Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini yüzde 46’dan yüzde 43 seviyesine düşürürken, gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 49’dan yüzde 46’ya, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 44,5’ten yüzde 41,5’e indirdi.
İndirim beklentilerin de üstünde geldi
Beklentiler 250 baz puanlık indirimle faizin yüzde 43,50 seviyesine düşürülmesi yönündeydi.
Merkez Bankası,enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini bildirirken ekonomistlerden de ilk yorumlar geldi.
“Matematik iyidir ama tecrübe her şeydir”
“Teknik değil tamamen hissi indirim oldu…” yorumunda bulunan akademisyen ve ekonomist Prof. Dr. Emre Alkin, karar öncesi yaptığı paylaşımda ise kamu harcamalarına dikkat çekerek “Faiz düşüşünün kamu borcunun maliyetini düşüreceğini söyleyen dostlara hatırlatma: Kamu harcamaları azalmadıkça faiz düştükçe daha hızlı borçlanma gerçekleşir. Matematik iyidir ama tecrübe her şeydir” dedi.
Usta iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez ise “TCMB faizi 3 puan indirdi. Böylece yeni politika faizi yüzde 43’e, gecelik borç verme faizi yüzde 46’ya inmiş oldu” ifadelerini kullandı.
“Benim görmediğim bir şeyi görüyorlar”
Merkez Bankası’nın 300 baz puanlık faiz indirimi ile beklentileri aştığına dikkat çeken Prof. Dr. Hakan Kara ise “Merkez Bankası 250 baz puan beklentimin üzerine çıkarak 300 baz puan indirdi. Demek ki benim görmediğim bir şeyi görüyorlar. Hayırlı olsun” yorumunda bulundu.
PPK metninde sıkılığın korunacağı vurgusu
Ekonomist İris Cibre ise paylaşımında “TCMB 300 bps ile ortalama beklenti üzerinde indirim yaparak, politika faizini yüzde 43’e çekti. Talep anında manevra alanını kullanabilmek için borç vermeyi 3 puan yukarıda yüzde 46’da tuttu. Döviz talebinden, var olan reel faizle, korkmaya gerek olmadığını gösterdi. Kredi tarafı zaten sıkı kalmaya devam edecek. Tebrikler” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası’nın PPK metninde temmuzda tek seferlik enflasyon ve talep koşullarındaki yavaşlama ile dezenflasyona işaret ettiğini vurgulayan Cibre, TL’de reel değerlenmenin devamının ve sıkılığın korunacağının vurgulandığına dikkat çekti.
Cibre, kısa vadede USD talebi gerektirecek bir durum olmadığını, borçlanma maliyetlerinin gerilemesinin ise zaman alacağını belirtti.