Bölgesel gelişmeleri anlatan Fidan, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Avrupa’da, Romanya’da , Fransa’da yapılacak olan seçimlerde siyasete müdahale iddilarına Fidan, “Avrupa’daki bazı seçim süreçlerinde olan bitenlere sessiz kalındığını görüyoruz. Bu konuda çifte standart uygulaması olması o ülkelerde de rahatsızlık yaratıyor” dedi.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklarının verdiği bilgiye göre Fidan milletvekillerinin Gazze konusundaki önceliklerine ilişkin sorularına “Birinci önceliğimiz insani yardımların bölgeye ulaşması. İkincisi ise de ateşkesin ateşkesin sağlanması. Bunlar için uğraşıyoruz. Bu konuda Hamas’a baskı yapmamız söz konusu değil. Tam tersine kalıcı bir barış olması için uğraşıyoruz. Bölgesel düzeyde barış olmasını istiyoruz. Bu yüzden Arap ülkeleriyle İİT ve Arap Birliği çerçevesinde çalışmaya devam edeceğiz. Gazze’de yaşananlar çok acı ama o şehitlerin hiçbiri boş yere şehit olmadı. Birçok ülke Filistin’i tanıyor. Bu konuda umutsuz değiliz” yanıtını verdi.
Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara’nın Fransa ziyareti ve bir çok ülkenin Suriye ile yakın ilişki kurmasına da Fidan, “Suriye yönetimi ülkesinde barışı, istikrarı sağlamak ve Suriye’nin bölgesinde sorun yumağı olmayan bir ülke haline gelmesi için çalışıyor. Aynı zamanda kendi ülkesindeki sorunların üstesinden gelmeye çalışıyor. Bu bakımdan uluslararası toplumun desteğini sağlaması çok önemli. Örneğin yaptırımların kalkması gerekiyor. Bu bakımdan da Avrupa ülkeleriyle yakın bir ilişki kurması doğal. Özellikle yaptırımların kalkmasının ne kadar önemli olduğunu düşünürsek diğer ülkelerle iyi ilişkiye sahip olması çalışması normal” yorumunda bulundu.
Fidan, Erdoğan-Trump görüşmesine ilişkin de “Bölge ülkelerinden sayın cumhurbaşkanımızın Trump üzerindeki etkisini kullanması yönünde bize çok talep geliyor. ‘Trump’ın sözünü dinleyeceği tek müslüman lider sizsiniz. Bu bakımdan ona görüşlerinizi aktarın diyorlar’. Bu çerçevede bir görüşme yapıldı. Biz Suriye konusunda beklentilerimizi ilettik. Onlar da özellikle Ukrayna-Rusya savaşının bitirilmesi noktasında beklentilerini ilettiler” ifadelerini kullandı.
Milletvekillerinin Türkiye’nin bölgedeki etkinliğinin artıp artmadığına yönelik soruya da Fidan, “Yıllardır güvenlik kuvvetlerimizin desteğiyle cumhurbaşkanımızın liderliğinde yapmaya çalıştığımız şey bir yandan da uluslararası etkinliğimizi arttırmak ama bunu yaparken de halkımıza olan bunun olumsuz yansıma olmasın istiyoruz. Bütün ekonomik, insan kaynaklarımızı bu işe aktarırıp halkımızı da zor durumda bırakmak isteyen bir anlayışla dış siyasetimizi yürütmüyoruz” şeklinde yanıt verdi.
Yunanistan’la deniz yetki alanları konusunda yaşanan gerginliğe de Fidan, “Bizim asla Doğu Akdeniz veya Ege’deki çıkarlarımızdan taviz vermemiz söz konusu değil. Yunanistan’la iyi ilişkiler kurmak istiyoruz. Bu yönde konuşuyoruz. Yeni dışişleri bakanıyla da iyi diyaloğumuz var. Onların da bizim de kırmızı çizgilerimiz belli. Bu kırmızı çizgilere uyularak nasıl her iki tarafta çıkarlarını savunabilir bunun peşindeyiz” dedi.
ABD’de, Filistin’e destek verdiği gerekçesiyle gözaltına alınan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’le ilgili gelen soruya da Fidan, “Bu konuyu çok yakından takip ediyoruz. Orada binlerce yabancı öğrenci bu durumda. Rümeysa’nın bu kadar ön plana çıkmış olmasının nedeni gözaltına alınırken ona yapılan kabul edilemez muamele ve bu olayın Amerika’da çok kişinin dikkatini çekmiş olması. Rümeysa kızımız bir hukuk mücadelesi vermeyi tercih ediyor. Kendisi orada kalmak istedi. Sınır dışı edilmeyi kendisini reddetti. Biz de ona büyükelçiliğimiz ve başkonsolosluğumuz aracılığıyla konsolosluk hizmetlerini sunuyoruz. Trump hükümetinin siyaseti belki de mahkemeler aracılığıyla duracak.”
Fidan, Pakistan-Hindistan arasında yaşanan gerginliğe de, “Biz bölgesel hiçbir gerilimin yaşanmasını istemeyiz. Pakistan da bu Hindistan da yaşanan olayların çıkmasına neden olan terör saldırısının tüm boyutlarıyla incelenmesi gerektiğini savunuyor” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine ilişkin de, “Cumhurbaşkanımız ve Trump bir ziyaret olması konusunda mutabık. Bunun tarihi konusunda hep beraber çalışacağız. Liderler bizi bu konuda görevlendirdi” diye konuştu.
Fidan, Türki Cumhuriyetlerin Kıbrıs Rum Yönetimini tanımasına ilişkin de, “Tepkimizi iletiyoruz, tavrımızı ortaya koyuyoruz bunu sadece kamuoyuna açık şekilde yapmıyoruz onların içinde de bize mahcubiyetlerini iletenler oldu. Her şeyden önemlisi biz bir hamle yaptık KKTC’yi Türk Devletleri Teşkilatına üye yaptık. Şimdi AB adım attı. Bir sonraki adımı da yine biz atacağız. Bu bir satranç şeklinde ilerleyecek. Kıbrıslı Türkler Türk dünyasının bir parçasıdır. Olmadığı yönündeki kararı kimse alamaz, en uzaktaki Türk devleti ne kadar Türkse KKTC de Türk’tür” ifadelerini kullandı.