Recep ERÇİN
Küresel piyasalardaki ani gelişmeler, iklim krizinin kendini gösteren sert etkileri, zaman zaman artan jeopolitik belirsizlikler ve spekülatif beklentiler, emtia pazarındaki fiyatlamalarda dalga boyunun yükselmesine neden oluyor. Aylardır yükselişte olan altının ons fiyatı, ekonomik, siyasi ve jeopolitik belirsizliklerin yeniden artmasıyla son 3 iş gününde yükseliş kaydetti.
Ons altın mayıs ayı başında gördüğü 3 bin 430 dolar seviyelerinin altında olsa da son bir haftada 100 dolardan fazla yükseldi. 16 Mayıs’ta haftayı 3 bin 203 dolardan kapatan altının ons fiyatı dün itibarıyla 3 bin 320 doları gördü. Altın fiyatlarının yükselmesinde zayıflayan ABD doları da etkili oluyor.
İsrail’in muhtemel saldırısı fiyatlanıyor
Yılbaşından bu yana düşüş eğiliminde olan Brent petrolün varil fiyatı son günlerde yükseliş eğiliminde. 15 Ocak’ta 82 dolar seviyelerindeki petrol fiyatı mayıs ayı başında 60 dolar sınırına kadar çekilmişti.
O günden sonra Pakistan-Hindistan çatışmaları ve ardından İsrail’in İran’a yönelik tehditlerinde dozu artırmasının etkisiyle yükselişe geçen petrol fiyatı 66 dolar seviyelerinin üzerine çıktı. Zayıflayan Çin ekonomisi ve OPEC üyesi ülkelerin arzı artıracaklarına dair açıklamaları ile dönem dönem düşüş eğilimine geçen petrol fiyatlarını tırmandıran ise jeopolitik gelişmeler oluyor.
CNN’in haberine göre, İsrail’in İran nükleer tesislerine saldırı düzenlemeye hazırlanıyor olabilir. Bu haber akışı petrol piyasalarını etkiliyor. Bir bölgesel çatışma, günlük küresel petrol arzının yaklaşık yüzde 20’sinin geçtiği Hürmüz Boğazı’ndaki sevkiyatın aksamasına neden olabilir.
Kakaoda Fildişi etkisi hakim
Piyasaların yakından izlediği altın ve petrol cephesindeki gelişmeler böyleyken bir süredir kendini unutturan kakao fiyatları için endişe verici bir tahmin yapıldı. ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’de işlem gören kakaonun ton başına fiyatı, bu yıl yüzde 34’ün üzerinde değer kaybederek 7 bin 613 dolar seviyelerine kadar geriledikten sonra kayıplarının bir kısmını telafi ederek 11 bin doların üzerini test etti. Kakaodaki son yükselişlerin nedenlerine bakıldığında Fildişi Sahili’nde kakao ihracatının hızının yavaşlamasının arz endişelerini tekrar öne çıkarması olarak görüldü.
Batı Afrika’daki hava durumu endişeleri de kakao fiyatlarını keskin bir şekilde yukarı iten nedenler arasında yer aldı. Vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, “Kakao fiyatlarında son dönemdeki yükselişin en büyük nedenlerinden bir tanesi Fildişi Sahili diyebiliriz. Eğer kakaoda kalite düşük kalmaya devam ederse kakao fiyatlarında yeni zirveler görülebilir” dedi.
IEA: 2035’te yüzde 30’luk arz açığı oluşabilir
Son günlerde adından söz ettirmeye başlayan bir başka emtia ise bakır. Kovid-19 pandemisi döneminde (2020-2021) fiyatı iki kattan fazla artan bakır, 2024’ün mayıs ayında zirve fiyat seviyelerini görmüştü. Bu yılın mart ayı başında 5,33 dolarlık fiyatla rekor seviyelere yükselen bakır için korkutan tahmin Uluslararası Enerji Ajansı’ndan geldi. Buna göre bakırda 10 yıl içinde yüzde 30 arz açığı oluşabilir.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yıllık Küresel Kritik Mineraller Görünümü 2025 raporuna göre, kritik minerallerde özellikle işleme ve rafinaj süreçleri birkaç ülkede yoğunlaşmış durumda. Bakır, lityum, nikel, kobalt, grafit ve nadir toprak elementlerinde üç büyük üreticinin ortalama pazar payı, 2020’deki yüzde 82 seviyesinden 2024’te yüzde 86’ye yükseldi. Tedarikteki artışa rağmen, gelecek 10 yıla yönelik arz-talep dengeleri bazı riskler barındırıyor. Kritik mineral keşfine ilişkin faaliyetler de geçen yıl duraklama eğilimine girdi ve 2020’den beri süren büyüme kesintiye uğradı. Rapora göre, özellikle bakır piyasaları büyük risklerle karşı karşıya kalabilir.
Ülkelerin elektrik şebekelerini genişletme adımlarıyla artan bakır talebi karşısında, herhangi bir önlem alınmaması halinde, mevcut bakır madeni proje stoku 2035’e kadar yüzde 30’luk arz açığına işaret ediyor. IEA Başkanı Fatih Birol, rapora ilişkin değerlendirmesinde, “İyi tedarik edilen bir piyasada bile, aşırı hava olayları, teknik arızalar ya da ticaret engelleri gibi nedenlerle kritik mineral tedarik zincirleri ciddi şekilde sarsılabilir” ifadelerini kullandı.