Bunlardan biri de akülerinin geri dönüştürülebilir olup olmadığı. Eğer geri dönüştürülüyor ise bu sürecin nasıl işlediği.
Gelin, elektrikli arabaları ve akülerini daha yakından tanıyalım.
Aslında onlarca yıldır yollarda olan birkaç elektrikli araç, kurşun-asit pillerle çalışıyordu.
Daha uzun menzilli ve daha hafif olan son modeller ise tıpkı bir cep telefonu veya dizüstü bilgisayar gibi lityum-iyon piller kullanıyor. Ancak her iki durumda da elektrikli araçlara güç veren piller geri dönüştürülebiliyor.
Öyle ki eski teknoloji kurşun-asit pillerde, pillerdeki malzemelerin yaklaşık %96’sı geri kazandırılıyor. Cam şişelerdeki malzemelerin bile sadece %38’inin geri dönüştürüldüğü göz önüne alındığında, kurşun-asit pillerdeki bu oran oldukça başarılı.
Ayrıca bu piller geri dönüştürülmeden önce şarj edilerek yeniden kullanılabiliyor.
Öte yandan lityum-iyon ile çalışan bir araçtaki pil takımları, sürüş için çok yıpranmış olarak kabul edildiğinde bile şarjları hâlâ %80’de oluyor. Bu sebeple bu piller herhangi bir geri dönüşüm merkezine gitmeden önce, şebekeyi desteklemek amaçlı kullanılıyor.
Çünkü onlar, elektrik akışının hava koşullarına göre alçalıp yükselmek yerine dengeli bir şekilde devam etmesine yardımcı olmak için güç depolayabiliyor.
Ek olarak bu lityum-iyon piller bir geri dönüşüm merkezine ulaştığında, her hâlükârda toz hâline geliyor ancak iki farklı şekilde.
Eğer pilin şarjı tamamen bitmişse, çelik ve bakır gibi metal bileşenler kolayca ayıklanabilsin diye basitçe parçalanır. Fakat pillerin hâlâ şarjı varsa, sıvı nitrojen içinde dondurulur. Sıvı nitrojen öylesine soğuktur ki piller tepkimeye giremez. Böylece parçalama güvenli olur.
Özetle elektrikli arabaların aküleri, her hâlükârda geri dönüştürülebilir. Yalnızca hangi pille çalıştığına bağlı olarak, geri dönüşüm süreçleri birbirinden farklılık gösterebilir.
