ABD Merkez Bankası‘nın (Fed) finansal sisteme yönelik risk algısını ölçmek üzere iki yılda bir gerçekleştirdiği anketin sonuncusunda, küresel ticaret riskleri en büyük tehdit olarak öne çıktı. Fed’in raporuna göre, ankete katılanların yüzde 73’ü küresel ticaret politikalarını, özellikle de gümrük tarifelerini finansal istikrar açısından başlıca tehdit olarak değerlendirdi.
Anket, Donald Trump’ın göreve gelmesinden bu yana yayımlanan ilk finansal risk çalışması olma özelliği taşırken, anket sonuçlarında Trump yönetiminin agresif ticaret politikalarının etkisinin açık biçimde hissedildiği görüldü.
Fed’in raporunda şu ifadelere yer verildi:
“Ticaret politikasındaki değişikliklere ilişkin endişe bu dönemde en çok dile getirilen risk oldu. Katılımcıların çoğu gümrük tarifelerini temel risk olarak görürken, bazıları yerel ekonominin ithal mallar üzerindeki artan gümrük tarifelerini sadece mütevazı bir kesinti ile atlatabileceğini belirtti. Katılımcılar, tırmanan bir ticaret savaşı potansiyelinin daha ciddi sonuçları olabileceğini düşündü.”
Katılımcıların yaklaşık yarısı ise genel anlamda “politika belirsizliği”ni öne çıkan bir diğer tehdit olarak nitelendirdi. Bu bağlamda özellikle ABD hükümetinin harcama önceliklerindeki değişiklikler ve uluslararası angajman düzeyinin belirsizliği, risk algısını besleyen unsurlar olarak ön plana çıktı.
Anketin diğer dikkat çeken bulguları arasında ise Hazine piyasalarının işleyişiyle ilgili endişeler yer aldı. Katılımcıların yüzde 27’si, ABD Hazine tahvil piyasasında son dönemde yaşanan dalgalanmalardan rahatsızlık duyduklarını belirtti. Ayrıca, ABD varlıklarının yabancı yatırımcılar tarafından elden çıkarılması ve doların değerindeki hareketlilik de dikkat çeken risk başlıkları arasında yer aldı.
Fed’in bu raporu, finansal sistemin geleceğine dair yatırımcıların ve politika yapıcıların karşı karşıya olduğu çok yönlü riskleri gözler önüne sererken, küresel ekonomik belirsizliklerin ABD iç piyasalarına etkisinin de yakından izlendiğini ortaya koydu.