Yaklaşık 4,5 milyar yıl önce Dünya, bugünkünden oldukça farklı bir yapıdaydı ve Ay henüz ortalarda yoktu. Bilim insanlarının en çok kabul ettiği teorilerden biri, Ay’ın oluşumunun Mars büyüklüğündeki bir gök cismi olan Theia’nın Dünya’ya çarpmasıyla başladığını öne sürüyor. Bu dev çarpışma sonucunda Dünya’nın yapısı değişti ve yörüngesinde Ay’ı oluşturacak materyal uzaya fırladı.
Ay’ın nasıl oluştuğuna dair farklı görüşler olsa da, en güçlü teori dev çarpışma hipotezi olarak bilinen bu model. Başlangıçta bu çarpışmanın hafif bir açıyla gerçekleştiği düşünülüyordu, ancak son simülasyonlar çarpışmanın beklenenden daha doğrudan ve şiddetli olduğunu gösterdi. Süper bilgisayar analizlerine göre çarpışma birkaç saat içinde tamamlandı ve büyük miktarda materyal uzaya savruldu.
Bu materyaller, biri Dünya’ya yakın, diğeri daha uzakta olmak üzere iki ayrı cisim oluşturdu. Yakın olan büyük cisim Dünya’ya geri düşerken, daha küçük ve uzaktaki yapı zamanla Ay’a dönüştü.
Dünya ve Ay arasındaki kimyasal benzerlikler
- Dünya ve Ay kayalarındaki oksijen izotoplarının benzerliği, çarpışma sırasında materyallerin birbirine karıştığını gösteriyor. Ayrıca:
- Ay’ın yörüngesi, Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesiyle neredeyse hizalı durumda.
- Sistem yüksek açısal momentuma sahip, bu da çarpışma teorisini destekliyor.
- Ay’ın düşük yoğunluğu ve erimiş geçmişi, oluşum sürecindeki ekstrem koşullara işaret ediyor.
Theia’nın Dünya’ya kalıcı etkisi
Theia’nın Dünya üzerindeki etkisi yalnızca Ay’ın oluşumu ile sınırlı kalmadı. Çarpışma sonrası, Theia’nın kalıntıları Dünya’nın çekirdeği yakınındaki mantoya gömülmüş olabilir. Bu kalıntılar, Büyük Düşük Hız Bölgeleri (LLVP) olarak bilinen yoğun yapıları oluşturmuş olabilir. LLVP’lerin tektonik plakaların hareketinde rol oynadığı düşünülüyor; bu da gezegenimizin jeolojik yapısını şekillendiren temel faktörlerden biri olabilir.
Theia çarpışmasının bir diğer etkisi, Dünya’nın ekseni üzerindeki eğimi değiştirmesi oldu. Dünya’daki mevsimlerin oluşmasının en büyük nedenlerinden biri eksen eğikliğidir. Bu çarpışma olmasaydı, Dünya’nın ekseni çok daha farklı bir açıda olabilir ve mevsim döngüleri bugünkü gibi yaşanmayabilirdi.
Theia ve Dünya artık tamamen birleşmiş olsa da, çarpışmanın etkileri jeolojik süreçlerde ve yaşamın evriminde hissedilmeye devam ediyor.