üretimin plan­lanması, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, lojistik altyapı­sının güçlendirilmesi ve ih­racat desteklerinin daha bü­tüncül hale getirilmesi gibi alanlarda yapılacak strate­jik yatırımlar, ihracat artışı­nı yapısal bir büyümeye dö­nüştürür.

İhracat aynı zamanda marka ve güven satmaktır

Ayrıca ihracat yalnızca ürün satmak değil, aynı za­manda marka ve güven sat­maktır. Bu anlamda Türk gıda sektörü, son yıllarda birçok pazarda önemli bir tanınır­lık kazandı. Bu avantajın de­vamı için ihracatçılarımızın Ar-Ge, inovasyon ve ulusla­rarası standartlara uyum gibi konularda daha fazla destek­lenmesi gerekiyor.

Geldiğimiz noktada, gı­da sanayimizin ihracat gücü; yalnızca üretim ve satış kapa­sitesinin değil, aynı zamanda küresel normlara uyum sağ­layabilme esnekliğinin bir sonucu. Ancak küresel reka­betin yön değiştirdiği bu yeni çağda, geçmiş başarılarımı­zı geleceğe taşıyabilmek için birlikte hareket etmeli, bilgi­ye ve bilime dayalı politika­larla ihracatın yapısal temel­lerini güçlendirmeliyiz. So­nuç olarak, gıda ihracatında sürdürülebilir büyüme ancak bütüncül, uzun vadeli ve kap­sayıcı bir vizyonla mümkün.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

Önceki

Yılmaz: Bu kesim Türkiye endüstrisinin omurgasını oluşturuyor

Sonraki

İSO 500’de Anadolu’nun tartısı artıyor

Son gönderi Blog

Don't Miss

FKB Ekonomik Görünüm Endeksi nisanda geriledi

Finansal Kurumlar Birliği (FKB) tarafından yayımlanan Nisan 2025 Ekonomik Görünüm

“TEFAS fonları ile büyüyüp, iştirak fonlarına yöneleceğiz”

Hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılara portföy yönetim hizmeti veren