Özlem SARSIN
Ege İhracatçı Birlikleri 2024 yılı değerlendirmesi ve 2025 yılı beklentilerini paylaştı. Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2024 yılının “Ayakta Kalma Yılı” olduğunu söyleyerek, 2025 yılının ise “Kararlılık Yılı” olacağını ifade etti. Enflasyonun altında olan bir kur artışının her zaman ihracatçıyı geriye atacağını söyleyen Eskinazi, mutlaka enflasyonla dengeli kur artışı olması gerektiğini, Türkiye’deki enflasyonun cezasını çalışanlarla ihracatçıların çektiğini, paradan para kazananlar refahını sürdüğünü ifade etti.
Asgari ücret konusunda da görüşlerini dile getiren Eskinazi, “İşverenler asgari ücretin, çalışanların hakkı olan bir ücret olduğunu zaten kabul etmiyor. Aynı zamanda işverenler ihracat için olan kurun da hakkı olan bir kur olduğunu düşünmüyor. İşi devam ettirebilmeniz için kur düzeyinin rekabetçi hale gelmesi gerek. Çalışanlarımızın tabi ki hakkını ve emeğini vermek isteriz, bu sanayicinin suçu değil. Bugün asgari ücret düzeyi geçinebilecek düzeye çıkarılabilirse, işverenin bu kurlarla devam etme şansı yok. Çünkü pazarı yok, satamaz. Bu bir maliyet meselesidir.
Bu maliyetle alıcı bulmanız lazım maalesef alıcı yok. Yapılabilecek şey olarak pazarları genişletmeye çalışıyoruz ama bu da bizim istememizle olmuyor. Politik sebepler de var. Mutlaka hükümetin bizim pazarlarla vergi duvarlarını kaldıran serbest ticaret anlaşmalarını yapması lazım. Serbest ticaret anlaşmaları olmadığı zaman, ne kadar gayret göstersek de mutlaka bir vergi duvarına çarpıyoruz her yerde” dedi.
“İhracatçıların kredi kullanımında engeller var”
Enflasyonun düşmeden faizlerin istenilen noktaya inmesinin mümkün olmadığını söyleyen Eskinazi, “Merkez Bankası geçtiğimiz günlerde ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerde reeskont kredisi faiz maliyetinin yüzde 29,93’e düşürüldüğünü açıkladı.
Kurların düşük kaldığı bu dönemde, reeskont kredisi faizinin vade sonuna bırakılması da isabetli olacaktır. İhracatçıların krediye olan bağlılığı, sektörlerimizin ne kadar zorlandığının bir başka kanıtı. Ayrıca Merkez Bankasının bu kredileri verirken istemiş olduğu yeni şartlar ve zorlama tedbirler bu sıkışık zamanda ihracatçılarımıza bu kredileri kullanmakta engeller teşkil etmektedir” dedi.
“Firmalar çareyi başka pazarlarda arıyor”
Enerji fiyatlarının yüksek olmasının rekabetçi olamamanın önemli bir nedeni olduğunu da kaydeden Eskinazi, “Yenilenebilir enerji kaynaklarını etkin kullanmamız ve fabrikalarda öz-tüketim enerjisi üretiminin desteklenmesi gerekiyor.
Ancak, mevzuat eksikliği nedeniyle bu konuda da geri kalıyoruz. Üretim maliyetleri yüksek, krediler pahalı, finansman yok. Kur düşük, kazanç da yok. Çoğu firma üretimini geçen aylarda devalüasyon yapan Mısır’a kaydırdı. Firmalar ihracat yapamadığı için çareyi başka pazarlarda arıyor.
Mısır’a gidilmesinin bir sebebi de Amerika birçok tekstil ürününde Mısır’a sıfır gümrük vergisi uyguluyor. Sermayesi kuvvetli olan firmaların ayakta kalabildiği bir dönemdeyiz. Sermaye yapısı zayıf olan şirketleri zor günler bekliyor. Çünkü kârlılık yok. Geride kaldığımız zaman hem müşteri kaybı yaşanıyor, hem daha pahalıya mâl ediliyor, hem de imaj zedeleniyor” dedi.
“2024’te maçı biraz idare ettik”
Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, 2024 yılında 2023 yılının baz etkisi, Süveyş Kanalı’ndaki durumun Uzak Doğu ile rekabetten kurtulmaya yol açmasından ve sektörde enerji maliyetlerindeki iyileşmelerle birlikte miktar bazında yüzde 20’lik artış sağladıklarını söyledi.
Rakamsal olarak da 1,5 milyar dolarlık artışla 27 milyar dolardan 28.5 milyar dolara ulaştıklarını belirten Ertan, “2024 yılında maçı idare ettik. 2025’de de bu böyle devam edeceğe benziyor. 2026 ikinci yarısından sonra ekonomik göstergelerin normale dönmesinden sonra bira daha rahatlayacağımızı umuyorum” dedi.
“En büyük rakibimiz Mısır”
Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, sektörün yapılan ihracattan zarar ettiğini dile getirerek, “Ama bu işi devam ettirmek zorundayız. Avrupa pazarı hareketlenmediği sürece sıkıntılarımızın devam edeceğini düşünüyoruz. Ana pazarlarımız Avrupa’daki durgunluğun beklenenden uzun sürmesi sonucu toparlanma beklentilerimizi 2026 başına ertelemek durumunda kaldık.
Türkiye’de ihracatçılar fiyat tutturamadıkları için Mısıra akın akın gidiyorlar. Burada en büyük rakibimiz ucuz işçilik gücü ve coğrafi konumundan ötürü Mısır. Maliyet yükümüzün hafifletilmesi lazım. Maliyetler azalmadığı sürece yaşama şansımız yok, işçilerimize de hak ettiği ücreti verme şansımız yok. Kurların enflasyon oranı kadar artması lazım. Evet enflasyonu tutalım ama kuru bu kadar baskılarsak da batacağız” dedi.