Çin ve ABD, İsveç’in Stockholm kentinde gerçekleştirdikleri son ticaret müzakerelerini tamamladı ancak tarifelerdeki askıya alma süresinin uzatılması konusunda önemli bir anlaşmazlık devam ediyor.
Bu çözülmemiş konu, 12 Ağustos’taki kritik son tarihe kadar bir ticaret anlaşmasının tamamlanmasının önünde büyük bir engel teşkil ediyor.
Çinli müzakereciler, ABD mallarına uygulanan yüzde 24’lük karşılıklı tarifeler ve Çin’in misilleme önlemleri dahil olmak üzere mevcut tarifeleri askıya alma uygulamasının devam ettirilmesi konusunda ortak bir taahhütte bulunduklarını ifade etti.
Çin Ticaret Bakan Yardımcısı Li Chenggang, görüşmelerin ardından her iki tarafın da tarife askıya alma süresinin uzatılması için çaba göstereceğini belirterek istikrarın korunmasının önemine vurgu yaptı.
Ancak ABD heyeti daha temkinli bir yaklaşım sergiledi. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, görüşmeleri “yapıcı” ve “kapsamlı” olarak nitelendirirken, resmi bir anlaşmanın henüz sağlanmadığını vurguladı. Bessent, nihai onayın ABD Başkanı Donald Trump’tan gelmesi gerektiğini belirtti. Bessent ayrıca, Amerikalı müzakerecilerin Başkan’ı bilgilendirmeden herhangi bir anlaşma yapamayacaklarını kaydetti.
3. üst düzey müzakere yapıldı: Riskler sürüyor
Stockholm görüşmeleri, ticaret savaşının başlamasından bu yana dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında gerçekleştirilen üçüncü üst düzey müzakere turu oldu.
Bazı alanlarda ilerleme sağlanmış olsa da, özellikle tarifeler ve uygulama mekanizmaları konusunda önemli anlaşmazlıklar sürüyor. Çin ve ABD, 12 Ağustos son tarihine kadar bir çözüm bulmak için baskı altında bulunuyor; aksi takdirde ticaret savaşının daha da tırmanması ve piyasalarda belirsizliğin artması riski bulunuyor.
Taraflar olası takip görüşmelerine hazırlanırken, analistler temkinli iyimserliklerini koruyor ancak önemli zorlukların devam ettiğine dikkat çekiyor. Bu müzakerelerin sonucu, yalnızca Çin ve ABD için değil, küresel ekonomi için de geniş kapsamlı etkiler yaratacak.
