Dr. Yunus Emre Ayözen, Inc. Türkiye dergisinde yayınlanan makalesinde, Küresel ticaretin iklim krizi, tedarik zinciri riskleri ve yeşil dönüşüm ile yeniden şekillendiği bir dönemde Türkiye, altyapı kabiliyetleri ve stratejik konumuyla dikkat çektiğini belirtti. Ayözen ayrıca, Türkiye’nin artık sadece bir transit ülke değil; lojistik ve tedarik zinciri entegrasyonunda aktif bir küresel oyuncu haline geldiğini ifade etti.
Londra’dan Çin’e 12 gün
Londra’dan yola çıkan bir yük treninin Marmaray Tüneli sayesinde Çin’e sadece 12 günde ulaştığını aktaran Ayözen, bu gelişme sayesinde Türkiye’yi Asya ile Avrupa arasında en hızlı ve güvenli ticaret rotasına dönüştürdüğünü ve Avrupa’ya çıkan konteynerlerin %30’undan fazlası Türkiye güzergâhını tercih ettiğini açıkladı.
Ayözen, Türkiye’nin 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı ile demiryolu taşımacılığının payının dört kat artırılmasının hedeflendiğini belirterek, yatırımların yeşil finansman yöntemleriyle (yeşil tahviller, karbon kredileri vb.) desteklendiğini ve bu modelin Marmaray, Avrasya Tüneli ve İstanbul Havalimanı gibi projelerde uygulandığını vurguladı.
Krizlere karşı en etkili alternatif
Türkiye’nin Ege ve Marmara’daki limanları (Aliağa, Alsancak, Ambarlı, Tekirdağ, Bandırma vb.) entegre lojistik sistemlerle Akdeniz’e kesintisiz erişim sağlandığı aktaran Ayözen, 2021 Süveyş Kanalı krizinde Mersin Limanı’nın konteyner hacminde bir haftada %32’lik artış yaşanması, Türkiye’nin ne denli önemli bir alternatif güzergâh olduğunun belirtisi olduğunu söyledi.
Pandemi sonrası Avrupa’daki birçok havalimanı yolcu kaybederken, İstanbul Havalimanı 2020’den bu yana kıtanın en işlek havalimanı konumunda olduğunun altını çizen Ayözen, Türk Hava Yolları’nın esnek operasyon kabiliyeti sayesinde İstanbul’un bu pozisyonu koruduğu aktardı.
Dr. Ayözen’e göre Türkiye, artık sadece bir coğrafi geçiş ülkesi değil; aynı zamanda Avrupa’nın yeşil ticaret hedeflerine, Asya’nın üretim gücüne ve Afrika’nın büyüyen pazarlarına eşzamanlı erişim sunan stratejik bir iş ortağı.
