Deri giyimde 1980’li ve 90’lı yıllarda Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri olan Acıpayam’daki Suçatı Mahallesi 2000’li yıllarda patlak veren ekonomik krizle sarsıldı.
Birçok dükkan kepenk indirirken, işletmeler bir bir iflaslarını açıkladı. O yıllarda deri mont üretimi yapan Halil İbrahim Şahan da krizden nasibini aldı. Ancak, meslektaşının aksine üretimi durdurmak yerine radikal bir karar alarak markalaşma yoluna gitti. Oluşturduğu markayla yola devam eden Şahan, ürünlerini dijital kanallar üzerinden pazarlamaya başladı.
Markalaşma kararıyla büyüdü
Kısa sürede İngiltere başta olmak üzere birçok ülkeden sipariş alan girişimci, bu kararıyla bugün 30’a yakın kişiye istihdam sağlayan güçlü bir şirketin de temellerini atmış oldu.
“El emeği ve kaliteyle fark attık”
Hakiki kuzu derisinden ürettiği mont, ceket, etek, pantolon ve yelekleri Türkiye’nin dört bir yanına ve yurt dışına gönderen Şahan, markalaşma sürecinde kalite ve el işçiliğinden taviz vermediklerini, ürünlerinin büyük bölümünü kendilerinin tasarladığını söyledi. Her bir parçanın hakiki deri ve el emeğiyle üretildiğini anlatan Şahan, “İnternetten satış modellerinin gelişmesiyle sektör artık krizlere karşı daha dayanıklı hale geldi” dedi.
“İşimizin geleceğinden endişe duymuyoruz”
Teknolojinin her alanda etkisini artırdığına dikkat çeken Şahan, deri giyim üretiminin yapay zekadan etkilenmeyecek alanlardan biri olduğunu savunarak, “Yaptığımız iş yoğun el emeği ve insan dikkati gerektiriyor. Bu yüzden işimizin geleceğinden endişe duymuyoruz” diye konuştu.