Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER), günlük kiralama sektörüne ilişkin kapsamlı bir rapor hazırladı.
TOKKDER’in bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı raporda sektörün mevcut durumu analiz edilirken, büyüme potansiyeli de gözler önüne serildi. TOKKDER Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, raporun 3’er aylık dönemlerde tekrarlanacağını, bu sayede de sektörün gelişiminin izlenebileceğini belirtti.
Günlük kiralama ilk çeyrekte 186 milyar TL’lik büyüklüğü aştı
Günlük araç kiralama sektörünün 2025 yılı 1. çeyrek sonu itibarıyla 186 milyar 700 milyon TL’lik aktif büyüklüğe ulaştığını vurgulayan Yaşa, “Sektörün araç parkı 155 bin araç seviyesinde. Operasyonel ve günlük araç kiralama sektörünün toplam araç parkı ise 2025 yılının ilk çeyreği itibarıyla yaklaşık 400 bin araca, aktif toplamı ise 478 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Yılın ilk çeyreğinde toplam 12 bin 361 araç alımının gerçekleştiği görülüyor. Sektörün toplam kontrat adedi de ilk çeyrek itibarıyla 797 bin 956 adet olarak belirlendi” diye konuştu.
Türkiye günlük kiralama sektörünün mevcut durumunu değerlendiren Yaşa, şunları söyledi:
“Sektörümüzü direkt etkileyebilecek en önemli unsurları, ekonominin seyri, araç fiyatları, finansman maliyetleri ve turizmdeki hareketlilik olarak sayabiliriz. Araç kiralama sektörü, yapısı itibarıyla, sıfır araç maliyetlerinden ve operasyonel işletme giderlerinden doğrudan etkilenen bir sektör. Bu kapsamda, sıfır araç fiyatlarında ve operasyonel işletme giderlerinde yaşanan herhangi bir artış, maliyetlerimizin artmasına sebep oluyor.
2016 yılındaki ÖTV düzenlemesi, sonrasında özellikle 2018 yılından bu yana döviz kurlarında yaşanan artışlar ve son olarak pandemi… Tüm bu gelişmeler sıfır araç fiyatlarının ve maliyetlerimizin bir hayli artmasına sebep oldu. Pandemiyle birlikte küresel çip krizine bağlı olarak tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar da buna eklendi. İstediğimiz zaman istediğimiz araca ulaşmakta zorlandık. Ancak sektörümüz, satın alma ve filo yönetimindeki uzmanlığıyla yarattığı verimliliği müşterilerine yansıtarak fiyat artışını enflasyonun altında tutmak için çaba sarf ediyor.”
Araç tercihlerinde C segmenti önde çıkıyor
Araştırmanın marka bazlı dağılımına bakıldığında, günlük kiralama şirketlerinin araç parklarının yüzde 23,7’si Renault modellerinden oluşuyor. Renault’dan sonra yüzde 22.1 ile Fiat, yüzde 9,5 ile Hyundai tercih edilen markalar olarak öne çıkıyor.
Müşterilerin marka ve model tercihlerinde kiralama kuruluşlarının etkisinin önemine dikkat çeken Yaşa, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Günlük araç kiralamanın yeni model araçların geniş bir kitle tarafından test edilmesine olanak sağlamak gibi bir misyonu da var. Yeni araç satın almayı düşünen birçok kişi marka ve model tercihlerini, ilgilendikleri araçları öncelikli olarak kiralayıp denedikten sonra belirliyor. Sektörümüzde ağırlıklı olarak orta ve ekonomik segment olmak üzere tüm segmentlere ilgi olduğunu söyleyebiliriz. B segment hatchback otomatik ve C segment sedan otomatik araçlar en çok tercih edilen araçlar.
Türkiye mobilite ekosistemi, her geçen gün gelişen altyapısı ve yeni ürünler ile elektrifikasyona hızla hazırlanıyor. İklim değişikliği ile mücadele ve enerji tasarrufu politikaları ile paralel olarak araç kiralama sektörünün filosundaki hibrit ve elektrikli araç sayısının günden güne artmasını bekliyoruz. Eskiden günlük ve kısa dönem araç kiralamanın, maliyetleri yüksek ve yoğun prosedür gerektiren lüks bir hizmet olduğu düşünülürken, günümüzde bir ihtiyaç haline geldi. Kısa dönem araç kiralama hacminin artması, hava yolu trafiği ile çok yakın ilişkili. Bölgesel olarak uçuş noktalarının artması ve bu bölgelere gerek tatil gerekse iş amaçlı seyahat trafiği yaratılması sektörü pozitif yönde etkiliyor.
