Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi‘ndeki Türkiye Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulu Toplantısı‘na başkanlık etti.
Açılışta konuşan Yılmaz, toplantıda Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Stratejisi ve Eylem Planı‘ndaki ilerlemelerin mevcut durumunun değerlendirileceğini, kamu kurumları tarafından yürütülen Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) projelerine ilişkin gelişmelerin gözden geçirileceğini ve 2030 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı çerçevesindeki yeni dönem yol haritasının ele alınacağını söyledi.
Bu üç başlığın, yalnızca teknik veya teknolojik bir dönüşüm sürecini değil, aynı zamanda kamu yönetiminde şeffaflık, verimlilik ve vatandaş memnuniyetini artırma vizyonunu da temsil ettiğini dile getiren Yılmaz, “Coğrafi bilgi sistemleri kalkınmadan afet yönetimine, altyapıdan çevresel sürdürülebilirliğe kadar pek çok alanda kritik rol oynuyor” ifadesini kullandı.
“126 CBS projesi, 5 milyar liralık büyüklüğe ulaşmış durumda”
Yılmaz, doğru, güncel ve standart veriyle desteklenen kararların, kamu kaynaklarının etkin kullanımına ve vatandaşın hayatını kolaylaştıran hizmetlere dönüştüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“Haziran ayı itibarıyla Türkiye Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi, e-Devlet Kapısı ile tam entegre şekilde kullanıma açıldı. 630 coğrafi veri katmanını güncellenmiş veri sözlüğüyle birleştiren bu sistem, kurumlar arası veri paylaşımını hızlandırmakta, mükerrer veri üretimini önlemekte, kaynak verimliliğini artırmakta ve veri temelli kamu yönetimini güçlendirmektedir. 2025 yılı başında 14 bin kullanıcısı olan platform e-Devlet kapısı üzerinden kullanıma açılması sonrası temmuz ayı itibarıyla 240 bini aşkın kullanıcıya ulaşma başarısı göstermiştir. Platform, kamudan özel sektöre, yerel yönetimlerden akademiye kadar geniş bir kesime hizmet sunmaktadır.
2024-2030 Ulusal Coğrafi Bilgi Stratejisi ve Eylem Planı’nın 2024 yılına ait göstergelerinin kümülatif gerçekleşme oranı yüzde 87 olarak tespit edilmiştir. Bu oran, hem kurumsal kararlılığımızı hem de teknik kapasitemizi yansıtan önemli bir başarıdır. Bugün 14 bakanlıkta, 53 birim tarafından yürütülen 126 CBS projesi, 5 milyar liralık büyüklüğe ulaşmış durumda.”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, bu projelerin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının sosyal yardım erişimini mekansallaştırmasından, Tarım ve Orman Bakanlığının toprak ve su kaynaklarını izleme kapasitesine, İçişleri Bakanlığının güvenlik, idari sınırlar ve afet yönetimi altyapısından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın yol envanteri ve lojistik haritalamasına, Sağlık Bakanlığı’nın vaka kümelenmeleri ve yatak kapasitesi takibine kadar çok geniş bir yelpazede hayatı kolaylaştırdığını kaydetti.
Tüm bu projeler sayesinde vatandaşların, afet anında en yakın toplanma alanını öğrenebildiğini, tapu sürecinde yatırım yapılacak yerin imar durumuna erişebildiğini, yaşadığı arazinin tarımsal uygunluk haritasını görüntüleyebildiğini ve turistik rotaları, kültürel varlıkları CBS tabanlı haritalardan inceleyebildiğini bildiren Yılmaz, bu projelerin, veriyi hizmete dönüştüren dijital kamu yönetiminin başarılı örnekleri olduğunu vurguladı.
“Şehir yaşamının tüm boyutları dijital çözümlerle desteklenecektir”
Yılmaz, dijitalleşmenin şehirlere dokunduğu en güçlü alanın akıllı şehirler olduğunu, akıllı şehrin, sadece teknolojik bir dönüşüm değil, aynı zamanda insanı merkeze alan, çevreyle uyumlu, verimli ve katılımcı bir şehircilik anlayışı olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
“2030 Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında, 81 ilimizin interaktif dijital ikizleri oluşturulacak, 187 belediyede akıllı şehir birimleri kurulacak, yapay zeka, büyük veri ve nesnelerin interneti gibi ileri teknolojiler şehir altyapılarına entegre edilecektir. Trafik yönetiminden enerji verimliliğine, atık takibinden çevre kalitesinin izlenmesine, kamu hizmetlerine erişimden afet erken uyarı sistemlerine kadar şehir yaşamının tüm boyutları dijital çözümlerle desteklenecektir. Ayrıca, yerli yazılım çözümlerine öncelik verilerek teknolojik bağımsızlığımız güçlendirilecek, girişimcilere yönelik eğitim ve mentorluk programları ile bu alandaki ulusal rekabet gücümüz artırılacaktır.
2030 yılına kadar 500 girişimci şirkete, start-up’a da destek verilmesi hedeflenmektedir. Stratejinin odaklandığı diğer temel öncelikler arasında, akıllı şehir yönetişiminin güçlendirilmesi, şehirler arası bilgi paylaşımı ve rehberlik mekanizmalarının kurulması yer almaktadır. Şehirlerimizin akıllı şehir olma hedefi doğrultusunda atmaları gereken adımların hangilerini gerçekleştirdiğini ölçüp izlediğimiz kavram olan ‘olgunluk seviyelerinin izlenmesi’ ve akıllı şehir olma performanslarının değerlendirilmesinin yapılması da hedeflenmektedir.”
“Türkiye Yüzyılı Şehirleri için bu dönüşümü hızlandırmaya kararlıyız”
Bu kapsamda, Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı hazırlıklarının, şehirlerde yapılması gereken yatırımların özellikle yerli ve milli çözümlerle gerçekleştirilmesini teşvik etmeyi hedeflendiğini; çevresel sürdürülebilirlik, toplumsal kapsayıcılık ve dijital eşitsizliklerin azaltılması gibi kazanımları da içerdiğini anlatan Yılmaz, tüm bu çabaların temelinde, şehirleri yalnızca yönetmek değil, vatandaşların yaşam kalitesini yükseltmek, teknolojiyle desteklenen insana odaklı, güvenli ve erişilebilir kentler inşa etmek anlayışının yattığını ifade etti.
Yılmaz, “Akıllı şehir teknoloji radarı” adı verilen yaklaşımla güncel akıllı şehir teknoloji eğilimlerini sürekli olarak takip edeceklerini aktararak, “Böylelikle dünyada akıllı şehir teknoloji portföyünde yer alan teknolojilerin ülkemizde de yerli ve milli teknolojilerle gerçekleştirilmesini hedefliyoruz ve dijital Türkiye vizyonumuz doğrultusunda ‘Türkiye Yüzyılı Şehirleri’ için bu dönüşümü hızlandırmaya kararlıyız” şeklinde konuştu.
