Teknolojik gelişmeler ve yeşil dönüşümle birlikte otomasyon, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odaklı politikalar, gişe görevliliğinden çobanlığa, kasiyerlikten kömür madenciliğine, montaj işçiliğinden zanaatkarlığa, çiftçilikten sarraflığa kadar birçok geleneksel meslek dalının ortadan kalkmasına neden oluyor.
Otomasyon ve yapay zeka alanındaki gelişmeler beyaz ve mavi yaka meslekleri geri plana iterken iklim değişikliğiyle mücadele bağlamında yeşil dönüşüm ise fosil yakıt temelli iş sahalarını derinden sarsıyor.
Dijitalleşme el sanatları ve zanaatkarlıkla alakalı meslekleri tehdit ederken geleneksel çiftçilik ve çobanlık gibi işlerin yerini, akıllı tarım sistemleri alıyor.
92 milyon işin yok olması bekleniyor
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından yayımlanan “2025 Mesleklerin Geleceği” raporu, teknolojik gelişmeler, yeşil dönüşüm, yaşam maliyetleri ve demografik değişimlerin, 2025-2030 yıllarında küresel iş gücü üzerinde derin etkilere sebep olacağını ortaya koydu.
Bu 5 yıllık dönemde, 170 milyon yeni iş alanı ortaya çıkarken yaklaşık 92 milyon işin yok olacağı tahmin ediliyor.
Küresel olarak mesleklerin yaklaşık yüzde 22’sinin ya değişime uğrayacağı ya da tamamen ortadan kalkacağı öngörülüyor.
Teknoloji insanların yerini alıyor
Dijitalleşme, yapay zeka, bilgi işleme, robotik, otomasyon, enerji üretimi, depolaması ve dağıtımı gibi teknolojilerdeki ilerlemeler bazı mesleklerin hızla büyümesine, bazılarınınsa hızla kaybolmasına yol açıyor.
Banka gişe görevlisi, müşteri temsilciliği, muhasebecilik, veri giriş memurluğu, kasiyerlik gibi meslekler yapay zeka destekli yazılımlar tarafından ikame edilirken, üretim hatlarında çalışan montaj işçileri, paketleyiciler ve depo görevlileri de robotik sistemler karşısında işlerini kaybediyor.
WEF İş Ücretleri ve İstihdam Oluşturma Başkanı Till Leopold, kaybolan ve yükselen mesleklere ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Leopold, finansal teknoloji mühendisleri, yazılımcılar, büyük veri, yapay zeka ve siber güvenlik uzmanlarının en hızlı büyüyen meslek grupları arasında yer aldığını belirtti.
Yapay zeka alanında yaşanan son gelişmelerden önce yok olma riski taşıyan işlerin genellikle veri girişi ya da montaj işi gibi rutin ve tekrarlayan görevleri kapsadığını söyleyen Leopold, artık bu listeye grafik tasarımı gibi mesleklerin de eklendiğine işaret etti.
Leopold, “Dönüşümden etkilenen mesleklerin ‘modasının geçtiğini’ söylemek yerine, becerilerin ve görev içeriklerinin hızla değiştiğini söylemek daha doğru olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Dijitalleşme geleneksel meslekleri etkiliyor
Akıllı tarım teknolojileri, geleneksel çobanlık ve çiftçilik mesleklerini tehdit ederken otomatik sulama sistemleri, sensörlü verimlilik takibi ve dron kullanımı, tarımda insan gücüne olan ihtiyacı azaltıyor.
Dijitalleşme, aynı zamanda el sanatları ve zanaatkarlık alanlarındaki mesleklerin de giderek öneminin azalmasına sebep oluyor.
3D yazıcılar, çevrim içi pazar yerleri ve seri üretim teknolojileri, ustalık gerektiren meslekleri rekabetin dışına itiyor.
Geleneksel kitap tamirciliği, sarraflık, ayakkabıcılık, terzilik, bakırcılık gibi zanaat kolları, hem seri üretim ürünlerin hem de e-ticaret platformlarının baskısı sebebiyle yok olmaya başlıyor.
Öte yandan Leopold, zanaatkarlık işlerinin insanlar tarafından hala değerli görüldüğünü ifade etti.
Yeşil dönüşüm kömür ve petrol işçiliğini yok ediyor
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında, yüksek karbon emisyonuna neden olan sektörlerde kömür madenciliği ve petrol işçiliği gibi meslekler büyük daralma yaşıyor.