Kongre ve spor etkinlikleri ile ilgili organizasyonların ülkemizde daha sık yapılıyor olması, günlük araç kiralamayı bir nebze mevsimsel etkilerden kurtarıp yılın her ayında talep gören bir hizmet haline getirdi. Bu çerçevede, günlük araç kiralamaya ülkemizin her ilinde artan bir talep olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Elbette yaz döneminde Antalya, Bodrum, Marmaris gibi tatil beldelerimizde talep üst düzeye çıkıyor. İstanbul, Ankara ve İzmir’de ise talep, mevsimsel etkiden uzak olarak, her daim yüksek.”
Araç kiralama sektörü ilk çeyrekte 6,2 milyar TL vergi ödedi
2025 yılının ilk çeyreğinde kontrat adedinin 798 bin adedi bulduğunu söyleyen Yaşa, “Bu kontrat adetlerine bakarak, rapordaki verilerin yabancı turistler de dahil ne denli geniş bir kitleye hizmet verdiğimizi doğrular nitelikte olduğunu söyleyebiliriz. Aynı şekilde rapora göre, kısa dönem araç kiralama sektörünün 2025 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 6,2 milyar TL vergi ödediği açıklandı. Sektörümüz tıpkı operasyonel araç kiralama tarafında olduğu gibi, ülke ekonomisine önemli katkı sağlamaya devam ediyor” dedi.
Hasar ve kaza durumları için düzenleme şart
Artan dolandırıcılık vakalarının, tüketicilerin araç kiralama faaliyetine ilişkin güvenini zedelediğini belirten Yaşa şunları söyledİ.
“Aynı zamanda taklidi yapılan araç kiralama kuruluşlarının da itibar kaybına da yol açmaktadır. Müşterilerimiz ve tüm araç kiralama sektörü bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bu konuyu İçişleri Bakanlığımıza ve Ticaret Bakanlığımıza aktardık ve önlem alınmasını talep ettik. TOKKDER olarak Ticaret Bakanlığımız ile sektörümüze özel bir yönetmelik oluşturulması, kiralama şirketlerine yetki belgesi/ruhsat alınmasına yönelik çalışmalar yürütmekteyiz.
Vatandaşlarımız TOKKDER web sitesinde yer alan üyelerimizden güvenle araç kiralayabilirler. Ayrıca günlük araç kiralamalarında, motorlu aracı kiralayanın söz konusu motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın sahibi olan kiralama şirketi, aracın işleteni kabul edildiğinden, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaktadır.
Bu düzenleme günlük araç kiralama sektörü için büyük sorun teşkil etmektedir. Bu sorun ancak kiralamanın ‘Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS)’ ve bir sözleşme ile belgelendiği durumlarda, kısa süreli veya uzun süreli kiralama ayrımı yapılmaksızın, sözleşmede belirtilen kiralama süresi boyunca işleten sıfatının sadece aracın kiracısında olması yönünde kanuni bir düzenleme yapılması ile çözülebilecektir.”
Bölgesel gerilim yaz dönemi doluluklarını negatif etkiledi
Yaz dönemine ait beklentilerine ilişkin de değerlendirme yapan Kağan Yaşa, “Bu yaz sezonu özelinde bakarsak planlamamızı, hazırlıklarımızı etkileyen bazı negatif durumlar yaşadık ve yaşıyoruz. Öncelikle artan maliyetler, uygun finansmana ulaşım zorlukları ve 2. el fiyatlarındaki göreceli düşük artış yatırım tarafında sektörü oldukça zorladı ve zorlamaya devam ediyor. Sezon girişinde yaşanan İsrail-İran gerilimi bizim sektörümüzü oldukça negatif etkiledi. Sezonun kalan kısmını değerlendirirsek beklenen doluluk oranlarına yakın seviyelerde ilerleyeceğimizi düşünüyoruz” dedi.