Dünya genelinde merkez bankaları, ABD’nin ticaret politikalarında yaşanan belirsizlikler ve enflasyonla mücadele çerçevesinde Nisan ayında temkinli bir para politikası duruşu sergiledi. Başkan Donald Trump’ın “Önce Amerika” yaklaşımı kapsamında gündeme gelen yeni tarifeler ve ticaret engelleri, ekonomik büyüme üzerinde baskı yaratırken merkez bankalarını kararlarında daha ihtiyatlı davranmaya yöneltti.
Bu süreçte Kanada, Avustralya, Güney Kore, Polonya, Macaristan ve Rusya merkez bankaları politika faizlerini sabit tuttu. Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Yeni Zelanda Merkez Bankası ise resesyon sinyalleri ve yavaşlayan büyüme nedeniyle faiz indirimi gerçekleştirdi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ise enflasyondaki riskleri gerekçe göstererek 350 baz puanlık güçlü bir faiz artışına gitti.
ECB 25 baz puan indirdi
Avrupa Merkez Bankası, mevduat faiz oranını yüzde 2,50’den 2,25’e çekerken, refinansman ve marjinal borçlanma faizlerini de 25 baz puan düşürdü. Başkan Christine Lagarde, ticaret savaşları ve jeopolitik risklerin büyümeyi tehdit ettiğini vurguladı.
Yeni Zelanda ve Hindistan faiz indirdi
Yeni Zelanda Merkez Bankası, faiz oranını yüzde 3,50’ye indirirken, Hindistan Merkez Bankası da repo faizini 25 baz puan indirerek yüzde 6’ya çekti. Her iki ülke de küresel ticaret ortamındaki gerilimlere karşı para politikasını gevşetti.
BoC ve Güney Kore beklemede
Kanada Merkez Bankası faizleri yüzde 2,75’te sabit tutarken, Başkan Tiff Macklem ABD’nin ticaret politikalarının öngörülemezliğine dikkat çekti. Güney Kore Merkez Bankası da faiz oranını değiştirmeyerek yüzde 2,75 seviyesinde bıraktı.
CBR ve MNB faizleri sabit tuttu
Rusya Merkez Bankası (CBR), politika faizini yüzde 21’de sabit tutarken, iç talebin güçlü kalması nedeniyle sıkı duruşunu sürdürdü. Polonya ve Macaristan merkez bankaları da faiz oranlarını sırasıyla yüzde 5,75 ve yüzde 6,50 seviyelerinde korudu.
TCMB’den sert artış: Faiz yüzde 46 oldu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, 350 baz puanlık artışla politika faizini yüzde 46’ya yükseltti. Kararın gerekçesi olarak iç talepteki yüksek seyir ve enflasyon beklentilerinin bozulması gösterildi. Gecelik borç verme faizi yüzde 49’a, borçlanma faizi ise yüzde 44,5’e yükseltildi. TCMB, dezenflasyon sürecinin desteklenmesi amacıyla sıkı para politikasına devam edeceğini vurguladı.