Avustralya, Almanya gibi ülkeler, kömür madenlerini azaltma takvimlerini açıklarken bu sektörlerde çalışan binlerce işçi, yeniden istihdam programlarına yönlendiriliyor.
Till Leopold, sürdürülebilirlik ve temiz enerjiye yönelik uygulamaların etkisiyle elektrikli araç uzmanlığının yanı sıra yenilenebilir enerji ve çevre mühendisliği ya da teknisyenliği gibi mesleklere olan talebin artacağını belirtti.
Demografik faktörler sağlık ve eğitime olan talebi artırıyor
Gelecekte yükselecek mesleklerin çoğunun aslında “fütüristik” olmadığına dikkati çeken Leopold, yaşlanan nüfusun büyümesi sebebiyle hemşire, sosyal hizmet, kişisel bakım ve danışmanlık uzmanı gibi mesleklere olan ihtiyacın artacağını vurguladı.
Leopold, özellikle ilk ve ortaokul öğretmenleri için pozisyonların genişleyeceğini aktararak ayrıca “Tarım ve inşaat işçileri, teslimat şoförleri ve satış elemanları gibi önde gelen mesleklerde önemli artışlar öngörülmektedir.” dedi.
Yüksek gelirli ülkelerde iş gücünün yaşlanıp azaldığını ancak gelişmekte olan ülkelerde genç ve eğitimli iş gücünün arttığını kaydeden Leopold, bu durumun önümüzdeki yıllarda küresel iş gücü piyasasını tıpkı teknolojik değişimler kadar derinden etkileyeceğini ifade etti.
İş modelleri çok hızlı değişiyor
Teknolojik ve demografik gelişmelerin yanı sıra jeopolitik gerilimler, şirketlerin yüzde 34’ünü iş modellerini değiştirmeye zorlarken işverenlerin yüzde 50’si yaşam maliyetlerindeki artışın iş modellerini değiştireceğini belirtiyor.
Ayrıca, yavaş büyümenin dünya genelinde 1,6 milyon kişinin işini kaybetmesine yol açacağı tahmin ediliyor.
Leopold, “2030 yılına kadar, herhangi bir işte kullanılan tüm temel becerilerin yaklaşık yüzde 40’ı farklı olacak. Bunun pratikteki anlamı şu; bugün hayalinizdeki işe hazırlanmak için mükemmel bir 5 yıllık üniversite ya da mesleki eğitim programına başlasanız bile mezun olduğunuzda, bu 5 yıllık ‘önceden planlanmış’ öğrenimin ilk 2 yılı zaten güncelliğini yitirmiş olacak.” ifadelerini kullandı.
Geleceğin mesleklerine insanları hazırlayacak becerilerin iki ana grupta birleşeceğine işaret eden Leopold, teknoloji okuryazarlığı, yapay zeka, yazılım gibi teknoloji becerileri ile yaratıcılık, empati, işbirliği, problem çözme, esneklik, dayanıklılık gibi kişisel becerilerin önemine dikkati çekti.
Mesleki ve kültürel aktarım açısından kayıplar
Meslekler, ekonomik bir değer taşımanın yanı sıra toplumların kültürel kimliğinin de bir parçası. Dolayısıyla, yapay zeka düşünsel mantığımızı etkilerken geleneksel mesleklerin yok olması, bir yaşam biçiminin ve hafızanın kaybı olarak değerlendiriliyor.
Leopold, “Üretken yapay zekanın ortaya çıkmasıyla birlikte, kolektif bilgi ve deneyimle ilişki kurma şeklimizde bir değişiklik göreceğimizi ve zaten gördüğümüzü düşünüyorum.” dedi.
Bu dönüşümün özellikle iş dünyasında şimdiden hissedildiğinin altını çizen Leopold, geçmişte genç çalışanların mesleklerini öğrenmek için giriş pozisyonlarında yaptıkları pek çok görevi artık yapay zekanın yerine getirdiğini vurguladı.
Leopold, genç çalışanların mesleki deneyimlerini nasıl geliştireceği ya da deneyimli profesyonellerin sahip oldukları kolektif sezgisel bilgiyi gelecek kuşaklara nasıl aktaracağıyla ilgili soruların ileriki yıllarda gündeme geleceğini belirtti.
Ayrıca nispeten az sayıda mesleğin yok olduğunu ancak her zaman dönüştüğünü vurgulayan Leopold, “Örneğin, tarımsal çiftliğin şu anda yapılış şekli 200 yıl önce bu işi yapan biri için hayal bile edilemez olsa da bu meslek toplumlarımız ve ekonomilerimiz için temel olmaya devam ediyor.” diye konuştu.