Sevilay ÇOBAN
Dünyada 100 yılı aşkın, Türkiye’de ise 40 yıldır faaliyetlerini yürüten Danone’un Türkiye operasyonu, Orta Asya ve Kafkasya’yı kapsayacak şekilde genişledi. Bu büyümenin ardından globalde stratejik rolünü güçlenen Danone Türkiye, bölgesel liderliğe adım atıyor.
Danone Türkiye, Orta Asya ve Kafkasya Genel Müdürü Cem Küçükcan, geçtiğimiz yıl Lüleburgaz Üretim Yerleşkesine yaptığı 450 milyon TL’yi aşkın yatırımla medikal beslenme portföyünün yerli üretimine başladığını hatırlatarak, “Üretim hatlarına üçüncüsünü eklemek için düğmeye basan Danone Türkiye, 2025 son çeyreğine kadar toplam yatırım tutarını ise 1 milyar TL’ye ulaştırmayı hedefliyor” dedi.
Hedef bölgesel liderlik
Danone’un bölgesel yapılanmasında önemli bir değişikliğe imza attığını kaydeden Küçükcan, “Sütlü ve Bitki Bazlı Ürünler, Su ve İçecek, Anne-Bebek Beslenmesi ve Medikal Beslenme kategorilerinde faaliyet gösteren Danone Türkiye, üç yıl önce bu kategorileri tek çatı altında birleştirmek üzere başlattığı güçlü dönüşüm yolculuğunun ardından bölgesel liderliğe adım atıyor. Geçtiğimiz yıl medikal beslenme ürünlerinin yerli üretimine başlayan şirketimiz, şimdi ise Gürcistan’dan Moğolistan’a kadar uzanan, geniş bir coğrafyanın stratejik yönetim sorumluluğunu üstleniyor” diye konuştu.
“Üçüncü üretim hattı için düğmeye bastık”
Düzenledikleri basın toplantısında yatırım, büyüme ve yeni pazarlar hakkında bilgiler veren Küçükcan, şunları söyledi: “Lüleburgaz Üretim Yerleşkesi, Danone’nin hem sütlü ürünler hem de medikal beslenme ürünleri üreten bu kapsamdaki ilk hibrit fabrikası olma özelliği taşıyan tesis, kapasitesini artırmak üzere yatırım almaya devam ediyor. Üretim hatlarına üçüncüsünü eklemek için düğmeye basan Danone Türkiye, toplam yatırım tutarını ise 1 milyar TL’ye ulaştırmayı hedefliyor. İç pazardaki ihtiyacı karşılamanın yanı sıra ihracat yaptığı İngiltere, Macaristan ve Slovakya gibi çok sayıda ülkeye İrlanda ve Kazakistan’ı da ekleyerek ihracattaki ayak izini genişletiyor.”
Medikal beslenme portföyünün yerli üretim ve ihracatında elde edilen başarının Türkiye’nin Danone içerisindeki stratejik önemini pekiştirdiğine vurgu yapan Küçükcan, “Yeni yapılanma ile birlikte kapılarımızı yeni ihracat fırsatlarına da açtık.
Bu bağlamda Lüleburgaz Üretim Yerleşkemizde üretilen sütlü ürünlerimizin bölgeye ihracatına başladık. Bu sayede sütlü ürünler ihracatımızı 2 katına çıkardık. 2025’te bizim için önemli konu, bu son 3 yılda gerçekleştirdiğimiz performansın devamını sağlamak. 2025, aynı zamanda üretim noktasında yeni bir dönem olacak. Özellikle gıda tarafında büyüme ve pazar payımızı artırma hedefimiz var.
İçinde olduğumuz kategorilerde liderlik yaparak yeni ürünler getirerek aynı zamanda rekabetsel avantajımızı da kullanarak rakiplerimizden bir adım önde olacağız. Yatırımlar artarak devam edecek. Orta ve uzun vadeli dönemde organik veya inorganik büyüme fırsatları ne varsa bunların hepsine değerlendireceğiz. Şu anda globalde birçok şirketla küçük anlaşmalar yapılıyor. Türkiye›de de bu konu her zaman gündemimizde. Diğer ülkeleri alt alta yazarsanız Türkiye olarak şampiyonlar ligindeyiz” dedi.
“Tedarikçilerimizi yurt dışına açıyoruz”
Danone Türkiye’nin 6 fabrikasında 2 bin kişinin istihdam edildiğini ifade eden Küçükcan, “Aslında yaklaşık 50 bin kişilik bir ekosistemden söz ediyoruz. Burada üretim yapıyoruz, ihracat yapıyoruz ama burası sadece Türkiye için değil, Avrupa için de bir üretim üssü haline geldi. 30-40 tane tedarikçimiz, globalde çalışma süreci içerisine girdi. Beraber çalıştığımız tedarikçilerimizin de yurt dışına açılmasında rol oynadığımızı söyleyebilirim” dedi.
Enflasyonu yansıttığınız tüketici bedelini ödetir
Küçükcan, gıda enflasyonunun fiyatlara yansıması ile ilgili soruya şu yanıtı verdi; “Gıda sektörü enflasyondan diğer sektörler kadar etkilenmiyor. Ancak, bu durumdan etkilenmiyoruz demek çok doğru olmaz. İçinde olduğumuz kategorilere baktığımızda bizim global veya yerelde çok rakibimiz var. Dolayısıyla tüketici hemen farklı bir tercihe yönelebilir. Bizim en büyük amacımız, bu enflasyonu tüketicilerimize yansıtmayarak, şirket içerisindeki verimlilikle süreçlerimizi daha optimum hale getirmek. Çünkü yansıttığınız an bunun bedelini tüketici size ödetir.”
38 ülkeye 63 bin ton su ihraç ediyor
İhracat rakamları paylaşan Küçükcan, “Medikal tarafta 5 bin tonluk, sütlü ürünlerde 6 bin tonluk bir ihracatımız var. Su tarafında da toplam 38 ülkeye 63 bin tonluk bir su ihracatıyapıyoruz. Biz şirket olarak Türkiye’nin en büyük su ihracatına sahip olan şirketiz. Kafkasya, Türki Cumhuriyetleri, Avrupa ve Uzakdoğu’da Çin’e bile su ihraç ediyoruz” dedi.